Niyazi Yücel Günel / Şanlıurfa’da Ocak ayı içerisinde yetersiz yağışların, Şubat ayı içerisinde gerçekleşmemesi kuraklık tehlikesini yeniden gündeme getirdi.

Kasım-Aralık aylarında yağışların mevsim normallerinin çok altında olması çiftçileri telaşlandırdı. Geçen sezon kurak bir yıl geçiren çiftçilerin talebi üzerine Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünce Harran ve Suruç ovalarına su bırakması gerektiğini belirti.

Eyyübiye Tarım ve Orman İlçe Müdürü İsa İzgi, bölgede yürütülen faaliyetler ve kuraklık tehlikesine yönelik yaptıkları çalışmaları Tarımdan Haber'e değerlendirdi. İşte İzgi'nin yaptığı değerlendirmede ön plana çıkan başlıklar...

İSA İZGİ

1-Kuraklık ihtimali yerel halkta ve üreticide nasıl karşılık buluyor? 

Öncelikle Kuraklık, yağışın uzun yıllar ortalamasından daha az gerçekleşmesi ile ortaya çıkan ve herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde meydana gelebilecek olan doğal bir iklim olayıdır. Kuraklık tüm dünyada olduğu gibi bölgemiz de en büyük sorunlardan biridir. 

Kuraklık fiziksel ve doğal çevre, kent yaşamı, kalkınma ve ekonomi, teknoloji, tarım ve gıda, temiz su ve sağlık olmak üzere hayatımızın her aşamasını etkilemektedir. Etki derecesi, süresi ve zamanının tahmin edilmesi son derece zor olan kuraklığın etkileri, insan faaliyetleri ile de yakın ilişkilidir.

Kuraklık başlangıç ve bitiminin belirlenmesinin güçlüğü nedeniyle diğer doğal afetlerden farklıdır. Yavaş yavaş kuvvetini artırır ve olay sona erdikten yıllar sonra bile etkisini devam ettirebilir. Kuraklığın etkileri genellikle ilk olarak tarımda görülür ve yavaş yavaş diğer suya bağımlı sektörlere yayılır.

Çünkü bitkiler için yıl içerisinde yağan toplam yağıştan çok, büyüme dönemlerinde bitki kök bölgesinde var olan su daha önemlidir. Dolayısı ile bitkilerin çıkış ve gelişme döneminde ihtiyaç duydukları suyun toprakta bulunamaması, tarımsal kuraklık olarak adlandırılmaktadır.

2-Bunun için ne düşünüyorlar ve ne planlıyorlar?

Kuraklığın yaşandığı bölgelerde Sulama tekniklerinden en verimli olanı yağmurlama ve damlatmalı sulama sistemidir. Yağmurlama veya damlatmalı sulama sistemi, su kullanımını %70 azaltırken, ürün miktarını ise % 90 artırmaktadır. Ancak bu sistemlerden ülkemizde çok az faydalanılmaktadır.

3-Bölgenin ülke ekonomisine katkısı hangi hububat ürünler oluşturuyor?

Buğday, Arpa, Mercimek, Mısır

4-Kuraklığa karşı çiftçi kendince nasıl önlem alıyor?

Çiftçilerimiz yetiştirmiş olduğu ürünlerde ve sulama imkanının olduğu yerlerde yetiştirmiş olduğu hububat ürünlerini genellikle salma – sulama (vahşi sulama sistemi) yöntemi veya yağmurlama sulama yöntemi ile önlem almaktadır. 

5-Kuraklığa karşı kurum olarak nasıl önlem alıyorsunuz?

Çiftçilerimize kurum olarak bilgilendirme toplantısı yaparak kuraklık ile bilgi verilip, çiftçilerin daha yüksek kaliteli ürün alabilmesi için uygun tohum çeşidinin kullanılması ve modern sulama sistemlerine (yağmurlama ve damlama sulama sistemi) geçerek hem su tasarrufunun sağlanması hem de daha fazla alanın sulanması imkanı hakkında eğitim çalışmaları yapılmaktadır. 

6-Bölgenin tarım açısından verimliliği kuraklık sonucunda sizce ne kadar zarar görecek?

