Akkaraman Koyunu: Orta Anadolu’nun Dayanıklı ve Çok Yönlü Yerli Irkı

Akkaraman, Orta Anadolu ve çevresinde yetişen iri yapılı, hem et hem süt verimiyle ön plana çıkan yerli koyun ırklarından biridir. Beyaz vücudu, siyah lekeleri ve yağlı kuyruk yapısıyla kolayca tanınır. Zorlu iklim ve çevre koşullarına karşı yüksek dayanıklılığı, kanaatkârlığı ve düşük maliyetli beslenme ihtiyacıyla çiftçilerin favorisi olan Akkaraman, sürü yönetimi ve analık içgüdüsüyle de verimli bir ırktır. Kurak yazlar ve soğuk kışlar gibi sert bozkır ikliminde rahatça yaşayabilen bu ırk, ekonomik ve sürdürülebilir hayvancılık için ideal seçimdir.

Morkaraman koyunu: Doğu Anadolu'nun zorlu koşullarına en dayanıklı yerli ırk

Morkaraman koyunu, Türkiye’nin en sert iklimine sahip Doğu Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen, et verimi ön planda olan kombine bir yerli koyun ırkıdır. Sağlam yapısı, soğuğa karşı yüksek dayanıklılığı ve kanaatkâr karakteri ile bölgedeki hayvancılık faaliyetlerinin temelini oluşturur. Vücut yapısı iri ve güçlüdür; yüksek bacakları, uzun boynu ve S formundaki yağlı kuyruğu ile dikkat çeker. Dişi bireylerde daha az belirgin, koçlarda ise dışbükey burun yapısı ve büyük helezonik boynuzlar tipik ırk özelliklerindendir.

Morkaraman koyununun yapağısı kaba karışık yapıdadır. Vücut rengi kızıldan mora kadar değişmekle birlikte, baş ve ayaklar daha koyudur. Bu ırk, yüksek rakımlı, fakir meralarda verimli otlatma yeteneği sayesinde ekonomik yetiştiriciliğe imkân tanır. Kış aylarında yağlı kuyruğundaki enerji rezervi ile yaşam gücünü korur. Sevk ve idaresi kolay, sürü içgüdüsü gelişmiş olan Morkaraman, aynı zamanda iyi bir analık yeteneğine sahip olmasıyla da öne çıkar.

Soğuk, uzun kışlara ve dağlık araziye mükemmel adaptasyon gösteren Morkaraman, doğal şartlarda verimli ve düşük maliyetli koyunculuk yapmak isteyen yetiştiriciler için ideal bir tercihtir.

Kangal Akkaraman koyunu: Et ve süt verimiyle İç Anadolu’nun gözde yerli ırkı

Kangal Akkaraman koyunu, İç Anadolu Bölgesi'nde özellikle Sivas ve çevre illerde yetiştirilen, kombine (et ve süt) verimli, dayanıklı bir yerli koyun ırkıdır. Güçlü fiziki yapısı, zorlu iklim koşullarına uyumu ve sürü içgüdüsünün gelişmiş olması sayesinde bölge hayvancılığında önemli bir yer edinmiştir.

İri vücutlu olan bu ırkın burun hattı genellikle dışbükeydir. Uzun, geniş ve sarkık kulakları ile dikkat çeker. Göğüs yapısı özellikle koçlarda oldukça geniştir; bazı bireylerde 14 kaburga bulunması, bu ırkın fiziksel dayanıklılığını artıran nadir özelliklerden biridir. Bacakları uzun ve sağlam, tırnak yapısı ise meraya dayalı yetiştiricilik için oldukça uygundur. Vücudu beyaz renkli, kaba-karışık yapağı ile kaplıdır. Göz, burun ve ayaklarda tipik siyah lekeler görülür. Koyunlar boynuzsuzdur, erkeklerin ise yalnızca küçük bir kısmında zayıf boynuz gelişimi gözlenir. S formundaki yağlı kuyruğu, kıt besleme dönemlerinde yaşamsal enerji rezervi sağlar.

Kangal Akkaraman koyunu, kurak ve sert kara iklimine dayanıklı, uzun mesafe yürüyüşlerine elverişli bir yapıya sahiptir. Fakir otlakları yüksek oranda değerlendirme kapasitesiyle tanınır. Yaz aylarında tamamen mera besisiyle, kış aylarında ise saman ve sınırlı dane takviyesiyle beslenir. Basit barınaklarda ve düşük bakım koşullarında kolaylıkla yetiştirilebilir. Ayrıca, Türkiye genelindeki Akkaraman sürüleri için damızlık koç kaynağı olarak da tercih edilmektedir.

