Türkiye büyüyor, dünyanın 10 ekonomisinden biri olacağız denilse de, GSYH büyüklüğü bakımından 21. Sıradayız. 17. Sırayı görmüşlüğümüz var. 84 milyarın 10 milyonu asrısaadeti yaşıyor, kalanı açlığa talim.

Rakamlar büyüyor gibi gözükse de tarımda kan kaybediyor, tarımın geleceğinden kopuyoruz.

TARIMDA DIŞ TİCARET FAZLASI ERİYOR! 

TARIMDA KAN KAYBEDİYORUZ!

2022 yılının ilk 7 ayında tarım, gıda, içecek sektörü 13,8 milyar dolar ihracat, 12 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. 2022 yılının ilk 7 ayında dış ticaret fazlası önceki yıla göre % 32,9 düştü.

Sebep çok; az ihracat yaptık daha çok ithalat yaptık, dışa bağımlılığımız arttı, üretimimiz düştü, hammaddeleri dışardan ithal ettik gibi pek çok alt başlıkla konuyu açıklayabiliriz.

Ne olursa olsun durum kötü. İhracat bir önceki yıla göre % 18, ithalat % 34 arttı. İthalat neredeyse 2 katı hızla artmış. Ekilmedik bir karış toprak bırakmayın mottosu belli ki yanlış anlaşılmış.

TÜM LİGLERDEN DÜŞÜYORUZ

Sadece futbolda değil, pek çok alanda ligden düşüyoruz. Tarımsal ihracat 22,9 milyar dolar düzeyinde ithalat derseniz o çok daha hızlı büyüyor 17,2 milyar dolar. Gıda üretmek, hayvan yemi yapmak, hepsi için gereken enzim, protein gibi önemli hammaddelerin çoğu ithal. Hayvanlar, tek hücreli canlılar, bitki, böcek, mikro organizma, enzim ve proteinlerden oluşan zengin kaynaklar gıda endüstrisinin temeli geleceği orada yokuz.

TARIMDA DEĞERLİ BAĞLARLA DIŞA BAĞLIYIZ

Tarımın ve gıdanın yapı taşları olan gübre, enzim, protein gibi hammaddelerde dışa bağımlıyız. Gübrede yüksek oranda dışa bağımlıyız hammaddenin % 90’ı ithal fiyatlar tepetaklak. Toprağın besini olan organik madde miktarının dünya ortalaması % 3’lerde iken bizim tarım topraklarımızın sadece % 1’inin organik madde miktarı % 3’ün üzerinde kalanında tarım yapmak neredeyse toprağa ihanet. Topraklarımız giderek sağlığını kaybediyor.

TARIMSAL İHRACAT DEĞER KAYBEDİYOR

Tarımsal ihracattan kg başına elde ettiğimiz değer giderek düşüyor.  İhracatta dünya ortalaması 3 doların üzerinde seyrederken bizde 1,09 dolar düzeyinde. İhracatta kg başına en düşük değer tarımsal ürünlerde 0,9 dolar, içler acısı. Bedava vermekten farkı yok, üretici karın tokluğuna ihracat yapıyor.

MEMELEKETİN KAYNAKLARI ETKİN KULLANILMIYOR

Memleketin enerjisi, suyu, toprağı ucuz tarımsal ürün üretmek için kullanılıyor, kaynaklar etkin kullanılmıyor. Yaş sebze meyvede kg başı değer 0,66 dolar, Bulgaristan bile bizden ucuza domates alıp keyifle tüketiyor. İtalya ucuza aldığı domateslerden ballandıra ballandıra yüksek fiyattan sattığı sosları üretiyor, kg başına değeri 4 doların üzerinde. Tarım ve gıda ihracatında yıldan yıla değer kaybediyoruz.

KARIN TOKLUĞUNA İHRACAT YAPIYORUZ

2000’lerin başında meyve sebze mamullerin kg değeri 1 dolarken şimdilerde 0,93 dolara geriledi. Gıdanın medarı iftiharı kuru meyve ve un mamulleri 3,33 dolardan 2,90 dolara düştü. Son yıllarda bağıra çağıra festivallerini yapıp Avrupa’dan coğrafi işaret aldık diye gururlandığımız zeytin ve zeytinyağının ihracatından kg başına elde ettiğimiz değer 2,2 dolardan 1,9 dolara düştü. Daha da vahimi dünyanın en büyük fındık ocaklarına sahip Türkiye 1990 yılında fındıkta kg başına 11,8 dolar kazanırken şimdilerde 6,93 dolara geriledi. Arılar derseniz vız vız, en çok kovana biz sahip olsak ta verimde içler acısı.

TARIMDA DÜNYANIN HAMALLIĞINI YAPIYORUZ

İhracatın rakamları nicelik olarak büyürken nitelik olarak değer kaybediyor. Son 15 yılda karlılıkta % 15 değer kaybettik.

Sebep verim düşük, pazarlama eksik, tarım lobileri arasında değiliz. Çiftçiye kıymet verip, ürününe değer katamıyoruz. Açtığımız tahıl koridorundan zenginlere tahıl servis ediliyor, yoksullar avucunu yalamaya devam. Zira musluğun başını tutmuyor o endüstride söz sahibi değiliz. Dünya tarımsal üretiminin hamallığını yapıyoruz. Alın teri yerine çoktan akıl teri aldı biz hala tohum takaslarla hava atıyoruz.

UCUZ ÜRÜNLER CENNETİ

Tarım ve gıdadaki ihracatın en büyük payı gıda endüstrisinden geliyor. Toplam ihracatın yarısından fazlası gıda sanayiinden sağlanıyor. Neden çünkü gıda endüstrisinde inovatif katma değerli ürünler var.

ANADOLUYA DEĞER

TARIMA DEĞER

Buğdayı un yapıp ihraç etmek başarı olmaktan çıkmak üzere, una katma değer, tarıma değer katmak gerekiyor. Tarımın geleceğinde teknoloji, biyoticaret var biz memleketin değerlerinin farkında değiliz, temel hammaddeleri ithal ediyor dışa bağımlılığımızı perçinliyoruz.

TARIMDAN BİHABERİZ

Tek bildiğimiz “tarım bitti” ya da “tarım şahlandı.”  Türünden açıklamalarla takım tutar gibi tarımsal meselelere yorum yapıp, bilimden, rakamdan, gelecekten uzak laf kalabalığı yapıyoruz.

Belli ki tarımdan bihaberiz.