TAKİPÇİLERİMİZE ÖNEMLİ NOT: Bu haberimiz Tarım Kredi Kooperatiflerinin başvurusu üzerine Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 7 Temmuz 2020’de verdiği hukuksuz erişim engeli kararı ile yayından kaldırılmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuru haklı görülerek, erişim engeli kararı ile ilgili ihlal kararı verilmiştir. AYM’nin ihlal kararı üzerine haberimiz yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur. AYM’nin haberimizle ilgili verdiği ihlal kararı Resmi Gazete’de 7 Ocak 2022’de yayımlanmıştır. AYM’nin kararına ulaşmak için tıklayın… Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin Değişik İş Ek Kararı için tıklayın... 

Milli Gazete'den Sadettin İnan'ın haberine göre, Cargill ve Amylum başta olmak üzere nişasta bazlı şeker üreten firmalar, NİSAD isminde yeni bir dernek çatısı altında birleşirken, Türkiye’nin en önemli çiftçi kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatifleri’nin sözleşmeli üretim adı altında bu dernekle mısır tedarikiyle ilgili protokol imzalaması dikkat çekti. Sözleşmeli üretim protokolünün üretim döneminde değil de hasat öncesinde imzalanması ve geçerlilik süresinin 31 Mart’ta dolacak olması bu protokolün gerçek niyetini tartışmalı hale getirirken, Cargill başta olmak üzere NBŞ firmalarının kamuoyundaki olumsuz algısı Tarım Kredi üzerinden mi aklanıyor sorularını akıllara getirdi. Diğer yandan nişasta bazlı şekerlerin pancar şekerinden hiçbir farkının bulunmadığını hatta bal gibi doğal olduğunu savunan NİSAD Genel Sekreteri İsmail Kemaloğlu’nun aynı zamanda Tarım Kredi Kooperatiflerinin yem şirketinin de danışmanlığını yapması, sözleşmeli üretim adı altında imzalanan protokolün çiftçinin çıkarlarını korumaktan ziyade başka anlamlar taşıdığına yönelik kaygıları gündeme getirdi. 

Çiftçinin bugünlerde sorun yaşadığı patates, soğan ve limon gibi ürünlerde Tarım Kredi Kooperatifleri bir proje geliştirmezken, hiçbir sorunun yaşanmadığı ve zaten NBŞ firmalarının yıllardır belli bir sözleşme kapsamında üretim yaptırdıkları mısırda NİSAD üzerinden bir protokol imzalaması, çiftçi kuruluşunun da kimlere hizmet ettiğini gözler önüne serdi. 

HÜKÜMET UZUN YILLARDIR UYGULADIĞI YANLIŞTAN 2018’DE DÖNMÜŞTÜ 

Nişasta bazlı şekerler Türkiye’de uzun yıllar tartışma konusu olurken, hükümet yıllardır uyguladığı yüksek kota uygulamasından 2018 yılında vazgeçmişti. Nişasta bazlı şekerlerin kotası önce yüzde 10’dan yüzde 5’e düşürülürken, daha sonra yüzde 2.5’a indirilmişti. Kotaların düşürülmesinde nişasta bazlı şekerlerin insan sağlığına verdiği zararlar etkili olmuştu. 

ESK'nın ithal ette en önemli müşterisi Köfteci Yusuf'tu! Polonya'daki kesimhanelerden bulaş olma ihtimali gündemde! ESK'nın ithal ette en önemli müşterisi Köfteci Yusuf'tu! Polonya'daki kesimhanelerden bulaş olma ihtimali gündemde!

NBŞ ÜRETEN FİRMALAR TEK BİR ÇATI ALTINDA TOPLANDI 

Türkiye’de nişasta bazlı şekerleri kotalı ve kotasız üreten firmalar daha önce farklı dernekler altında faaliyetlerini sürdürürken, bu firmalar tek bir dernek çatısı altında toplanmaya karar verdiler. Cargill başta olmak üzere Türkiye’de kotası bulunan Amylum, Sunar, Tat Nişasta ile kotası bulunmayan sadece ihraç amaçlı üretim yapan Ak Nişasta, Beşan Nişasta, Omnia Nişasta ve GSF kısa adı NİSAD olan Nişasta Sanayicileri Derneği çatısı altında birleştiler. 

