ÖZEL HABER

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Tarım ve Ormancılık hizmet kolunun yetkili sendikası Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya, Mehdi Eker döneminde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın çok kötü yönetildiğini belirterek, yeni Bakan Kutbettin Arzu'nun büyük bir enkaz devraldığını kaydetti. “Keşke gol atmayan forvet uzun süre oyunda ısrarla tutulmasaydı" tepkisinde bulunan Kaya, Bakanlığın içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlattı: “Kötü giden takıma iki tane Messi alsanız da takım artık kurtulmaz, skorboarddaki kötü gidiş değişmez ya Tarım Bakanlığı'na da bundan sonra 10 tane Messi lazım"

ENKAZDAN ALINACAK HER BİR ÇAKIL TAŞINI DESTEKLEYECEĞİZ

Bakanlığın bundan sonraki süreçte kaybedecek zamanının bulunmadığını belirten Kaya, yeni Bakan Kutbettin Arzu'dan umutlu olduklarını söyledi. “Sayın Bakan bir enkaz devralmıştır. Bunu biliyoruz. Ancak Bakanlığın bırakın iki ayı saniyeyi bile kaybetmeye tahammülü yok. Onun için enkazdan alacağı her bir çakıl taşının destekçisi olacağız" dedi.

ÖZLEMİMİZ BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI İLE SONUÇLANDI!

Tarımdan Haber'e Bakanlıkta yaşanan 'Bakan Değişimini' değerlendiren Kaya, önemli açıklamalarda bulundu. Tarım Bakanlığına genellikle meslek dışından bakanların geldiğini bildiren Kaya, bundan dolayı bakanlık personelinde, meslektaşlarının bakan olması yönünde hep bir özlem bulunduğunu anımsattı. Bu özlemin Mehdi Eker ile birlikte büyük bir umuda dönüştüğünü ifade eden Kaya, ancak gelinen noktada tam bir hayal kırıklığı yaşadıklarını vurguladı.

KORKUT ÖZAL'IN PABUCUNU DAMA ATAMADIK!

Tarım Bakanlığında, 1974 yılında kurulan MSP-CHP koalisyon hükümetinin Tarım Bakanı olan Korkut Özal'ın başarılı yönetiminden dolayı hala izlerinin bulunduğunu hatırlatan Günay Kaya, şunları kaydetti:

“Sayın Eker Bakan olduğunda büyük bir umutla, büyük bir sevinçle; 'işte içimizden biri, meslektaşımız, bakanlıkta beraber çile çektiğimiz birisi Bakan oldu. 74 koalisyonu bitecek, Korkut Özal'ın pabucu dama atılacak diye' düşünüyorduk. Ama bugün geriye döndüğümüz zaman tam bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Bırakın Korkut Özal'ın o muhteşem rekorlarının egale edilmesini Bakanlık, Eker ile birlikte daha da geriye gitti.

BAKANLIK BU KADAR KÖTÜ YÖNETİLMEMİŞTİ!

Bakanlığın bir mensubu olarak çok rahat söyleyebilirim ki, Bakanlık bu kadar kötü yönetilmemişti. Yani birkaç günlük bakanların dönemi bile bu kadar kötü olmamıştı.

YANILMIŞIZ!

Tarım Bakanlığında çok kötü bir bürokratik yapı vardı. Biz o yapının millet adına revize edilip gerçekten millete, ülkeye hizmet edenlerin işbaşına gelebileceklerini bekliyorduk ama yanılmışız. Büyük bir talihsizlik yaşadık.

BU TAKIMI 10 TANE MESSİ LAZIM!

Geriye dönüp baktığımızda, nasıl şimdi kötü giden takımlara iki tane Messi alsalar da takım artık kurtulmaz, skorboarddaki kötü gidiş değişmez, Tarım Bakanlığı'na bundan sonra 10 tane Messi lazım.

GÜÇLÜ İKTARIN İMKÂNLARI ÇOK KÖTÜ KULLANILDI!

AK Parti döneminde, o kadar güçlü bir iktidarın imkanları Tarım Bakanlığı'nda çok kötü kullanıldı ve Bakanlığın bakiyesini ileri götürmek şöyle dursun geriye götürüldü.

TARIMA 70 KATRİLYON DESTEK YAPILDI AMA GERİ BİLDİRİMİ KOCAMAN BİR SIFIR!

