Türkiye hayvancılıkta büyük bir çelişki yaşıyor. Uygulanan yanlış politikalardan dolayı Türkiye hayvancılıkta ithalata bağımlı hale gelirken, aşırı ithalattan dolayı depolarda dolan etlere de müşteri aranmaya devam ediliyor. Yem maliyetlerine bir çözüm bulunamadığı için yapılan ithalatın, et fiyatlarına da olumlu bir yansıması olmuyor. 

Ülke hayvancılık sektörü böyle bir çelişki yaşarken, Türkiye’nin önde gelen et firmalarından olan ETÇİİ firması, önemli bir ihracat başarısına imza attı. Eti terzi usulüyle işleyerek katma değerli hale getiren ETÇİİ firması, bu etin kilosunu hiç zorlanmadan 25 dolardan ihraç ediyor. 

ETÇİ ET ENTEGRE TESİSİNE MERKEZ BİRLİĞİNDEN ZİYARET 

Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, Bursa bölgesindeki birlik başkanlarıyla birlikte ETÇİİ firmasının Bursa’da yaptığı et entegre tesisinde incelemelerde bulundu. Tesisin önemine işaret eden Tunç, besicilerin yetiştirdiği hayvanların bu tesiste güvenle kestirebileceklerini kaydetti. Et entegre tesisinde günlük 450 baş büşükbaş, 3 bin 180 küçükbaş hayvan aynı gün kesilip, parçalanarak paketleme kapasitesine sahip.

ETİ TERZİ USULÜYLE İŞLİYORUZ

Buradaki başarıyı ve hayvancılık sektörüne yönelik öngörülerini Milli Gazete’ye değerlendiren ETÇİİ firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Arslan, Marmara Bölgesi’nde yetişen ve lezzetli etiyle bilinen Kıvırcık cinsi kuzuların etlerini terzi usulüyle işleyerek Kuveyt, Umman ve Irak’a ihraç ettiklerini belirtti. Yapılan ihracatın yanında, ihraç edilen etin fiyatı da dikkat çekiyor. 

BİZ ETE DEĞER KATIYORUZ

Özel olarak işledikleri etleri Kuveyt, Umman ve Irak’a kilosu 25 dolardan ihraç edildiğini bildiren Arslan, “Biz ete değer katıyoruz. Çok güzel bir şekilde parçalıyoruz, terzi usulüyle adeta el emeği göz nuru dediğimiz bir yapıda işliyoruz, paketleyip dondurup ihraç ediyoruz” dedi. Kuveyt’in Türkiye’den 25 dolardan aldığı etin benzerini Avustralya’dan 5 dolara aldığını anımsatan Arslan, “en önemlisi bizim burada ürüne katma değer sağlamamız” dedi. 

Yıllık ihracatın 1.5 milyon dolar olduğunu dile getiren Arslan, Bursa’da yaptıkları ve 2018 yılında hizmete giren et entegre tesisi ile ihracat hedeflerini daha büyüteceklerini kaydetti.

ET TÜKETİMİ YÜZDE 30 DÜŞTÜ 

Hayvancılık sektörünün sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ifade eden Arslan, maliyetlerdeki artışın yanında et tüketiminde de yüzde 30 düşüş yaşandığını söyledi. Et tüketimindeki düşüşün üreticiyi olumsuz etkilediğini kaydeden Arslan, ancak yaşanılan bu olumsuzlukların geçici olduğunu belirterek, besicilerin kesinlikle üretimden çekilmemesini istedi. 

ÜRETİMDE EN ÖNEMLİ UNSUR HAYVAN IRKI 

Üretimde en önemli unsurun hayvan ırkı olduğunu söyleyen Arslan, besicilerin buna çok dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi. “Besiciler en az maliyetle üretmeye çalışsınlar biz onların mallarını almaya talibiz” diye konuşan Arslan, kesim fiyatlarının da 29 ile 32 TL arasında değiştiğini söyledi.

BESİCİNİN BÜTÜN MALLARINI ALMAYA TALİBİZ 

“Karkas kesimleri de tamamen sadece böbrek ve kavram yağını oluyoruz onun dışında bütün sırt ve döş yağları üstünde kalıyor” ifadelerinde bulunan Arslan, izlenebilirliğe önem verdikleri için kesimlerde de pasaportsuz ve küpesiz hayvanları kesmediklerini belirtti. 
Besilik hayvan ithalatında artık dişi materyale de izin verildiğini kaydeden Arslan, bunun sektör açısından olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı. 

TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ SORUNU PLANSIZ ÜRETİM 

Türkiye’de tarımda en önemli sorunun plansız üretim olduğuna dikkat çeken Arslan, şunları kaydetti: “Yem girdi noktasında da, vatandaş tarlaya planlı üretim yapmamız lazım. Devlet planlı üretim yapan herkese gerekirse yüzde 1000 destek versin. Planlı üretimle ancak biz sorunlarımızı aşabiliriz. Aksi halde mümkün değil. Domates fiyatları geçen sene 80 kuruş 1 liraydı, bu sene 35-40 kuruş. Biz bunu yaşamak istemiyoruz. Bizim sabit bir fiyatımız olması lazım, yıllık ne kadar domatese ihtiyacımız varsa ona göre üretelim. Veya karpuz tarlada kaldı vatandaş karpuzu kaldırmıyor. Halbuki karpuz ekeceğimize mısır ekmiş olsaydık yüksek miktarda mısır silajı elde edip hayvana yetirecektik. Yem maliyetini aşağıya çekecektik. Burada plansızlık kaybı var.  Mutlak şekilde devlet buna bir plan getirmesi lazım” 

5 MİLYAR DOLARLIK ET İHRACATI HAYAL BİLE DEĞİL 

Türkiye’nin çevresinde 1 milyar nüfusa yakın İslam coğrafyası bulunduğunu anımsatan Arslan, “bu coğrafyada kimsenin eti yok. Bütün ülkeler tamamen ithalata bağlı. Biz bu pazarı değerlendirebilirsek yıllık yaklaşık 5 milyar dolarlık eti satmamız hayal bile değil. Ancak bu hayali gerçekleştirmemiz için önce tarımda planlı üretime geçmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.