Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Ata Tohumu Projesi, tarımı, milli bağımsızlığımızın anahtarı olarak gördüğümüzün de ifadesidir. Ülkemizin potansiyelinde dünyanın en önde gelen tohum üreticisi olmak var. Umudum odur ki, kısa bir zamanda Türkiye'de inşallah yerli üretimden başka bir şey görmeyeceğiz" dedi.

'BERTARAF EDECEĞİNE İNANIYORUM'

Emine Erdoğan ise, 'Ata Tohumu Projesi'nin 2017 yılında başladığını, bu kapsamda yerel tohum buluşmaları gerçekleştirdiklerini söyleyerek, projeye destek veren çiftçilere teşekkür etti.  Çiftçilere, "Biz bugün sizlerle birlikte toprağımıza milli bağımsızlığı ve geleceği ekiyoruz" diye seslenen Erdoğan, şunları söyledi: "Günümüzde yaklaşık 800 milyon insan yetersiz besleniyor.

Buna karşılık 2 milyar insan ise, fazla kilolu ya da obeziteyle mücadele ediyor. Bildiğiniz gibi obezitenin bir sebebi de sürekli olarak besin değeri açısından düşük yiyeceklere maruz kalmaktır. Yani kimyasallarla doldurulan, genetiği ile oynanan yiyecekler bir yandan hasta nesiller yetiştiriyor. Bildiğiniz gibi yüksek tansiyondan kansere kadar birçok hastalığın çıkış noktası beslenme alışkanlıklarımızdır. Dolayısıyla ata tohumlarımızla yapacağımız yerli üretimin, sofralarımızdaki tehlikeyi de bertaraf edeceğine inanıyorum."

‘ÜLKE POTANSİYELİNDE DÜNYANIN EN ÖNDE GELEN TOHUM ÜRETİCİSİ OLMAK VAR'

Dünya nüfusunun 2050'de 9,7 milyara ulaşmasının beklendiğini aktaran Erdoğan, gelecekte kendi tarımını yapamayan ülkelerin dünyanın açlık noktaları olmaya mahkum kalacağını ifade etti. Erdoğan, "Savaşlar, iklim krizi, kıtlık ve doğal afetler gibi dünyanın yaşadığı buhranlar karşısında varlıklarını en iyi koruyabilen ülkeler, tarımda bağımsızlığa kavuşmuş ülkeler olacak. Yani tohum demek bir anlamda yaşam sigortası demektir.

O yüzden tarımı çok daha geniş anlamıyla düşünmek ve ele almak zorundayız. Ata Tohumu Projesi, tarımı, milli bağımsızlığımızın anahtarı olarak gördüğümüzün de ifadesidir. Ülkemizin potansiyelinde dünyanın en önde gelen tohum üreticisi olmak var. Umudum odur ki, kısa bir zamanda Türkiye'de inşallah yerli üretimden başka bir şey görmeyeceğiz. Bunun için en az ata tohumlarının muhafazası kadar önemli olan bir diğer şey de, bu alanda insan kaynağının devamlılığıdır" diye konuştu.

Proje kapsamında bugüne dek, vatandaşlar tarafından bağışlanan 1000’in üzerinde tohumun, genetik ve kimyasal tanımlamaları yapıldı ve gerekli özellikleri taşıyan tohumlar çoğaltıldı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada bu kapsamda 60 tona yakın ürün olduğunu belirtti, ‘Bu ürünler arasında; Kandıra’nın sivri biberinden, Samsun’un köy salatalığına, Çorum’un 10 Dilim kavunundan, Ayaş’ın beyaz bodur domatesine kadar 11 çeşitten 60 tona yakın ürün bulunmaktadır’ dedi.

‘YEREL TOHUMLAR DEVLET GÜVENCESİNDE’

Bakan Pakdemirli, yerli tohumların yayımlanan yönetmelikle güvence altına alındığını da belirtti. ‘Bakanlığımızca, mevzuat çalışmaları ile son şekli verilen, «Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlamasına Dair Yönetmelik» dünkü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tohumlukların çoğaltımı, pazarlanması, idamesi ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili kurallar getirilerek, ticareti yapılacak yerel tohumlukların kayıt altına alınması, tohumluk üretimi, piyasaya arzı ve denetimlere ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Böylelikle; yönetmelik ile yerel çeşitler tamamen kamu malı olarak tanımlanmış ve bu çeşitlerin toplanması, tanımlanması, kayıt altına alınması, muhafazası ve sertifikalı tohumluk üretimleri, Bakanlığımız birimlerince yürütülecek şekilde düzenlenmiştir’ dedi.