Et ve süt verim potansiyeli ile öne çıkan Kangal Akkaraman koyunu, dayanıklılığı, uysallığı ve ekonomik üretim yapısına katkısıyla yerli hayvancılığın vazgeçilmez ırklarından biridir.

Güneydoğu’nun sütçü ırkı: İvesi koyunu sıcak iklimin verimli çözümü

İvesi koyunu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaygın olarak yetiştirilen, yüksek süt verimiyle tanınan yerli bir kombine ırktır. Sıcak ve kurak iklim koşullarına mükemmel uyum sağlaması, bu ırkı göçer hayvancılığın temel unsurlarından biri haline getirmiştir.

Orta büyüklükte, ince ama sağlam kemik yapılı bir vücuda sahip olan İvesi’ler, süt tipine uygun fizikleriyle dikkat çeker. Vücut rengi genellikle beyaz-kremdir; baş bölgesi ise kirli sarı, kahverengi veya siyah gibi farklı renklerde olabilir. Alın bölgesinde çoğunlukla beyaz bir leke görülür. Kulak, burun ve ayaklarda pigmentasyon mevcuttur. Yağlı kuyruklu bir ırk olan İvesi’de, kuyruğun büyük yağlı kısmının üzerinde yağsız bir parça yer alır; ayrıca yağlı bölümde karakteristik çıplak bir oyuk bulunur.

Koçlar genellikle geriye ve aşağıya doğru helezon yapıda boynuzlara sahiptir. Boynuzsuz ve hilal biçimli yapılar da görülebilir. Dişilerde %10 oranında zayıf boynuzluluk gözlenir. En dikkat çeken özelliklerden biri de memenin bezel yapısıdır; yüksek süt verimini destekleyen bu özellik, İvesi koyunlarını sütçü ırklar içinde öne çıkarır.

İvesi koyunu, aşırı sıcak ve kurak çöl iklimlerinde dahi uzun mesafe yürüyüşlerine uygun yapısıyla başarılı bir şekilde yetiştirilebilmektedir. Göçer sistem içinde yaygın olarak yetiştirilen bu ırk, 40-45 °C’ye varan sıcaklıkları tolere edebilir, yetersiz mera ve besleme koşullarında yaşamını sürdürebilir. Kış dışında mera ve anız otlatmasıyla beslenirken, kış aylarında saman ağırlıklı ve az miktarda dane destekli bir besleme uygulanır. Basit ve düşük maliyetli ağıllarda da barındırılabilmesi, üreticiler için önemli bir avantajdır. Ancak, yağışlı ve nemli bölgelerde adaptasyon sıkıntısı yaşanabilir.

Bugün İsrail’de yaygın olarak bilinen “Awassi” tipi koyunların da kökeni, Anadolu İvesisi’ne dayanmaktadır. Bu yönüyle İvesi, sadece Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun da süt üretiminde önemli bir genetik mirası olarak kabul edilmektedir.

İç Batı Anadolu'nun dayanıklı yerli ırkı: Dağlıç koyunu

Dağlıç koyunu, Türkiye'nin İç Batı Anadolu Bölgesi’nde yaygın olarak yetiştirilen, et ve süt verimi yönünden kombine özellik taşıyan yerli bir koyun ırkıdır. Özellikle kıt kaynaklara dayanıklı yapısıyla, yetersiz besleme ve barınak koşullarında dahi üreticisine verim sunan Dağlıç, küçük cüssesine rağmen yüksek yaşama gücüyle dikkat çeker.

Vücut yapısı küçüktür; sırt çizgisi düz ve cidago (omuz hizası) yüksekliği, gövde uzunluğuna oranla fazladır. Göğüs ve sağrı dardır. Koçlar belirgin koç başlıyken, koyunlarda bu özellik daha hafif görülür. Genel rengi beyaz olmakla birlikte, göz çevresi, kulaklar, ağız ve bacaklarda siyah ya da koyu kahverengi lekeler bulunabilir. Yüzde, göz altından yayılan oval koyu renkli nişaneler sık rastlanan bir görsel özelliktir. Siyah başlı bireyler de gözlenebilir. Zamanla siyah lekeler kırçıllı bir görünüme dönüşebilir.

