Türkiye'nin yağlı tohumlar sektöründe alarm zilleri çalıyor. TÜİK'in 2025 yılı üretim tahminleri, iklimsel zorluklar ve olumsuz hava koşulları nedeniyle sektör genelinde büyük bir daralma yaşandığını gösteriyor.
Rapora göre, 2024 yılında 555 ton olan kenevir (tohum) üretimi, 2025'te tahmini olarak sadece 21 tona düşecek. Bu, yüzde 96,3'lük bir üretim kaybı anlamına geliyor. Kenevirin (tohum) ilaç, tekstil, kozmetik ve tohumculuk gibi birçok alanda stratejik öneme sahip olduğu düşünüldüğünde, bu orandaki bir çöküşün ithalat bağımlılığını hızla artıracağı öngörülüyor.
Yağlı Tohumlarda Genel Kayıp Yüzde 15'i Aştı
Kenevir tohumu zirvede yer alsa da, yağlı tohumlar grubundaki diğer ürünlerde de ciddi kayıplar bekleniyor. Sektör ortalaması yüzde 15,6'lık ürün kaybı beklentisini aşan diğer ürünlerdeki tahmini düşüş oranları şu şekilde:
Yer Fıstığı: Yüzde 20,1
Keten (Tohum): Yüzde 20,2
Ayçiçeği: Yüzde 17,6
Soya: Yüzde 17,4
Bu toplu düşüş, hem gıda sanayiinde kullanılan bitkisel yağ arzını hem de hayvan yemi sektörünün temel girdilerini olumsuz etkileyecek.
İklim Değişikliği ve Tarım Politikası Tartışması
Uzmanlar, kenevir (tohum) gibi stratejik ürünlerdeki bu tür radikal kayıpların tek başına iklim koşullarıyla açıklanamayacağını belirtiyor. Kuraklık ve don olaylarının şiddeti artarken, çiftçinin bu risklere karşı dayanıklılığını artıracak sulama altyapısı, erken uyarı sistemleri ve etkin destekleme politikalarının eksikliği, kayıpların boyutunu büyütüyor.
Türkiye'nin kendi kendine yeterlilik hedeflerine ulaşması için kritik öneme sahip olan yağlı tohumlarda yaşanan bu toplu daralma, tarım politikalarının acilen revize edilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Kenevir (tohum) özelindeki sıfırlanmaya yakın üretim, sektöre "tarımda telafi edilemez kayıplar yaşanıyor" mesajını veriyor.





