****Depremde, bilimin, bilim insanının, kaliteli eğitimin, liyakatli kadroların, akıllı ve kaliteli yöneticilerin, takım oyuncularının ve takım oyununun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Bu konu tarım içinde çok önemlidir.

****Tarım ve Orman Bakanlığının depremde bu acıyı bu yarayı saracak bilim ışığında hazırlanmış risk planlarını devreye sokulmalıdır. Risk planı yoksa kriz planı hazırlanarak hemen çalışmaya başlanmalıdır.

***Deprem bölgesinde, tarım sektörü toplam nüfusun önemli bir kısmını istihdam ettiğinden, sektöre verilen zararların ülke içindeki istihdamı da etkilemesi muhtemeldir.

**Depremin tarım sektörü üzerindeki etkisi, üretim ve çıktıda beklenen kayıplar değerlendiriliyor mu?

Tarım arazileri ciddi şekilde etkilenebilir. Dikkatli olmak gerekir.

Tarım işçiliği, girdiler, pazarlar, sulama sistemleri, drenaj kanalları ve yollar gibi altyapılar zarar görmüş olabilir.

****Sonuç olarak, bu sektörde üretiminin önemli ölçüde düşmesi ve potansiyel gıda güvenliği sorunlarına yol açması beklendiği için çok önemlidir.

Tarımdaki aksaklıklar, sektörün çıktısını eninde sonunda etkileyecektir. 

*Yolların durumu nasıl?

*Barajlar mutlaka kontrol altında tutulmalıdır..

Tedarik zincirinde aksaklıklar olabilir. Bu tarım için anında tarımsal girdi teminini imkânsız hale getirebilir.

****Deprem, toprağı gevşettiği ve araziyi daha savunmasız hale getirdiği için, yağışlar tepelik alanlarda, heyelanları tetiklemesine neden olabilir. 

Ticari olarak yetiştirilen çiftlik hayvanları telef olmuşsa hayvancılık da büyük zarar görebilir.

Benzer şekilde, canlı hayvan girdilerinin zarar görmesi, kalanlara yönelik gıda stoklarını sınırlayabilir. 

Bu sorunları ele almak için, hükümetin, deprem bölgesi dışındaki yerel yönetimlerin en çok etkilenen bölgeye tamamen sübvansiyonlu tohum, gübre, zirai ilaç, akaryakıt dağıtmak için hemen ödenek ayırması gereklidir.

****Tarım sektörünün toplam kaybı, tahminen ne kadardır? Bu hemen belirlenmelidir.

Çiftçiler tarafından yalnızca evlerde stoklanan gıda kayıpları ne kadardır?

****Benzer şekilde, canlı hayvan kayıpları ne kadardır?

Ayrıca tarımsal girdilerin zarar görmesi ve çiftçilerin ileride hasat yapamaması nedeniyle üretim tahminin değişmesi muhtemeldir. Hangi ürünlerde düşme beklenebilir? Bu ekonomik büyümeyi ne kadar etkiler?

***Ulaşım ve altyapı hasarlarının da iç ticareti sınırlaması ve gıda fiyatlarını olumsuz etkilemesi beklenir. Aynı şekilde, iç gıda üretiminin düşmesi muhtemeldir.  İthal gıdaya olan bağımlılığın daha fazla artması, sonunda gıda fiyatlarında artışa yol açacaktır. Bununla birlikte, fazladan talebi karşılamak için yeterli gıda dengesine sahip olmamız gereklidir. Böylece gıda açığı oluşması önlenir.

****En büyük zorluk, gıda dağıtımında etkili olan uygun bir dağıtım kanalı oluşturmak olacaktır.

****Tarım ve Orman Bakanlığının, depremin neden olduğu krize yanıt vermek ve gıda güvenliğini ele almak için tarım programlarını desteklemek üzere özel programlar uygulaması gerekecektir. Üretimi destekleyen girdi dağıtımı ve tohumluk üretimine yönelik politikalar, fonların uygun şekilde seferber edilmesi yoluyla altyapıların rehabilitasyonu ile birlikte geliştirilmelidir.

Çiftçilerimizin ne zaman tarıma döneceği belli değildir. Bu gıda üretimi etkileyebilir. Zaten piyasalar, fiyatları yükseltmek için kriz durumlarından yararlanmaya her zaman alışmıştır. Bu nedenle tarımsal üretimde büyük artış fark edilebilir. Buda enflasyonu yükseltebilir.

