CAHİT SARAÇOĞLU / YENİ ŞAFAK

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, tağşiş nedeniyle 6 kez para cezasına çarptırılan bir firmaya ait ayçiçek yağı ürününün, halen raflarda satışının yapıldığını söyledi.

Bitkisel yağ sanayicileri hileli karışımla piyasada bulunan ayçiçeği ürünlerin ciddi tehdit oluşturduğunu söylüyor. Bitkisel yağ sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, vatandaşın sağlığı ile oynanan hileli karışımlı ayçiçeği yağı üretimi yapan ve satanlara ciddi cezalar getirilmesini istediklerini belirtirken, vatandaşların da hangi ürünün hileli karışımlı olduğunu fiyatlarına bakarak anlayabileceklerini söyledi. Büyükhelvacıgil, “Karışım olmayan ayçiçeği yağının fiyatından % 20 ucuz yağ satılıyorsa satıcılar da tüketiciler de bilmeli ki bu karışımdır" dedi.

CAYDIRICILIK ARTMALI

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Büyükhelvacıgil, bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette sektörlerinin sorunlarını anlattı. Sektörün hileli yağ karışımı yapıp satanlara karşı cezaların yeterince caydırıcı olmaması ve dahilde işleme rejimi kapsamındaki ihracatın iyi takip edilmemesinin yattığını söyleyen Büyükhelvacıgil, yağlı tohumlu bitki üretiminin azlığı nedeniyle bitkisel yağ sanayi hammadde yönünden yurtdışına bağımlı olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin 12 milyar dolar tarım ürünü ithalatının 4,3 milyar dolarlık kısmını bitkisel yağlar ve yağlı tohumların kapsadığını kaydeden Büyükhelvacıgil, “Türk tüketicisinin % 75-80 oranında ayçiçek yağı tüketiyor onu benimsemiş durumda. Ancak bizim ayçiçeği üretimimiz yeterli değil, yıllık 1,3 milyon tonlar seviyesindeki yetersiz üretim nedeniyle piyasada hileli üretime de fırsat doğuyor" diye konuştu.

YAĞLI TOHUM TEŞVİKİ ŞART

Türkiye'nin söz konusu üründe ihracatta rakipleri olan Rusya, Ukrayna ve Bulgaristan'ın rafineri yatırımlarını da artırdıklarını, ayçiçeği üretiminin üzerinde kırma tesisi kapasitelerini de geliştirdiklerini kaydeden Büyükhelvacıgil, bu ülkelerin katma değerin ülkelerinde kalması için tohum fiyatlarını yüksek tuttuklarını, ham yağ ihracatında ise vergileri aşağı çektiklerini söyledi. Büyükhelvacıgil, “Ülke olarak yağlı tohum üretimini mutlaka artırmalıyız. Ama bunu da gümrük duvarlarını yükselterek değil, üreticiyi doğrudan prim desteklemeleri ile teşvik ederek yapmalıyız" dedi.

STRATEJİK ÜRÜN OLMALI

Uzun vadede Türkiye'de yağlı tohumlu bitkilerin stratejik ürün kabul edilmesi ve üretiminin artırılması gerektiğine vurgu yapan Büyükhelvacıgil, “Ayçiçeği ham yağının tonu 3 bin 750 lira iken bitkisel yağlardan soya yağı 2 bin 300 lira, kanola yağı 3 bin 100 liradan satılıyor. Fiyat farkı böyle fazla olunca Ayçiçek yağı diye karışım satışı artıyor" dedi.

'SATANA DA CEZA GELSİN'

Düzenleme ile üreticinin yanı sıra, satana da ceza getirilmesini öneren Büyükhelvacıgil, “Çözüme dair görüşümüz net; tağşişte ısrar eden ticaretten men edilmeli, yalnızca üretene değil, satana da cezai işlem uygulanmalı. Bu firmalar ifşa edilmeli" ifadelerini kullandı.

'DİR' DENETİMLERİ SIKILAŞMALI

Bitkisel yağ sanayiindeki bir diğer sorunun ise Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki sıfır gümrükle yapılan ithalat işlemi olduğunu ifade eden Tahir Büyükhelvacıgil, “Yemeklik likit yağ ihracatımızın tamamına yakını Irak ve Suriye'ye oluyor. Ancak gümrükte zaman zaman basına da yansıyan olumsuzluklar haksız rekabete sebep oluyor. Özellikle bu iki ülkeye yapılan ihracatla DİR kapsamında yapılan diğer ihracatlar gümrük çıkışlarında sıkı şekilde denetlenmeli ve DİR yeniden gözden geçirilmeli" tespitini yaptı.

6 kez ceza yese de malı halen rafta

Tahir Büyükhelvacıgil, tağşişdeki cezaların artırılması gerektiğini söyledi. Bu tür firmalara 14 bin 469 lira ceza uygulandığını belirten Büyükhelvacıgil, “Piyasada 2-3 kez para cezası kesilen firmalar var. Bir firmaya 6 kez para cezası kesildi ama halen o firmanın hileli karışımlı ayçiçek yağı raflarda satılıyor" dedi.