Genel Başkan Çelik, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) almış olduğu karar ile süt hakkında toplumu bilinçlendirmek ve süt içmeyi alışkanlık haline getirerek tüketiminin artırılmasını teşvik etmek amacıyla her yıl 1 Haziran tarihinin tüm dünyada "Dünya Süt Günü" olarak kutlandığını belirterek,  üretici ve tüketicilerin “Dünya Süt Gününü” kutladı.

Süt, doğal eczane deposudur, şifa kaynağıdır…

Sütün insan sağlığı için besin değeri oldukça yüksek bir gıda maddesi olduğunu hatırlatarak Çelik, “Yaratanımızın bizlere bahşettiği sayısız nimetler içerisinde yer alan süt, insan hayatının her döneminde tüketilmelidir. Beynin ihtiyacı olan enerjiyi sağlayan süt, vücut dokularının gelişimini sağlar hafızayı güçlendirir. Cildin üzerinde nemlendirici etki yaparak yaşlanmasını ve yıpranmasını engeller. Özellikle de keçi sütünün içerisinde bulunan zengin vitamin ve mineral içeriği ile ana sütü kadar değerli olduğu bilim insanlarınca ispatlanmıştır.

Çobanlara verilen haklar duyanları hayrete düşürdü! Çobanlara verilen haklar duyanları hayrete düşürdü!

Bu bakımdan çocuklarımızın ve gençlerimizin süt tüketimini artırmaları ve özellikle de keçi sütü tüketmeleri sağlıklı ve organik beslenme adına son derece faydalıdır. Süt, içerisinde yüksek kalitede protein, kalsiyum, fosfor, çinko, niasin ve B vitaminlerini kapsamasıyla da adeta bir doğal eczane deposudur. Çocuklarda kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişmesine yardımcı olurken, yetişkinlerde ise kalp-damar hastalıkları, inme, yüksek tansiyon, kolon kanserinden korunma gibi pek çok hastalığa karşı tüketilmesi gereken bir şifa kaynağıdır” ifadelerini kullandı.

Süt içme alışkanlığı ve tüketimi yaygınlaştırılmalıdır…

Ülkemizde süt tüketiminin yetersiz olmasının üzüntü verici bir durum olduğuna vurgu yapan Çelik “Ülkemizde gelişme çağındaki çocuklarda yapılan araştırmalarda çocukların üçte ikisinin yetersiz süt tükettiği, 18 yaş altı çocuklara yönelik yapılan başka bir araştırmaya göre ise çocukların dörtte üçünün süt, peynir, yoğurt gibi besinleri önerilenin altında tükettiği belirlenmiştir.

Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre insanlarımızın sütü, çay ve gazlı içeceklerden daha az tükettiği de acı bir gerçektir. Ülkemizde yıllık süt tüketiminin yaklaşık olarak kişi başı 40 kilogram ile oldukça yetersiz olması düşündürücü ve üzüntü verici bir durumdur. Dolayısıyla süt tüketiminin artırılması sağlıklı nesiller yetiştirebilmemizin ön şartlardan birisidir. Süt içme alışkanlığını sağlanmalı ve tüketimin yaygınlaştırılmasına yönelik özendirici ve teşvik edici  çalışmalar yapılmalıdır ” dedi.

Süt üretimi artırılmalı, süt/yem paritesi en az 1,5 olmalıdır…

Çelik, süt tüketimi yanında süt üretiminin artırılması gerektiğine işaret ederek “Sütü uygun fiyatlardan bolca tüketmek için üretimin artırılması gerekmektedir. TÜİK 2022 yılında çiğ süt üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 7,1 oranında azaldığını açıkladı.

Bu azalışta girdi maliyetlerinin olumsuz yansımaları ile hayvan varlığındaki bir miktar azalışın mutlak etkileri olmuştur. Süt üretimindeki azalış kırmızı et üretimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Ana olmazsa dana olmaz dana olmazsa süt de et de olmaz diye bir söz var. Bu nedenle süt ve et üretiminin artırılması için sektörün lokomotifi olan üreticilerin ve yetiştiricilerin el üstünde tutulmasını zorunlu kılmaktadır.

Çiğ süt/yem paritesinin en az 1,5 seviyesinde olması mutlaka sağlanmalıdır. Üretici 1 kilogram süt satıp 1,5 kilogram yem alamaz ise yeterli geliri elde etmesinden söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla üretici ve yetiştiriciye refah seviyesini artıracak sürdürülebilir bir gelir sağlanmalı, hayvancılık destekleri artarak devam etmeli, sürekli artan yem fiyatlarına yönelik radikal tedbirler alınarak yem fiyatları makul seviyelere çekilmelidir. Bunlar sağlanırsa üretici de tüketici de mutlu olur. Türkiye mutlu olur“ değerlendirmesinde bulundu.