****Gıda ve Tarım Sektörü, karmaşık üretim, işleme ve dağıtım sistemlerinden oluşur. Yurt içinde ve yurt dışında insanları ve hayvanları besleme kapasitesine sahiptir. Bu gıda ve tarım sistemleri neredeyse tamamen özel mülkiyet altındadır. Son derece rekabetçi küresel pazarlarda faaliyet gösterir. Çevre ile uyum içinde çalışmaya çalışır. Vatandaşlar için ekonomik fırsatlar ve gelişmiş bir yaşam kalitesi sağlar.

****Her yıl sel, yangın, deprem ve hortum gibi doğal afetler tarımsal üretimi zorlamaktadır. Tarım, gelişmek için hava durumuna, iklime ve su mevcudiyetine bağlı olduğundan, doğal olaylardan ve afetlerden kolayca etkilenir.

****Doğal olaylardan ve afetlerden kaynaklanan tarımsal etkiler, en yaygın olarak şunları içerir:

-Su kütlelerinin kirlenmesi,

-Hasat veya canlı hayvan kaybı,

-Hastalığa karşı artan duyarlılık,

-Sulama sistemlerinin ve diğer tarımsal altyapının yok edilmesi.

****Doğal olaylara ve afetlere nasıl hazırlanılacağını ve bunlardan nasıl kurtulacağını öğrenmek, bunların tarım ve çevre üzerindeki uzun vadeli etkilerini azaltacaktır.

**Doğal olaylar ve afetler tarımsal üretim için yıkıcı olabilse de, düzenlemelere uyulmaması için mazeret oluşturmaz. 

****Doğal afetlerin planlanması, hazırlanması, müdahale edilmesi ve afetlerden kurtulma konusu çok önemlidir.

**Kırsal çiftçilere kısa ve uzun vadede yardım etmede etkisiz kalınmamalıdır. Şehir merkezlerine yardımlar daha kısa sürede gitmektedir. Benzer bir stratejinin kırsal alanlar, köyler için geliştirilmesi gereklidir.

Barınma, açlık, ilk yardım, tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak için paketler halinde birleştirilebilecek kapsamlı bir ürün listesi içeren, kırsal alanlarda afet yardımı için bir acil durum sürdürülebilir tarım paketi hazırlanmalıdır.

****Kırsal alanlara dağıtım, özellikle bir afetten sonra bir zorluk olduğundan, kırsal afet yardımı için yeni bir strateji olmalıdır.

Özellikle küçük çiftçilerin geçim kaynaklarını ve gıda güvenlikleri çok önemlidir.

****Deprem, insan ve hayvan yaşamının, tarla mahsullerinin, depolanan tohumların, tarımsal ekipmanların, malzemelerin ve bunların tedarik sistemlerinin (örneğin altyapı) yanı sıra ilgili yerli bilginin kaybına neden olabilir. Böylece yalnızca o andaki büyüme mevsimini değil, gelecek sezonları da bozabilir.

Gelişmekte olan dünyanın kırsal bölgeleri, yüksek yoğunlukta kitlesel yoksulluk, gıda güvensizliği ve eğitimsizlik nedeniyle gıda, barınak, yardım ve iyileşme ile ilgili iletişime erişim, bir afetten sonra bir zorluktur. 

****Kırsal alanlarda, çiftçiler büyük ölçüde doğal kaynaklara güvenirler ve alternatif bir gelir veya istihdam kaynağına sahip değildirler. Bu da onları bir krize karşı daha savunmasız hale getirir. Gelişmekte olan ülkelerde çiftlik içi iş gücünden en çok sorumlu olan kadınlar ve çocuklar, bir felaketten sonra travma sonrası stresten en çok etkilenen gruptur. Afetlerden sonra medya, görüntülerin en dramatik olduğu şehirlere yoğun bir şekilde odaklanırken, kırsal kesimdeki çiftçi ailelerinin ihtiyaçları ve sorunları genellikle ihmal edilmektedir.

Deprem sonucunda oluşabilecek bir göç tarım ve gıdayı nasıl etkiler?

****Depremden sonra, kırsal alanlar, geçim kaynaklarını ve gıda güvenliğini sürdürmek için acil müdahalelere ve ikincil bir felaket olasılığını en aza indirmek için, mümkün olduğu kadar ucuza, sınırlı koşullar altında mümkün olduğunca ucuza, daha uzun vadeli entegre bir kurtarma planına ihtiyaç duyar.

