Saadet Partisi Edirne İl Başkanlığı, tarımda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında önemli bir çalışmaya imza atarak, çeltik ve ayçiçeğin merkezi Edirne’den önemli bir mesaj verdi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, çiftçiye kullandırılan faizli kredileri tarımın kanserli hücresine benzeterek, “Faiz ekonominin mikrobudur ama tarımın kanserli hücresidir. Bu faizle ekonomide özellikle tarımda hele yine elinle çalışan insanların sırtından bu kadar vampirane bir düzenle de tarımdaki dengeli üretimi de dengeli dağıtımı da sağlamamız mümkün değildir” dedi.

şura1

Saadet Partisi Edirne İl Teşkilatı Tarım Şurası düzenledi. Ticaret Borsası Salonunda düzenlenen şuraya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Sinan Tekin, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Demokrat Parti Edirne İl Başkanı Ayten Ercan, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, ziraat oda başkanları ve çok sayıda çiftçi katıldı.

Tarım Şurasında düzenlenen panelde oturum başkanlığını Saadet Partisi Edirne İl Başkanlığı Halkla İlişkiler Başkanı Yüksek Ziraat Mühendisi Halil İbrahim İriş yaparken, panelde Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, Edirne Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Yanılmaz ve Milli Gazete yazarı Sadettin İnan birer konuşma yaptı.

mustafa iriş

ÇOK ŞEYİ ÜRETEBİLİRSİNİZ AMA TOPRAĞI ÜRETEMEZSİNİZ

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Tarım Şurası programının açılışında yaptığı konuşmada tarımın önemine dikkat çekerek, tarım arazilerini gözümüz gibi korumamız gerektiğini bildirdi. Tarım ile toprağın birbirinden ayrılmayan etle tırnak gibi olduğunu ifade eden İriş, “Dünyada bilmem ama ülkemizde dehşet verici tarımsal alanların tahribatı söz konusu. Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa 25 yıldan bu yana tarımsal alanlarda yüzde 15 civarında bir daralma var. Yapılaşma, betonlaşma gibi bu çok büyük bir şey. Çok şey üretebilirsiniz ama toprağı üretemezsiniz. Dolayısıyla ata yadigarı ecdat yadigarı şehitlerin bize emaneti olan bu vatanın bu topraklarını en güzel şekilde korumak hepimizin hakkı” dedi.

TARIM ARAZİLERİNE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ

Konuşmasına “Günü birlik menfaatler ve keyifler için gelecek nesillerin hakkını yemek gibi bir gaflete düşmemeliyiz” şeklinde devam eden İriş, şunları kaydetti: “Kesinlikle tarım alanları gözümüz gibi kullanılacak hale getirilmeli, devletin en önemli görevlerinden bir tanesi olmalı. Nasıl gümrüklerle ülkenin ekonomisini ve insanların güvenliğini sağlıyorsak aynı şekilde tarımsal alanların da o şekilde güvenliğini sağlanması lazım. Bu olmazsa olmazımızdır”

FAİZ EKONOMİNİN MİKROBUDUR AMA TARIMIN KANSERLİ HÜCRESİDİR!

Çiftçiye kullandırılan faizli kredilerin tehlikesine de dikkat çeken İriş, “Şurada kesinlikle unutmayalım faiz ekonominin mikrobudur ama tarımın kanserli hücresidir. Bu faizle ekonomide özellikle tarımda hele yine elinle çalışan insanların sırtından bu kadar vampirane bir düzenle de tarımdaki dengeli üretimi de dengeli dağıtımı da sağlamamız mümkün değildir” dedi.

KİŞİLERİN MENFAATLERİ TOPLUM MENFATİNİN ÖNÜNE GEÇMEMELİ

Tarım arazilerinin imara açılmasının getirdiği sıkıntıları da dile getiren İriş, “Bir memlekette kişilerin veya belli zümrelerin menfaatleri toplumun umumi menfaatlerinin önüne geçerse problem bitmez. Ama her sahadaki yapılan çalışmada öncelik toplum olursa o zaman işimiz çok güzel bir şekilde çözülür” değerlendirmesinde bulundu.

il başkanı

TARIM SEKTÖRÜ BİR ÜLKENİN GÜVENLİK MESELESİDİR!

