Fatsa Söz Gazetesi Yazarı Alihan Akyazı, geçmişte fındık parası ile çocuklarını okutan, birikim yapan insanların artık bırakın birikim yapmayı, yaptığı masrafı bile karşılayamadığını belirtti.

Akyazı

‘Fındık neydi?’ başlıklı bir yazı kaleme alan Akyazı, babasının sattığı fındık parası ile işçilik maliyetlerini bile karşılayamadığını ve babasının işçiler karşısında mağdur olmaması için bankadan kredi çekmek zorunda kaldığını belirterek, “Fındık geçmişte ana geçim kaynağıydı dedem babamı, amcamı, halamları fındık parası ile okutmuş. Ev arsa yapmış. Sonra bu fındık yan kaynak durumuna düştü yan gelir oldu. Şuan ise batış oldu, ziyan oldu köydeki çoğu kişi battı bu sene” dedi.

Kendisinin de balıkçılık yaptığını kaydeden Akyazı, babasının amelelerin parasını ödemesi için 92 bin lira kredi çektiğini bunu bankaya 170 bin lira olarak ödeyeceğinin altını çizerek, “Ben dünyanın en zor mesleklerinden biri olan balıkçılık sektöründe çalışıyorum. Balıkçılıktan kazanacağım parayı fındığa yatırmış oldum” ifadesinde bulundu.

Akyazı, şunları kaydetti:

2 bin 500 TL altında çalışacak işçi bulamıyorlar 2 bin 500 TL altında çalışacak işçi bulamıyorlar

Fındık üreticisinin çoğu battı bu sene. Bunun bedelini kim ödeyecek? Kim suçlu? Ne olacak bu fındık? Ben artık kızacak kurum bulamıyorum. Hükmet suçludur diyorum hükümet seçen biz. Sistem suçlu diyorum sistemi seçen biz. Kim bu fındık çifçisinin haini?

TÜCCAR KOKARCAYI BAHANE EDEREK FINDIĞI ÇİFTÇİDEN DÜŞÜK FİYATTAN ALDI

Kokarcayı da suçlamayın bi anda türmedi bu nalet hayvan kokarca olacağı belliydi ve ona rağmen para vermediler fındığa. Konu kokarca değil di konu seçim olmamasıydı seçim olsaydı bu fiyat olmazdı. Şunu da ekleyelim devletin eksikliğinden kontrolsüzlüğünden tüm tüccarlar kokarcayı bahane edip çifcilerin elimden yok pahasına satın aldı fındığı.

Geçmişte fındık mitingleri olurdu o bazılarının kötülediği Devrimciler hükümete meydan okuyup fındığın fiyatını artırırmış. Tabi o devrin en kötü hükümeti bile bunlardan daha iyimiş ya.