1 Haziran Dünya Süt Günü için yaptığı açıklamada sektörü değerlendiren SETBİR Başkanı Tarık Tezel, Türkiye'de 2018 yılında 22.1 milyon ton çiğ süt üretildiğini söyleyen ve bu miktarın yüzde 90.5’inin inek, yüzde 6.5’inin koyun, yüzde 2.5’inin keçi, yüzde 0.5’inin de manda sütü olduğuna dikkat çeken Tezel, 2018 yılında Türkiye'de süt ve süt ürünleri sanayiinin 1.66 milyon ton içme sütü, 110 bin ton süttozu, 65 bin ton tereyağı, 756 bin ton peynir, 1.20 milyon ton yoğurt ve 730 bin ton ayran ürettiğini belirtti.

Sanayinin bu üretimi, 2018 yılında üretilen toplam inek sütünün yüzde 45’ini işleyerek yaptığını vurgulayan Tezel, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bir başka deyiş ile geçen yıl Türkiye'de üretilen sütün yarısından azı sanayi tarafından işlenirken, yarısından fazlası ya kayıtdışı işletmelerde işleme tabi tutuldu ya da sokak sütü olarak tüketildi. Sektör mevcut kapasitesi, teknolojik altyapısı ve bilgi birikimi ile Türkiye’de üretilen çiğ sütün tamamını işleyebilecekken, kayıtdışının bu kadar büyümesinin başlıca ve en önemli nedenlerinden biri, ambalajlı süt ve süt ürünleri hakkında yayılan bilgi kirliliği. Öte yandan kayıtdışının ulaştığı bu büyüklük, sektörün bugün ödediği vergi kadar bir miktarın da ödenmemesine, dolayısıyla vergi gelirlerinde ciddi bir kayba neden oluyor.”

UHT, sütün yararını koruyan bir teknolojidir

Süt ürünleri sektörünün, çiğ sütü hastalık yapıcı bakterilerden arındırmak ve raf ömrünü uzatmak için pastörizasyonun yanı sıra başta UHT olmak üzere diğer ısıl işlem teknolojilerini de kullandığını hatırlatan SETBİR Başkanı, “Belli çevreler, UHT teknolojisinin içme sütünün yararını ortadan kaldırdığını ileri sürüyor. Eğer bu doğru olsaydı hem FAO, hem de başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere ülkemizdeki kamu otoritesi, UHT süt üretimini yasaklardı. UHT, sütün yararını azaltan değil bilakis o yararı koruyan bir teknolojidir” dedi.