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Sinan Tekin de yaptığı açılış konuşmasında Kovid-19 salgınının tarımın önemini tüm dünyaya hatırlattığını belirterek, "Her zaman ifade ettiğimiz gibi tarım sektörü bir ülkenin güvenlik meselesidir, can damarıdır. Tarım, orman ve hayvancılık ülkemizin kendi gücüyle ayakta durabilmesi için stratejik öneme sahip sektörlerden biridir. Bununla birlikte topraklarımız, iklimimiz, sahip olduğumuz bitkisel çeşitlilik, su potansiyelimiz ve yetişmiş insan faktörümüz en büyük güç kaynağımızdır. Bu münasebette çiftçilerimizin desteklenmesi ve teşvik edilmesi ülke ve insanımız için hayati öneme sahiptir” dedi.

şura

İTHAL YEMLE HAYVANCILIK YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ!

Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, panelde yaptığı konuşmada hayvancılık alanında yaşanan dişi hayvan kesimine dikkat çekerek, bu konuda mutlaka tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin hayvancılıkta yem girdisinde ciddi ithalatçı bir ülke olduğunu vurgulayan Öztürk, döviz kurlarının yükselmesi ve yurtdışında yem hammadde fiyatlarının artmasından dolayı Türkiye’de yem fiyatlarının yükseldiğini hatırlattı. Ancak artan yem fiyatlarının da hayvancılığı büyük bir krizin içine sürüklediğini ifade eden Öztürk, yem konusunda desteklerin mutlaka artırılmasının önemine işaret etti.

ÇİFTÇİ SAYIMIZ AZALIYOR EKİBİLİR TARIM ARAZİLERİMİZ DARALIYOR!

Edirne Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı Erdoğan Yanılmaz ise panelde yaptığı konuşmada hükümetin yanlış tarım politikalarından dolayı tarımın bu hale geldiğini ve bir an önce tedbirlerin alınarak tarım ve gıda konusunda önemli adımlar atılması gerektiğini kaydetti.

Yaşanan sıkıntılara değinen Yanılmaz “Hayvancılık ve süt inekçiliği konusunda önemli bir yere sahibiz fakat peynir üretiminde markalaşamadık ve hak ettiğimiz yerde değiliz. Bu da bizim bir eksikliğimiz diye düşünüyorum. TUİK’in açıkladığı 2022 yılı 2 çeyrek verilerine göre tarım sektörü yüzde 2.9 oranında küçülürken SGK verilerine göre de 2008'de 1.1 milyon olan Çiftçi sayısı 2021'de 512 bine düştü. 2001 yılında 26.3 milyon hektar olan ekilebilir tarım arazisinin de 23.1 milyon hektara gerilediğini görmekteyiz. Bu yaklaşık 3.2 milyon hektar tarım alanı 20 yıl içerisinde değişik nedenlerle ekilemedi. Bunun en büyük nedeni tarım dışı kullanım özellikle çok yaygınlaşmaya başladı. Bir an önce tarım dışı kullanımın önüne geçmemiz gerekiyor” dedi.

GIDA KOMİTESİ TÜRKİYE’NİN TARIMSAL ÜRETİMİNE DARBE VURUYOR!

Milli Gazete yazarı Sadettin İnan ise panelde yaptığı konuşmada tarım sektörünün stratejik bir sektör olmasına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığının yıllarca sektörle hiçbir alakası olmayan Bakanlar tarafından yönetildiğini diğer yandan Türkiye’nin en önemli çiftçi kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatiflerinin ise son 3.5 yıldır çiftçiye hiçbir hizmet sunmadığını ancak böylesine önemli bir kurumun yağmalanmasına göz yumulduğunu kaydetti. Enflasyonun suçlusunun çiftçi olmadığını ancak enflasyonu artıracağı gerekçesiyle çiğ süt fiyatlarının artırılmamasının hayvancılıkta derin bir krize neden olduğunun altını çizen İnan, Gıda Komitesi gibi oluşumlarla üreticinin ürünlerinin kontrol altına alınmaya çalışılmasının ülkenin tarımsal üretimine büyük bir darbe vurduğunun altını çizdi.