****Yerel finansal kaynaklar neler olabilir?

****Çiftçilere yardım etmek için bütüncül bakmak gereklidir;

-Kırsal geçim kaynakları,

-Ev ekonomisi,

-Gıda ve beslenme güvenliği,

-Tarımsal girdiler,

-Toprak verimliliği,

-Fiziksel ve zihinsel sağlık,

-Nüfusun yer değiştirmesi,

-İnsan göçü

-Hükümet ve hükümet dışı insani yardım sistemleri,

-Dağıtım kanallarının verimliliği olmalıdır.

Bunların gerçekleşmesi nasıl olacaktır?

-       Gelişmekte olan ülkelerdeki çiftçileri etkileyen son doğal afetleri vaka çalışmaları olarak incelenmeli,

-       Çiftçiler için etkili müdahaleler için kriterler önermeli,

-       Bu kriterlere dayalı olarak yüksek öncelikli müdahaleler önermeli,

-       Afetten etkilenen bölgelerde tarımı canlandırmak ve yaşamı, geçim kaynaklarını sürdürmek amacıyla, etkilenen kırsal alanlara ulaşmak için dağıtım ve lojistik stratejiler olmalıdır.

Gelişmiş ülkeler nasıl hazırlık yapılıyor?

*Afete hazırlıklı olunuyor.

*Siyasi istikrarsızlık söz konusu değildir.

*İyi yönetim

*Uluslararası, ulusal ve yerel aktörler arasındaki kuvvetli koordinasyon…

*Kırsal alanlarda gıda kıtlığına ve biyolojik çeşitliliğin kaybına yol açmıyorlar.

*Çiftçiler yeterince destek alırlar.

*Daha iyi hazırlık, zamanında müdahale ve iyi tasarlanmış rehabilitasyon çabaları ile insan hayatı ve çiftlik hayvanlarının kaybı azaltmaya çalışıyorlar.

*Kırsal tarıma genellikle yeterince ilgi gösteriliyor.

*Hem kısa vadede hem de uzun vadede kırsal çiftçilere yardım etmede, genellikle etkili oluyorlar.

*Depremden sonra işgücü kıtlığına önlem alınıyor. Böylece kaybedilen emeğin yeri anında alınıyor.

Lojistik dağıtımı, kırsal alanlarda büyük bir sorundur. Afetten sonra daha da kötüleşir.

Afetten etkilenen küçük çiftçi ailelerini geçim kaynaklarını sürdürme çabaları desteklenmelidir.

****Tarım ve Orman Bakanlığı, bölgedeki tüm çiftçilere geçen yıl aldıkları desteklemenin %50’si hibe olarak hemen hesaplarına yatırmalıdır.

****Ayrıca bölgedeki çiftçilere geçen yıl aldıkları desteklemenin %75'ni avans veya ön ödeme olarak verilmeli ve 2024 yılı sonunda mahsuplaşma yapılmlıdır.

**Bu depremden çok büyük dersler alınmalıdır.

***Sonu olmayan bir deprem!

**Deprem bölgesinde yaşıyoruz.

***Çiftçimize gerekli eğitimler verilmelidir. Depreme hazırlıklı olmaları sağlanmalıdır.

        Bir daha olacak depremlerde, bugünkü yaşadıklarımızı yaşamamalıyız.

****Kısa, orta ve uzun vadede yapacağımız çok iş var. Önerilerim dikkate alınsın..

****Bir çığlık!

Her bir Genel Müdür, İl Müdürlüklerimize görevlendirilebilir,

Hayvan seçimi ve diğer görevlendirmelerle sürekli yurtdışına gidenlere,

Üst düzey görev yapmış sadece şimdi iş yapmadan maaş alanlara,

Ankara dışında çalışmamış, hiç taşrayı görmemiş olanlara,

Genel Müdürlüklerde çalışanlara,

Öncelik verilsin,

Depremde bu personellerin tecrübelerinden faydalanır..

Hiç olmazsa bu depremde torpili kaldıralım…

****Bunlar göreve gitmek için, aynı Covid-19 Salgınında olduğu gibi şimdi pusuda, sessiz beklemiyorlar!!!

Ama boş bir çığlık bu.. Biliyorum…

****Ülke sevdalıları yine deprem bölgesinde..

***Ülke sevdalıları deprem bölgesine gitmek için sıra bekliyor, gitmek için torpil arıyorlar. 

        ***Kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum.

Eşeğimizi sağlam kazığa bağlamadan, Allah’ a emanet etmeyelim….

Hepimizin başı sağolsun…

Bu yazının sırasımı diyen okurlarım olabilir. Bunun nedeni, yazılarıma ara vermek zorundayım. Gönüllü, deprem bölgesine gitmek için sıramı bekliyorum.