Gübretaş’ın İran’daki yatırımı olan Razi Petrokimya’nın satışı iptal edildi. Satışla ilgili bütün süreçlerin tamamlandığı ve Cavit Çağlar’a satışına kesin gözle bakıldığı bir dönemde satış kararından vazgeçildi.
Razi Petrokimya'yı satmaya çok istiyordu!
Bilindiği üzere Hüseyin Aydın, ülke tarımı için stratejik bir önemi bulunan Gübretaş'ın İran'daki yatırımı olan Razi Petrokimya'yı satmayı çok istiyordu. Ancak bu amacına ulaşamadı. Bunun gerekçelerini tam bilmiyoruz, ancak bu satış işleminin gerçekleşmemesi Hüseyin Aydın açısından olumsuz bir durum oluşturdu.
Tamda böyle bir süreçte garip bir şekilde bazı medya kuruluşlarında, Hüseyin Aydın güzellemeleri yapılmaya başlandı. Yapılan bu güzellemelerle hem Razi Petrokimya'daki kötü yönetimin hem de satış sürecindeki başarısızlığın yeni hedefler için bir stratejik hamleymiş gibi gösterilmeye çalışılması dikkat çekiyor.
Kötü yönetimin üstü gaz fiyatları ile örtülmeye çalışılıyor!
Razi Petrokimya’da son üç yıldır üst üste açıklanan zararların gerekçesinin, İran'daki gaz fiyatlarına bağlanması ve bu zararların Hüseyin Aydın yönetiminden bağımsız gösterilmeye çalışılması yapılan haberlerin gerçek niyetini de ele veriyor.
Razi Petrokimya'nın kendisine ait gaz kuyuları olmasına rağmen, açıklanan zararın gaz fiyatları ile doğrudan alakalı olmadığı görülecek.
Diğer yandan Razi Petrokimya gibi teknik kapasitesi yüksek bir tesisin başına, bankacılık dışında sektörel hiçbir tecrübesi olmayan bir isim getirilirken, kimyayı bilmeyen, üretim yönetmemiş, İran’ın özel koşullarını tanımayan birinin böyle bir fabrikanın başında olması kaçınılmaz olarak ağır bir fatura çıkarcağı zaten bilinen bir durumdu.
Özellikle; Razi Petrokimya’nın satılamamasının Hüseyin Aydın için bir başarısızlık değil “yeni hedefler için stratejik bir tercihmiş” gibi sunulması, önümüzdeki aylarda yüzde 48.8’lik payın satışının yeniden gündeme gelebileceği açıklamaları, hatta TMSF’ye devredilen Tekfen’in iştiraki Toros Gübre’ye talip olabileceklerine dair yazılar, kamuoyunda oluşan “Aydın görevden alınabilir” beklentisini gölgelemeye yönelik hamleler olarak değerlendiriliyor.
