Fındık fiyatları açıklandı 54 Tl. Geçen sene 27 Tl olan fındık bu yıl 54 TL. Sadece bu bile enflasyonun ne denli yüksek olduğunun göstergesi. Harca harca bitmez. 1 kg’ı ile 10 tane ekmek alırsın, yetmedi bir de sakız. Fındık kabuğunu doldurmayacak işlere verdiğimiz değerin çok azını tarımın yıldızı, ihracatın yıldızlarına versek üreticin de Türkiye’nin de yüzü gülerdi. 

Son birkaç yıldır fındık fiyatı 3 dolar düzeyinde açıklanıyor. 2021 yılı fındık fiyatı olan 27 lira 3.5 dolara denk geliyordu. Bu yıl açıklanan 54 TL rakamı, 3. Dolar düzeyinde kaldı. Fındık bu yılda dövize takıldı. Açıklanan rakam ihracatçılar için olumlu karşılansa da üreticilerin yüzünü güldüremedi. 

Fındık fiyatlarını 70- 85 Tl düzeyinde bekleyen fındık üreticisi için fiyatlar çok fazla yüz güldürmedi. Geçen yıla göre çok gibi görünse de enflasyonun altında ezilmiş durumda. 300- 350 Tl’nin altında fındık işçisi bulmak mümkün değil. Diğer maliyetleri söylemeye gerek yok.

TÜRK FINDIĞI 

Dünyada Türk adıyla yan yana gururla anılan tek tük Türk tarım ürünü olan fındık aslında kuzey ülkelerinde yaşar. Çay gibi o da ülkemize sonradan gelmesine rağmen geldiği yerleri dost bilip kök salmıştır. Sadece kendisine değil onu üretenlere de kol kanat gerip çocukların okumasını, gençlerin evlenmesini, annelerin yüzlerini gülmesini sağlamıştır. O yüzden onun fiyatı yan yana gelen rakamlardan ibaret olamaz. 

ÜRETİMDE LİDER KAZANÇ DA YOKSUL

Fındıkta liderlik bizde olmasına rağmen iyi fiyat Kıbrıs, İtalya ve Yunanistan’a gidiyor. Söz konusu ülkelerde fındık fiyatları yıldan yıla değişse de 3,95 – 4,5 dolar arasında. 

REKOLTE LOBİCİLERİ

Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi 2022 yılı fındık rekoltesini 760 bin ton olarak açıkladı. Herkesin bir rekolte tahmini var. Fındık lobilerinden destek alan ihracatçılar fiyatı düşürmek için rekolteyi 800 bin ton olarak revize ediyor. 2021 üretimi INC tarafından 790 bin ton olarak açıklanmıştı.  Rekolte fiyat açıklarken önemli bir kriter. Fındıktaki ilk mücadele bu açıdan rekolte açıklama sürecinde yaşanıyor. Düşükse fiyat yüksek, yüksekse fiyat düşük açıklanıyor. Büyük büyük kartellerin ciddi parmağı var.

DÜNYANIN FINDIĞI

Dünya fındık üretimi 2020 yılı itibariyle 1 milyon ha’ın üzerinde. Türkiye 734 bin ha ile lider. İtalya 79 bin ha ile ikinci, Azerbaycan 43 bin ha ile üçüncü sırada. Fındık üretim alanlarıyla kıyas yapıldığında verimde Türkiye ve Azerbaycan’ın çok düşük olduğunu görüyoruz. Azerbaycan’ın yarısı kadar alanda üretim yapan ABD’nin rekoltesi yaklaşık onun kadar. İklim krizi, maliyetler diğer tarımsal ürünlerde olduğu gibi fındıkta da verimin artırılması gerektiğini gözler önüne seriyor. İklim koşulları (donlar- kuraklık), çeşit seçimi, sıralı dikim, sulama gibi kültürel işlemlerin daha doğru ve disiplinle yapılması verimi hiç kuşkusuz artırırken üreticinin gelirini de garantileyecektir. 

Çiftçi kayıt sistemine göre 43 ilde üretilse de toplam üretimin %80’inden fazlasını 10 il gerçekleştiriyor. Ordu, Samsun, Giresun, Sakarya, Düzce, Trabzon listenin ilk beşi. Son yıllarda Sakarya hem alan olarak hem de algı olarak fındığa herkesten daha çok sahip çıkmaya başladı.

TARIMSAL İHRACATIN YILDIZI FINDIK

2021 yılında 344 bin ton fındık ihraç edildi, 2 milyar 260 milyon dolarlık bir değer yaratıldı. Kazanç giderek düşüyor, zira 2015 yılında 240 bin ton fındık ihracatı yapıldığında 2 milyar 887 milyon dolarlık bir gelir sağlanmıştı. Miktar artsa da üreticinin geliri, yani refahı düşüyor. Sonuç fındık karın doyurmuyor. 

FINDIK FİYATLARINI NEDEN BİZ BELİRLEYEMİYORUZ

Geçmiş yıllarda Türk fındığının ihracatına çeşitli sertifikalarla zorluk çıkarmaya çalışan dünya fındık lobileri 2021 yılında ihracatçılar lehine kararlar aldırdı.  İtalya’daki rekolte düşüklüğünü Türkiye pazarı ile kapatmak için; 2021 yılında Avrupa Birliği, Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından aflatoksin analiz raporu ve resmi model sertifika düzenlenmesi zorunluğunu kaldırdı. Fındık ihracatını kolaylaştırdı. 