AK Parti, hükümet olarak tarım politikalarına çok pozitif yaklaştı. Sektöre 70 katrilyon destek yaptı. Ama bunun geri bildirimi nedir diye sorduğunuzda maalesef kocaman bir sıfır alıyorsunuz. Bu acı bir şeydir. Maalesef hükümet genel bütçeden 70 katrilyon lira destek verdi ama o bütçeyi yöneten kadrolar bunu millet lehine katma değer üreterek değerlendiremediler.

RAKAMLARLA OYNAYARAK KENDİ KONUMLARINI MUHAFAZA ETTİLER!

Bakanlıktaki idareciler rakamlarla duygusal bir şekilde oynanarak kendi konumlarını muhafaza etmeye çalıştılar. AK Parti'nin birçok alanda hizmetler yaptığını görüyoruz, biliyoruz ama keşke Tarım Bakanlığı da bunlardan biri olabilseydi.

BU DÖNEMDE SADECE ATÇILAR KAZANDI!

Burada çok duygusal davranıp, çok yumuşak sözlerle meseleyi anlatmamız mümkündür ama biz sektörün içinde olanlar yapılanları maalesef çıplak gözle görüyoruz. Bu dönemde sadece atçılar sevindi. Ama birkaç yapılanmamın dışında atçıların tarım sektörüne bir katkısı yok.

BU SONUCU AK PARTİ HAK ETMİYOR!

Keşke bu süreç bu kadar heba edilmeseydi. Keşke gol atmayan forvet uzun süre oyunda ısrarla tutulmasaydı. Sonuçta takım sonuca katlanmak zorunda kalıyor. Ben bu sonucu Ak Parti'nin hak etmediğini düşünüyorum. Çünkü 70 katrilyon lira sektöre destekleme bütçesi ayıran bir hükümet, bu geri bildirimle karşılaşmamalıydı.

CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN'A ÇAĞRI!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun Bakanlığa el atması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bugün en ücra köşedeki çiftçimizle, üreticimizle konuştuğumuz zaman onların şuur altlarında da benim söylediklerimin izi var. Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatlarında her hangi bir çalışana da sorduğunuzda aynı benim söylediklerimi söyleyeceklerdir. Bu bürokratik yapı ile tarım hizmetinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülemeyeceğini, iki kere ikinin dört ettiği gibi gerçek ve yalın bir şekilde görüyoruz.

Bakanlık koltuğuna oturan Kutbettin Arzu'nun büyük bir enkaz devraldığını bildiren Günay Kaya, ancak yeni bakandan umutlu olduklarını söyledi. Kaya, şunları kaydetti.

YENİ BAKANDAN UMUTLUYUZ

Ama şunu söyleyebilirim, yeni Bakan samimi bir insan. Yetişmiş bir insan. Umut ederiz ki temel atmaya çalışır bu yapılan yanlışları revize etmeye çalışır. İki aylık bir Bakanım diye yapılanları seyretmez diye düşünüyorum.

SANİYEYİ BİLE KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOK!

Çünkü Bakanlığın bırakın iki ayı, 'saniyeyi' bile kaybetmeye tahammülü yok. Tarım Bakanlığı çok kötü bir süreç yaşadı. Bu sürecin biran önce değiştirilmesi gerekiyor. Sayın Arzu'nun büyük bir enkaz devraldığını biliyoruz. Bu enkazı, aynı ikiz kule enkazı gibi zaman kaybetmeden çalışarak temizlemesi gerekiyor.

ARZU İÇİN SANİYELER BAŞLADI

Umut ederim öyle bir yapılanma olur ki geçen yıllar telafi edilir. Sayın Bakan için saniyeler başladı. 1 Kasım'a kadar ülkeyi bu hükümet yönetecek. Bu sektörün kaybedecek zamanı yoktur. Bu iki aylık sürenin heba edilmeden geçirilmesi gerekiyor.

YAPILANLARI DESTEKLEYECEĞİZ

Biz bunları, ülkeye, üreticimize, çiftçimize duyarlılığımızın gereği söylüyoruz. İki ay sonunda da geriye baktığımızda eğer gerçekten bir şeyler yapılmışsa onları da büyük bir memnuniyetle, alkışlayarak ifade ederiz. Ama yine şimdiki gibi geriye dönüp baktığımızda bir enkazı görüyorsak, oradan bir çakıl taşı bile alınmamışsa onu da sektöre olan sorumluluğumuzun gereği açık bir şekilde söylemekten geri durmayız.