SADETTİN İNAN / Türkşeker’in 2024 yılına ait bilançosu faaliyet raporunda yayınlanmadı. Daha önce her yıl açıklanan bilançonun gizlenmesi, kamu şirketinde yaşanan ağır zararın ve yüksek faiz giderlerinin kamuoyundan saklanmaya çalışıldığı yorumlarını beraberinde getirdi.

Zarar 3 kat arttı!

Geçtiğimiz hafta kurumun 2024 yılı zararının 11 milyar 682 milyon lira olduğunu gündeme getirmiştik. Bu bilgi kurum kaynaklarından teyit edilirken, faaliyet raporunda bilançonun yer almaması daha vahim bir tabloyu ortaya çıkardı. Türkşeker, 2023 yılında 3 milyar 339 milyon lira zarar açıklamıştı. Ancak 2024’te zarar üç katına çıkarak 11,6 milyar liraya yükseldi.

Yüksek faiz gideri dikkat çekiyor

Özellikle faiz giderlerindeki artış dikkat çekiyor. 2023 yılında 2 milyar 378 milyon lira olan faiz giderinin, 2024’te 6 milyar lirayı aştığı tahmin ediliyor. Buna rağmen söz konusu rakamlar resmi raporda yer almadı.

Uşak’ın içme suyu sorununa Baltalı Göleti çözümü
Uşak’ın içme suyu sorununa Baltalı Göleti çözümü
İçeriği Görüntüle

10 kattan fazla artırılan sermaye yatırım için değil borçlanma amacıyla yapıldı!

Diğer yandan Türkşeker’in sermayesi son üç yılda 3 milyar 930 milyon liradan 50 milyar 233 milyon liraya çıkarıldı. Ancak bu sermaye artışının üretim yatırımları için değil, bankalardan daha fazla borçlanma amacıyla yapıldığı ileri sürülüyor.

Kamuya ait 15 şeker fabrikasının üst kuruluşu olan Türkşeker’in borç sarmalına girmesi, sektörün temel sorunlarını daha da derinleştiriyor. Özellikle şeker sektöründe yaşanan stok krizi tartışılırken, kurumun yüksek zarar ve faiz giderinin kamuoyundan gizlenmesi manidar bulundu.

Bu tablo, Sayıştay kökenli bir genel müdür döneminde ortaya çıkarken, kurumun bağlı olduğu Tarım Bakan Yardımcısı Abdulkadir Polat’ın da geçmişte Devlet Denetleme Kurulu üyeliği yapmış olması da ayrı bir ironi olarak değerlendiriliyor.

Sonuç olarak normal şartlarda şeffaflık, hesap verebilirlik ve denetim konularında en hassas olması beklenen; biri Sayıştay kökenli genel müdür, diğeri Devlet Denetleme Kurulu geçmişine sahip bakan yardımcısının görev yaptığı bir dönemde, kurumun 2024 yılı bilançosunun kamuoyundan gizlenmesi dikkat çekici bir çelişki olarak öne çıkıyor.