Pakdemirli, Yönetmelikle, yerel çeşitlerin artık kişi adına değil devlet adına tescil edileceğini ve çoğaltma işlemleri ile verim ve kalitenin de artırılması için çalışılacağını belirtti; ‘Yeni yönetmelik ile özetle: Geçmişte kişi adına tescil edilen yerel çeşitler, artık devlet adına tescil edilecektir. Geçmişte halktan alınan tohumlar gen bankasında saklanırken, artık çeşidin korunması ve ıslah materyali olarak kullanılması amacıyla, yarısı çoğaltma işlemleri için bakanlığımızın ilgili kuruluşlarına verilecek, bu sayede sahada verim ve kalite analizleri yapılabilecektir’ ifadelerini kullandı.

‘ATA TOHUMLARI, BU TOPRAKLARDAKİ GEÇMİŞİMİZ VE GELECEĞİMİZDİR’

Ata Tohumu Projesinin önemine vurgu yapan Bakan Pakdemirli, ‘Biz, bu proje için; “Ana Dolu’nun Ata Tohumları...” dedik! Zira biliyoruz ki; “Analar dolu” toprağımızın bizim olduğuna en büyük delil, işte bu “Ata tohumları”dır! Bu tohumlar, bu topraklardaki mührümüzdür. Bu tohumlar, bu topraklardaki genlerimizdir. Bu tohumlar, farkımız ve markamızdır. Bu tohumlar, özgünlüğümüz ve özgürlüğümüzdür! Hasılı bu tohumlar, bu topraklardaki geçmişimiz ve geleceğimizdir’ diye konuştu.

SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİMİMİZ %630 ARTIŞLA, 1 MİLYON 59 BİN TON OLDU

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, son 17 yılda yapılan çalışmalardan örnek vererek, tohuma verilen önemi vurguladı; ‘Son 17 yılda yürüttüğümüz istikrarlı çalışmalarla, 
Ülkemizdeki Sertifikalı Tohum Üretimi 2002 yılında 145 bin ton iken, 2018 yılında %630 artış ile 1 milyon 59 bin tona ulaşmıştır. Aynı dönemde ithalatımız 178 milyon dolara, ihracatımız ise %775’lik artışla, 152 milyon dolara ulaşmış olup, 2018 yılında 85 ülkeye tohumluk ihracatı yapılmıştır. Bu dönemde alan bazında tarımsal üretimin 
yerli tohumdan karşılanma oranı %80 olmuştur. 93 milyon dolar sebze tohumu ithalatına karşılık, 583 milyon dolar yaş sebze ihracatı yapıyoruz. Başka bir deyişle, alınan tohumları katma değerli ürünler haline çeviriyoruz’ dedi. 

ÜLKEMİZİN TOHUM PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 8 KAT ARTTI

Pakdemirli, yapılan çalışmalarla Ülkemizin tohum pazar büyüklüğünün de 8 kat arttığını ifade etti; ‘2002 yılında, 120 Milyon dolar olan sektörün pazar büyüklüğü, 2018 yılında, %965 artarak, 1,3 milyar dolara ulaşmıştır. Hükümetlerimiz döneminde, tarımın stratejik unsurlarından biri olarak gördüğümüz tohum konusuna gereken önem verildi. Bu doğrultuda, son on yılda, sertifikalı tohum kullanan çiftçilerimize ve üretici kuruluşlara 2 milyar TL’nin üzerinde destekleme ödemesi yaptık’.

Tohumlara verilen önem kapsamında atılan adımlardan olan, ‘Ata Tohumu’ projesinde teknik çalışmaların ardından artık tüketiciye ulaşma sürecinin geldiğini belirten Bakan Pakdemirli, amacın bin bir renk Anadolu’nun, bin bir köşesinden, bin bir ürünü geleceğe taşımak olduğunu belirtti.

TARIM ORMAN ŞURASI, 25 YILLIK YOL HARİTASINI ÇİZECEK 

Dünyada enerji ve gıdanın iki büyük güç olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, sözü ülkemizin Tarım Orman vizyonunu oluşturacak 3. Tarım Şûrası’na getirdi. 

‘Şura ortak akıl, birlikte düşünüp, birlikte hareket etme demektir’ diyen Pakdemirli, bir kez daha çağrıda bulundu, ‘herkesin fikri bizim için çok önemli’ diyerek; ‘Tarım şûrasında, ülkemizin bu alandaki tüm birikimini seferber ederek, bakanlığımızın kısa, orta ve uzun vadeli stratejileri ile 25 yıllık yol haritasını belirleyeceğiz. Bu ülkenin tarım orman vizyonuna hep beraber değer katalım istiyoruz. Bu yüzden, şura boyunca, özellikle Tarım Orman konularında kimin fikri varsa bizlerle paylaşsın istiyoruz’ ifadelerini kullandı.