ÖZEL HABER / Çiftçinin hasatla birlikte ürününü korumak ve daha iyi fiyattan satabilmesi için kurulan lisanslı depoculuk devletin; denetleme ve düzenleme görevini tam anlamıyla yapmamasından dolayı küçük üreticiden daha çok sistem sanayici ve tüccara hizmet eder hale geldi. Denetleme ve düzenleme alanında yaşanan sorunlardan dolayı lisanslı depoculukta verilen destekler de küçük üreticiler istenilen ölçüde yararlanamıyor. Lisanslı depoculuğun gerçek anlamda çiftçiye hizmet edebilmesi için öncelikle çiftçinin hasatla birlikte yaşadığı nakit sorununa çözüm bulunması gerektiğine dikkat çekilirken, mevcut sistemin bu soruna bir çözüm getirmediğine vurgu yapılıyor. 

DESTEKLERDEN ARADAKİ ARACILAR YARARLANIYOR! 

Bu konuda yaşanan en önemli soruna dikkat çeken sektör yetkilileri, lisanslı depo firmalarının alt şirketler kurarak, hasat döneminde nakit sorunu yaşayan çiftçinin ürünlerini bu şirketler üzerinden alarak yine çiftçi adına bu lisanslı depolara koyduklarını ve kira ve finans desteğinden de çiftçinin değil bu aradaki aracıların yararlandığına dikkat çekiyor. 

MODERN STOKÇULUK YAPILIYOR! 

Lisanslı depoculuk ‘üretimin’ ve ‘kazancın’ güvencesi olarak kurulsa da sistemde yaşanan sorunlardan dolayı modern stokçuluk yapıldığı iddiasında bulunan sektör yetkilileri, “lisanslı depoların zahireci gibi davranıp kendi mahiyetlerindeki diğer şirket veya oluşumlar üzerinden hammadde alıp stoklayarak, stokladıkları malın kirasını devlete ödetip ürünün yükselmesini bekleyerek piyasaya sürüp aşırı kazanç elde etmelerinin önüne geçilmeli, bu şekil modern stokçuluğun bertaraf edilmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. 

250 FİRMA SIRADA BEKLİYOR TOPLAM KAPASİTE 16 MİLYON TONA ÇIKACAK 

Şuanda 130’a yakın firmanın yaklaşık 200 noktada 7 milyon tondan fazla kapasiteye sahip lisanslı deposu bulunuyor. Yine yaklaşık 250 firma da 9 milyon ton kapasiteli lisanslı depo kurmak için sırada bekliyor. Bunlar da kurulduğunda lisanslı depoculukta toplam kapasite 16 milyon tona çıkacak. Lisanslı depoculukta; ürün bazında hububat ile başlayan süreç, baklagiller ve yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin-zeytinyağı, kuru kayısı ve antepfıstığının dâhil olmasıyla giderek genişledi. Toplam lisanslı depoların bugün itibariyle yüzde 99'unu hububat oluşturuyor. Diğer ürünlerde ise; 13 bin 250 tonu fındık, 36 bin tonu pamuk, 5 bin tonu kuru kayısı, 2 bin tonu antepfıstığı ve 13 bin 500 tonu zeytin veya zeytinyağı lisanslı deposu faaliyet gösteriyor. 

TMO'DA KAPSAMLI TOPLANTI YAPILDI ANCAK SONUÇLAR KAMUOYU İLE PAYLAŞILMADI 

Lisanslı depoculukta yaşanan sorunlara çözüm bulunması için geçtiğimiz ay TMO’da kapsamlı bir toplantı yapılırken, bu toplantıda alınan kararlar kamuoyuna açıklanmadı. 

LİSANSLI DEPOCULUKTAN ÇİFTÇİNİN GERÇEK MANADA YARARLANABİLMESİ İÇİN NELER YAPILMALI? 

Ülkemizde hububat, baklagiller ve yağlı tohumlarda arazi ölçeği çok küçük ve üretim maliyetleri yüksektir. Çiftçiler ekilişlerin başladığı Eylül ayından itibaren hasata kadar girdilerin büyük bölümünü borçlanarak karşılamaktadırlar. Ayrıca tarım dışında yeterli geliri olmayan çiftçiler günlük giderlerini hasat dönemine kadar borçlanarak yapmaktadırlar. Bu nedenle özellikle küçük çiftçiler hasatla birlikte ürünlerini lisanslı depolara teslim etseler bile hemen satış yaparak nakde çevirmek istemektedirler. 

Bu satışları da genelde girdi temin ettikleri veya borçlandıkları yöresel tüccarlara yapmaktadırlar. Bu durum hasadın yoğun ve piyasa fiyatlarının düştüğü dönemde ürünün tüccarların eline geçmesine neden olmaktadır. Bu nedenle en azından çiftçilerin borçları veya ihtiyaçları karşılığı ürünü satarak, kalan ürünü piyasa fiyatlarının yükseldiği döneme kadar bekletebilecek imkan sağlanmalıdır. 

Bunun için;

TMO KADEMELİ FİYAT AÇIKLAYARAK ÇİFTÇİYE İLERİYE YÖNELİK HEDEF VE GARANTİ VERMELİ

TMO, müdahale fiyatlarını hasadın bittiği Eylül ayından itibaren en az 6 ay için aylık artacak şekilde kademeli açıklamalı ve lisanslı depolardaki ürüne alım garantisi vermelidir.