Sulama imkanı olmayan hububat yetiştirilen alanlarda yağışın az olması ve yetersiz olması nedeniyle bölgemizde tahminen %80 ila 90 arasında zarar görülmesi muhtemeldir.

7-Sizce kuraklığın sebebi neler?

Bölgemizde kuraklığın en önemli faktörleri arasında yüksek sıcaklıkların olması,  nem dengesini etkilemesi veya bozması, yağış azlığı, nem dengesindeki değişim, hava basıncı kuraklığa neden olmaktadır.

8-Kuralık sizce ne kadar sürer, ve sizce ne zaman etkisi biter?

Kuraklığın süresi ve zamanının tahmin edilmesi son derece zordur. Kuraklığın başlangıç ve bitiminin belirlenmesi güçlüğü nedeniyle doğal afetlerden sayılır. Yavaş yavaş kuvvetini artırır ve kuraklık olayı sona erdikten sonra yıllar sonra bile etkisini gösterebilir. 

9-Bölgenin durumunu (verimlilik,tohum kalitesi vs ) değerlendirir misiniz?

Bölgemizde yetiştirilen hububat ürünlerinde sulama imkanı olması halinde dekarda ortalama 600-800 kg olup, bu rakam ülkemiz ve dünya genelinde iyi nitelendirilecek verim ortalamasıdır.

Bölgemizde yetiştirilen hububat ürünlerinin tohum kalitesi; hububat yetiştirilen alanlarda kullanılan tohumlar iri ve sağlıklı çimlenme kabiliyeti yüksek hastalık ve zararlara dayanıklı ekmeklik ve makarnalık tohum çeşitlerinden oluşmaktadır.

Kuralık ihtimali yerel üreticiler endişelendirmektedir. Yağışların yeterli olmaması, hem tarımsal üretimi azalttı hem de yeraltı sularının, göllerin beslenmesini, su rezervlerini etkiledi, bu da üretimi etkiledi. Türkiye son yılarda sık sık kuraklıkla karşı karşıya ve bu açıdan mevcut su kaynaklarını çok iyi yönetmeliyiz. 

ÇİFTÇİ ABDULLAH ORGAN KURAKLIK KONUSUNDA DURUM ÇOK KRİTİK

Eyyübiye ilçesine bağlı Bulduk mahallesinden konuştuğumuz üretici Abdullah Organ ise durumun kritik olduğunu belirtti. Çiftçi Abdullah Organ, Tarımdan Haber'e şu değerlendirmelerde bulundu. 

-Kuraklık ihtimaline karşın aldığınız önlemler nelerdir?

Buğday, arpa ve mısır fiyatları kaç liradan işlem görmeye başladı? Buğday, arpa ve mısır fiyatları kaç liradan işlem görmeye başladı?

Kuraklığa karşı tam olarak bir önlem aldığımız söylenemez , bazı çiftçiler damlaarıtma sistemi kullanıyor

-Kuraklığa karşı ilgili kurumların aldığı önlemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kuralıkla ilgili eğitimler veriliyormuş ama en çok katılmadığım için yeterli bir cevap veremiyorum.

-Geçmiş dönemde kuraklıkla nasıl mücadele ettiniz?

Önceden kuyu suyu kullanıyorduk lakin sulama barajları geldiğinden beri bu yöntem artık tercih edilmiyor.

-Bölgedeki durumu kuraklık açısından değerlendirir misiniz?

Harran Ovası bu yağış ortalamasıyla giderse ne arpa yetişir, ne buğday yetişir ne mercimek yetişir bizm umudumuz Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünce Harran ve Suruç ovalarına su bırakılması.

-Bu kuraklık sizi ekonomik olarak ne boyutta bir zarara uğratacak?

Yıllık eğer bu şekilde giderse buğdaydan hesaplarsak %40 yani 400-500 bin tl zarara uğramış olacağız bir dönemde bu şekilde tohum gübrenin amortisi bırakın mazot ücretleri bile çıkmaz.

-Kuraklığın etkisi sizce ne kadar sürecek?

İnşallah en yakın zamanda yağacak ve etkisi bitecek olmadı DSİ'den su talep edeceğiz oda olmadı  en kötü senaryo itibariyle mahsülden vazgeçecegiz.