Milli Gazete'den Sadettin İnan'ın haberine göre, Türkiye, yaşanan kuraklık ve artan girdi maliyetlerinden dolayı tarımsal üretimde zor bir yıl geçirirken, yüksek enflasyon ve artan girdi maliyetlerine de kurban ediliyor. Rantiye, kur riskine karşı kur garantili mevduat hesabı ile korumaya alınırken, çiftçinin bütün zorluklara rağmen ekip bir yıl sonra eline geçecek olan pancar alım fiyatına hiçbir koruma getirilmemesi hükümetin üretime ve çiftçiye bakış açısını da gözler önüne serdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022/2023 yılı üretim yılı için pancar alım fiyatının 42 kuruştan 80 kuruşa çıkarıldığını, prim ve posa desteğiyle birlikte çiftçinin eline ton başına 875 TL geçeceğini belirtti. Ancak açıklanan pancar alım fiyatı çiftçiye önümüzdeki yıl Şubat ve Mart aylarında ödenecek. Enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, seneye kadar bu alım fiyatının da eriyip gideceğinden endişe edilirken, çiftçiye enflasyon kaybı konusunda hiçbir garantinin verilmemesi ise dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hasat döneminde bu rakamların tekrar değerlendirileceğini belirtmesine rağmen, çiftçi bu açıklamayı yeterli görmeyip hükümetten tıpkı rantiyeye getirilen kur garantili mevduat hesabı gibi, pancar alımına da enflasyon ve maliyet artışı garantisinin getirilmesini istiyor. 

Rantiye kur artışlarına karşı koruma altına alınırken, çiftçi yüksek enflasyon ve girdi maliyetlerindeki fahiş fiyat artışlarına karşı neden koruma altına alınmıyor? 2022/2023 üretim dönemi pancar alım fiyatı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanırken, açıklanan bu alım fiyatının ise bir yıl sonra çiftçiye ödenecek olması, büyük bir çelişkiyi gündeme getirdi. Ekonomideki belirsizlikler, kurlarda sert hareketler ve yüksek enflasyon ortamı, yarınlara dair karamsarlığı artırırken, böyle bir ortamda çiftçi bir yıl sonra eline geçecek olan alım fiyatı ile nasıl pancar üretimi yapacak? Rantiyeye getirilen kur garantisinin çiftçiye de acilen getirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sahadan gelen serzenişler Türkiye’nin pancar üretiminde ciddi bir zafiyete uğrayabileceğini gösteriyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022/2023 üretim yılı pancar alım fiyatını 42 kuruştan 80 kuruşa çıkardıklarını belirterek, “Prim ve posa desteğiyle birlikte önümüzdeki dönem için üreticilerimize ton başına 875 liralık pancar bedeli ortaya çıkıyor” dedi. 

ÇİFTÇİYE ÖNGÜRÜLEBİLİR POLİTİKALAR ORTAYA KONMALI 

Erdoğan, hasat döneminde bu rakamı tekrar değerlendireceklerini belirtti. Özellikle Erdoğan’ın hasat döneminde bu rakamın değerlendirileceğini belirtmesi önemli. Çünkü açıklanan pancar alım fiyatı, çiftçiye önümüzdeki yıl Şubat, Mart ayında ödenecek. Bundan dolayı bir yıl içinde enflasyonda ve girdi maliyetlerinde nasıl bir artış yaşanacağı büyük bir muamma. Bu belirsizlikte çiftçiyi ciddi anlamda ürkütüyor. 

Erdoğan, ‘Hasat döneminde alım fiyatının tekrar değerlendirileceği’ gibi belirsiz bir taahhütte bulunurken çiftçi, tıpkı kur garantili mevduat hesabında olduğu gibi çiftçiye öngörülebilirliği olan politikaların ortaya konması istiyor. Yani bugünkü enflasyon ve girdi maliyetleri baz alınarak, hasat dönemine kadar yaşanacak artışların alım fiyatına bire bir yansıtılacağının taahhüt edilmesini bekliyor. Ancak böyle bir taahhüdün çiftçiyi tereddütsüz pancar ekimine yönlendirebileceği, aksi takdirde sahadan gelen serzenişler, çiftçinin bu dönem pancar üretimi için çok da iştahlı olmayacağını gösteriyor.  

YAPILAN HESAPLAR OLMASI GEREKEN FİYATI ORTAYA KOYUYOR 

Diğer yandan açıklanan prim ve posa bedeli hariç 16 polar için 800 TL/Ton pancar alım fiyatı çiftçinin beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı. Yapılan maliyet hesaplarına göre, 2022 yılı pancar avans fiyatının 1200 TL/Ton olması gerektiği rakamlarıyla ortaya konurken, 1000 TL/Tonun altındaki fiyatın ise çiftçinin zararına üretim yapması anlamına geldiğine dikkat çekiliyor. 2003 yılı baz alınarak yapılan hesaplara göre, 2003-2022 yılları arasında ÜFE’deki artışın yüzde 1118 olduğu, bu dönemde pancar alım fiyatının ise yüzde 377 arttığı belirtilirken, “Bu tabloya göre 2022 yılı pancar avans fiyatı (1118.12 / 377.27 ) x 420 = 1244.75 TL olmalıdır. Yıl içinde yaşanılacak enflasyona göre bu rakam Kasım ayında güncellenmelidir”