Örneğin: 

Haziran-Temmuz-Ağustos ayı için 2.000 TL/TON, 

Eylül      2.100 TL/TON,

Ekim     2.150 TL/TON, 

Kasım   2.200 TL/TON,

Aralık   2.250 TL/TON,

Ocak    2.300 TL/TON,

Şubat  2.350 TL/TON,

Bu durumda TMO, şu anda lisanslı depolar için geçerli olan ton başına aylık 9 TL depo kira ücreti ve finansman maliyetinden kurtulacak, ürünü çiftçi bekletecek ve artan marjdan yararlanacak. Şubat ayında piyasa fiyatlarının TMO fiyatları üzerine çıkmasıyla da ürün piyasada işlem görecektir. 

Bir süre sonra TÜRİB bünyesinde vadeli işlemler ile bu yapı daha iyi oturacaktır.

LİSANSLI DEPOYA ÜRÜN KOYAN ÇİFTÇİYE AVANS ÖDENMELİ

TMO, ürününü lisanslı depolara teslim eden çiftçilere avans ödeyerek (kararname bu uygulamaya imkan vermektedir), ürünün TMO’ya veya piyasaya satışında MKK üzerinden otomatik olarak avansı tahsil etmelidir. (TMO, geçmiş yıllarda bunu emanet alım sisteminde zaman zaman uygulamıştır. bu uygulama TMO’nun ürün satınalıp depolaması, finans ve depo maliyetine katlanmasından daha ekonomiktir.)

KOOPERATİF VE BİRLİKLER ORTAKLARI OLAN ÜRETİCİ ALIMLARINI LİSANSLI DEPOLARA KAYDIRMALIDIR

Tarım Kredi Kooperatifleri ile diğer üretici birlik ve kooperatifleri, çiftçilere sözleşmeli üretim yaptırarak, girdi temini ve avans ödemesi yaparak lisanslı depolara bırakılan ürünlere alım garantisi vermelidir. Girdi ücretleri ve avans ELÜS satımında otomatik olarak tahsil edilmelidir. (Tarım Kredi ve Türk-Şeker uygulamaya başlamış olup yaygınlaştırılmalıdır.)

ZİRAAT BANKASI ELÜS KARŞILIĞI FAİZSİZ KREDİYİ İŞLEVSEL HALE GETİRMELİDİR

Ürününü lisanslı depoya teslim ederek Ziraat bankasından faizsiz kredi kullanacak çiftçilere kolaylık sağlanmalıdır. Uygulama ELÜS ile eşleştirilerek çiftçinin Ziraat Bankasındaki hesabından otomatik olarak ELÜS karşılığı faizsiz kredi kullanmasına imkan sağlanmalıdır. (Konuyla ilgili kararname olmakla birlikte banka uygulamaları nedeniyle çiftçiler yeterli seviyede kullanamamaktadırlar.)

NAKLİYE DESTEĞİNDE ÜRETİCİ İÇİN CAZİBE ARTIRILMALIDIR

Ürününü lisanslı depoya teslim ederek bekleten çiftçilere daha fazla nakliye desteği verilmelidir. Mevcut uygulamada her ürün grubu için toplam 750 TL’yi geçmemek üzere ton başına 25 TL nakliye desteği verilmektedir.

Örneğin; nakliye desteği limiti kaldırılarak ürünü lisanslı depoya teslim eden ve 3 aya kadar bekleten çiftçilere 20 TL/TON, üç ay üzerinde bekletenlere 30 TL/TON gibi uygulanması, çiftçileri hem lisanslı depoya yönlendirecek, hem de ürünü bekletmelerini teşvik edecektir.

ANALİZ VE DEPO GİRİŞ ÜCRETLERİ ÜRÜNÜNÜ BEKLETEN ÇİFTÇİDEN ALINMAMALIDIR

Ürünü lisanslı depolara teslim ederek en az 3 ay bekleten çiftçilere lisanslı depo giriş ve analiz ücreti devlet tarafından karşılanmalıdır.(Mevcut uygulamada çiftçi analiz ücretleri devlet tarafından karşılanmaktadır.)

DEPO KİRA DESTEĞİ YENİDEN DÜZENLENMELİDİR

Ürününü lisansı depoya teslim ederek belirli sürede bekleten çiftçilere, depo kira maliyeti oluşmayacak şekilde depo kira desteği verilmelidir.(Mevcut uygulamada aylık ton başına 9 TL olan depo kirasının 6 TL’si devlet tarafından karşılanmakta çiftçi 3 TL’sini ödenmektedir. Ayrıca çiftçi ürün tesliminde ton başına 4 TL depo giriş ücreti ödemektedir.)

Örneğin, ürününü üç aya kadar satmadan lisanslı depolarda bekletenlere 6 TL/TON,   üç ayın üzerinde bekletenlere  9 TL/TON depo kira desteği verilmelidir. Destekler sonradan müracaatla değil 3 ayda bir lisanslı depo işletmelerine çiftçiler adına ödenmelidir. Bu durumda çiftçiler ürünlerini bekleterek sonraki dönemde daha fazla kazanç sağlayacaklar, ya da TMO alım fiyatından TMO’ya satacaklardır.