Fındık lobileri istedikleri zaman yolumuza güller saçabiliyor. Onlar bu kadar etkiliyken, dünya fındığının bu yıl büyük olasılıkla %71’ini üretecek olan Türkiye fiyat belirlerken neden etkili olamıyor. Çünkü katma değerli bir fındık markası yok.

KARADENİZ TAHIL KORİDORUNU AÇAN TÜRKİYE FINDIĞA DEĞER KATAR 

FINDIK DİPLOMASİSİ İŞ BAŞINA

Yakın zamanda Karadeniz Tahıl Koridoru anlaşmasının yapılmasını sağlayan ve uluslararası önemli bir başarıya imza atan Türk Hükümeti fındık fiyatlarına müdahale edebilir. Artık biliyoruz ki tarım diplomasisi tarım politikalarının bir parçası. Tarım diplomasisi Türk tarımsal ürünlerine değer katmak, onların dünya pazarlarında kıymet görmesini sağlamak için çalışmalar yürütmelidir. Zamanında İhracatçılar Birliği bünyesinde çalışan Ürün tanıtma grupları başarısız olmalarından dolayı kapatılmışlardı. Şimdi tam zamanı ihracatta kıymetli tarımsal ürünler, potansiyeli olanlar, kıymetlendirilmeleri gerekenler her biri tarım diplomasisinin yakın zaman çalışma konuları arasına girmeli.

TARIMIN YILDIZI FINDIĞA DEĞER

2021 yılı tarımsal ihracat değeri 23 milyar dolar.  Fındık tek başına tarımsal ihracatın %10’dan fazlasını yapıp Türk fındığı markasını tüm dünyada dillendirirken fındığa neden daha fazla değer verilmez. Son yıllarda bankalar, STK’Lar, belediyeler tek kuruş ihracat yapamayan birçok tarımsal girişime milyonları harcarken destekleri fındık gibi Türk adını dünya gıda pazarında gururla taşıyan ürünlere yapsa daha mantıklı olmaz mı?  Verimin artırılması, katma değerli fındık markası üzerine çalışmaya değer alanlar. Belki o zaman Nutella, Kinder gibi markaların dedikodusunu yapmak yerine kendi markalarımızın dünya başarılarını konuşuruz. Üretici de, ihracatçı da kazanır. 

FINDIK ZENGİNİ

2021 yılı ihracat rekoru 334 milyon dolar ile Ferrero’ya,  209 milyon dolarla Balsu Gıda’ya ait. Balsu gıda herkesin yakından tanıdığı Cüneyt Zapsu’ya ait. Bim, A – 101 onun ticari dehasının ürünü. Fındık üreticisini zengin etmese de Zapsu’ya dünya çapında zenginlik getirdi. Zapsu markası marka yaratmada uzman Türk fındığından da bir marka çıksa ne güzel olurdu.

FINDIĞA YER LAZIM

Türkiye’nin fındık veriminin düşük olması yanında en önemli problemlerden biri arazi büyüklüğü. Türkiye’de işletmelerin ortalama büyüklüğü 14 dekar, oysa üreticinin yıllık geçimini fındıktan kazanabilmesi için ortalama 22 dekarda üretim yapması gerekiyor. Bu açıdan “Arazi Bankacılığı” fındık için de önemli bir konu.

GASTRONOMİ DE DÜNYA MARKASI OLMAK İÇİN FINDIK 

Başta Gaziantep olmak üzere son yıllarda şehirler gastronomiye önemli yatırımlar yapıyor, festivallere kucak dolusu paralar harcıyor. Tüm bunlara rağmen Türklerin yaşadığı yerlerdeki marketler hariç dünyada gerçek bir Türk gıda markası yok. Gastronomi festivallerine harcanan paralar Türk fındığı gibi tüm dünyada bilinen tarımsal ürünlerin dünyada markalaşmasına harcansa güzel olmaz mıydı? İtalya’nın Eataly marketleri gibi “Türk Marketi”  kulağa güzel gelmiyor mu

VERİMDE DE SINIFTA KALIYORUZ

Fındık verimi karlılık için çok önemli olmasına rağmen Türkiye verimde hep sınıfta kalıyor. Fransa 225 kg/da, Çin 207 kg/da, Yunanistan 212kg%da, Ermenistan 238kg/da, ABD 221kg/da gibi ortalama verim ile fiyat politikalarını belirlerken Türkiye’nin en iyi verimi 106 kg/da, hatta son yıllarda 96 kg/da’a düştü.

Verim düşüklüğü bazı meyve ağaçlarında görülen periyoditise ile açıklanmaya çalışılsa da fındık ağaçlarımıza çok iyi baktığımız söylenemez. Üreticinin gelir kayıpları fındığa bakmasını engelliyor. 

Velhasıl fındıkta bu yıl da kazanan yok. Ne üretici, ne tüketici kazanan gene Ferrero. Zamanımızı kim kazandı tartışmaları yerine, katma değerli, inovatif fındık markaları için çalıştırsak işte o zaman

Fındığa değer

Tarıma değer

Türkiye’ye değer…

O zaman fındık fiyatları; 43 ilde yüzbinlerce fındık ocağında rızkını arayan Ahmet Amcaya, Ayşe teyzeye şifa olsun.