NİSAD’IN GENEL SEKRETERLİĞİNE GETİRİLEN İSİM DİKKAT ÇEKTİ 

Üyesi olduğu firmaların çıkar ve menfaatlerini korumak ve nişasta bazlı şekerlerin kamuoyundaki olumsuz algısının düzeltilmesi yönünde çalışmalar yürütmek amacıyla kurulan NİSAD’ın Genel Sekreterliğine ise Tarım ve Orman Bakanlığında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapmış İsmail Kemaloğlu’nun getirilmesi dikkat çekti. 

ARTIK CARGİLL ÖN PLANDA OLMAYACAK! NBŞ’NİN GÖRÜNEN YÜZÜ KEMALOĞLU OLACAK

Nişasta bazlı şekerlerin kamuoyu algısının düzeltilmesi için üretici firmalar yeni bir yapılanmaya giderken, NBŞ tartışmalarında artık ABD firması Cargill ön planda olmayacak. Cargill’in ABD firması olması ve nişasta bazlı şekerlerle özdeşleşmesi, kamuoyundaki olumsuz algıyı tetiklerken, bunun yerine nişasta bazlı şekerlerin hak ve menfaatlerini Tarım ve Orman Bakanlığında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapmış ve ülkenin tarım politikalarının belirlenmesinde etkili görevlerde bulunmuş olan İsmail Kemaloğlu savunacak. 

TARIM BAKANLIĞINDA UZUN YILLAR ÜST DÜZEY YÖNETİCİLİK YAPMIŞTI

Dünyada ve Avrupa’da insan sağlığı açısından ciddi tartışmalı olan nişasta bazlı şekerlerin kotası Türkiye’de Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla düşürüldüğü bir dönemde, ülkenin tarım politikalarının belirlenmesinde uzun yıllar önemli görevlerde bulunmuş bir ismin, nişasta bazlı şekerlerin sözcülüğüne getirilmesi dikkat çekti. 

KAMUOYUNDAKİ NBŞ’YE KARŞI OLUMSUZ ALGININ KIRILMASI AMAÇLANIYOR 

NİSAD Genel Sekreteri İsmail Kemaloğlu üzerinden nişasta bazlı şekerlerin kamuoyundaki algısını düzeltmeye yönelik bir çalışma başlatıldığı dönemde sözleşmeli üretim adı altında NİSAD ile Tarım Kredi Kooperatifleri arasında bir protokol imzalanması, atılan bu imzaları da her iki taraf açısından tartışmalı hale getirdi. Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz, hem kendisinin hukuksuz atamasının ortaya çıkması hem de tağşişli genel müdür atamasından dolayı kamuoyunda zor günler geçirirken, nişasta bazlı şeker üreten firmalarda düşürülen kotalardan dolayı sıkıntılı günler geçiriyor. Bundan dolayı sözleşmeli tarım adı altında imzalanan söz konusu protokol iki taraf içinde iyi bir reklam çalışması olarak değerlendiriliyor.  

NİSAD GENEL SEKRETERİ TARIM KREDİ’YE DE DANIŞMANLIK YAPIYOR 

Sözleşmeli üretim protokolünün ekim dönemi olmaması ve mısır hasadı öncesinde imzalanması buradaki asıl niyeti ele verirken, NİSAD Genel Sekreteri İsmail Kemaloğlu’nun aynı zamanda Tarım Kredi Kooperatiflerinin yem iştiraki olan Tarım Kredi Yem’e danışmanlık yapması da yapılan sözleşmenin, NBŞ’yi Tarım Kredi üzerinden kamuoyunda aklama çalışması olarak değerlendirildi. 

NİSAD BAŞKANI SÖZLEŞMELİ ÜRETİM DEĞİL MISIR ALIM SATIMI YAPILACAK 

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan NİSAD Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Başaran, imzalanan protokolün sözleşmeli mısır tarımına nasıl bir katkı sağlayacağına yönelik bir bilgi vermezken, protokol kapsamında Tarım Kredi Kooperatiflerinin yetki verdiği bölge birlikleri ile mısır alım satımının yapılacağını kaydetti. Başaran’ın açıklamaları, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz tarafından sözleşmeli tarım adı altında kamuoyuna sunulan protokolün altının boş olduğunu ortaya koydu.