Tarım arazilerinde yaşanan bu sıkıntının sadece Türkiye'ye has bir durum olmadığını kaydeden Yılmaz, ancak gidişatın dünyaya göre Türkiye'de daha tehlikeli bir boyutta olduğunun altını çizdi.

BU KESİN BİLGİ

Yılmaz, “Bu kesin bir bilgidir. Tarım arazilerimiz her yıl eriyor. Yerleşim yerlerine açılıyor. Fabrikalar için kullanılıyor. Erozyona maruz kalıyor. Bu sadece bizim ülkemizde değil tüm dünyada böyle. En gelişmiş ülkelerde de tarım arazilerinde azalma var. Ama onlarda az bizde çok. Ve bir daha gelmemecesine gidiyor. En büyük sıkıntımız bu" dedi.

ÇOBAN BULAMIYORUZ

Diğer yandan kırsaldan büyükşehirlere yoğun bir göç yaşandığının da altını çizen Yılmaz, köylerin neredeyse boşaldığını ve çobanlık yapacak insan bulunamaz hale geldiğini bildirdi. Yılmaz, şunları kaydetti: “Kırsalda yaşamın ne kadar zor olduğunu, özelikle biz Nevşehir'de biliyoruz. Kırsalda şehir hayatının altındaki standartlarda yaşam standardı olduğu için vatandaşlarımız gerçekten zor şartlarda yaşıyorlar. Ve dolayısıyla kırsaldan şehir hayatına büyük şehirden özelikle göç çok olmaktadır. Bu göçün önlenebilmesi için herhangi bir politika değil devletin politikası göçün daha da fazla olarak kırsaldaki nüfusun azaltılması yönünde politikalar uygulanmaktadır. Fakat bu hızlı erime tarımsal çalışmaların alt yapısında da erimeye sebep olmaktadır. Köylerde çobanlık yapacak insan bulamamaktayız. Tarlaları ekecek insan bulamamaktayız."