HABER MERKEZİ / Et ve Süt Kurumu (ESK), son dönemde ithal et satışında yaşanan tartışmalarla gündemde. ESK, ülkemizde et fiyatlarını baskılamak amacıyla yoğun şekilde karkas et ithal ederken, kesimlik (kasaplık) hayvan ithalatını da sürdürüyor. Ancak, ESK’nın ithal kasaplık hayvanlardan elde ettiği eti nasıl dağıttığı ve hangi firmalara öncelik verdiği yeniden tartışma konusu oldu.
İthal edilen karkas etler genellikle PERDER üyesi marketlere satılırken, et firmalarına ise ithal kasaplık hayvanlar kesildikten sonra satılıyor. Geçmişte bu kasaplık hayvanlar, doğrudan et firmalarına canlı olarak satılırken, son zamanlarda ESK, ithal kasaplık hayvanların kesim işlemini kendi kombinalarında gerçekleştiriyor ve etleri ardından firmalara gönderiyor.
Ancak son bir aydır, ESK’nın ithal et satış politikasında ciddi bir dengesizlik olduğu iddia ediliyor. Özellikle 3 firmaya her hafta düzenli olarak tır bazında et satışı yapılırken, diğer birçok et firmasına ise hiçbir et satışının yapılmadığı belirtiliyor. Bu durum, ESK’nın ithal et satışında belirli firmalara ayrıcalık yapıldığı yönündeki iddiaları güçlendiriyor.
Tartışmaların odak noktasında, ESK’nın ithal et satışını hangi kritere göre gerçekleştirdiği sorusu yer alıyor. Peki, ESK gerçekten bu satışı objektif ve adil bir şekilde mi yapıyor, yoksa bazı firmalar arasında ayrımcılık mı söz konusu? Bu sorular, sektör tarafından sorgulanıyor.
ESK'nın ithal et satış politikası, sadece et fiyatlarını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda sektördeki rekabeti ve adaleti de sorgulanır hale getiriyor. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli et firmalarının, sektördeki büyük oyuncularla rekabet etme şanslarını ciddi şekilde zorluyor.
İthal Et Satışında Adalet Arayışı
Sektör temsilcileri, ESK'nın ithal et satışlarında daha şeffaf ve adil bir dağıtım yapması gerektiğini savunuyor. Yalnızca birkaç firmaya sürekli olarak et satışı yapılmasının, piyasada rekabetin sağlıklı bir şekilde işlemesini engellediği belirtiliyor.
ESK’nın, ithal et satışını hangi kriterlere göre dağıttığına dair kamuoyuna açıklama yapması gerektiği vurgulanıyor. Şeffaflık, yalnızca sektörün güvenini kazanmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye'nin et sektörünün sürdürülebilir büyümesine de katkı sağlar.
Sonuç olarak, Et ve Süt Kurumu’nun ithal et satış politikası ve buna dair yaşanan dengesizlikler, sektördeki birçok firma ve tüketici tarafından dikkatle izleniyor. ESK’nın bu konuda bir adım atıp atmayacağı ise önümüzdeki dönemdeki gelişmelerle netleşecek.