Yağlı kuyruk yapısına sahip olan Dağlıç’ta, kuyruk yassı, kalp şekline benzer ve aşağı doğru sarkık formdadır. Kuyruğun dış yüzeyi düz, ortasında oluk ve iki yanda oval yağ kitleleri vardır. Karın ve boyun bölgeleri yapağıyla örtülüdür. Kaba ve karışık yapılı yapağısı, zorlu doğa koşullarına karşı koruyucudur. Koçlar genellikle boynuzludur; boynuzlar büyük, kalın, siyah pigmentli, birden fazla kıvrımlı ve yanal şekilde uzanır. Dişiler ise çoğunlukla boynuzsuzdur.

Dağlıç koyunu, zorlu çevre koşullarına karşı üstün adaptasyon yeteneğiyle öne çıkar. Sıcak ve kurak bölgelerde, uzun mesafeli yürüyüşlerde yüksek dayanıklılık gösterir. Sürü içgüdüsü gelişmiş olan bu ırk, göçer hayvancılığa da uygundur. Burdur ve Isparta başta olmak üzere, dağların eteklerindeki kovuklarda, rüzgardan korunaklı açıklıklarda veya tepeye yaslanmış basit ağıllarda barındırılır.

Bugün geleneksel küçükbaş hayvancılığın sürdürülebilirliği açısından stratejik öneme sahip olan Dağlıç koyunu, yetersiz mera ve bakım koşullarında dahi üreticisini yarı yolda bırakmayan, dayanıklı bir genetik kaynaktır.

Kıvırcık Koyunu: Trakya ve Marmara'nın Verimli Kombine Irkı

Kıvırcık koyunu, Trakya, Marmara ve Kuzey Ege Bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilen, et, süt ve yapağı verimiyle öne çıkan yerli koyun ırklarımızdan biridir. Kombine bir ırk olan Kıvırcıklar, hem et hem süt verimi açısından çift amaçlı yetiştiriciliğe son derece uygundur.

Etçi tip bireylerde vücut geniş, göğüs yapısı dolgun ve kas gelişimi belirgindir. Süt tipi bireylerde ise daha dar göğüs yapısı, uzun bacaklar ve önden arkaya doğru daralan bir vücut formu dikkat çeker. Vücut rengi genellikle beyazdır; ancak siyah ya da alacalı varyasyonlar da görülebilir. Baş, karın altı, bacaklar ve bazı bireylerde gerdan bölgesi yapağısızdır.

Erkekler öne doğru spiral biçiminde boynuzludur, dişiler ise genellikle boynuzsuzdur. Kuyruk yapısı yağsız, uzun ve ince formdadır, üzeri uzun kıllarla kaplıdır. Kuyruk bazı bireylerde tarsal eklemi geçecek kadar uzayabilir.

Dayanıklılığı ve Uyum Yeteneğiyle Öne Çıkar
Kıvırcık koyunları, yüksek adaptasyon yeteneği, sağlam yapısı ve kanaatkâr doğası sayesinde, soğuk ve nemli iklim bölgelerinde bile başarıyla yetiştirilebilmektedir. Özellikle engebeli ve makilik arazilerde uzun mesafeleri yürüme kabiliyetiyle göçer sistemlere uyum sağlar.

Sürü içgüdüsü gelişmiş, kötü çevre koşullarına karşı dirençlidir. Et kalitesi yüksektir; açık renkli, ince lifli, yağ oranı dengeli ve yumuşak et yapısı ile kasaplıkta tercih edilen bir ırktır. Kas ve lif aralarına homojen dağılmış yağlar, etin lezzetini artırır.

Yetiştiriciliği ve Besleme Koşulları
Kıvırcık koyunları; aile işletmelerinde, yerleşik köy sürülerinde veya 20-400 başlık ticari işletme sürülerinde başarıyla yetiştirilmektedir. Otlatmaya dayalı ekstansif üretim sistemi yaygındır. Yılın büyük bölümünde meraya dayalı besleme uygulanır. Bölgedeki uygulamalarda erken kuzu kesimi yaygındır. Kasaplık kuzular genellikle 25-30 gün, damızlıklar ise 60-70 gün sütten kesilmektedir.

Sakız koyunu: Ege ve Marmara’nın süt ve döl veriminde öne çıkan ırkı

Çeşme, İzmir, Aydın ile Marmara ve Ege sahillerinde yetiştirilen Sakız koyunu, ince ve uzun bacakları, dar ve yüksek vücut yapısıyla karakterizedir. Beyaz tüyleri üzerinde göz, ağız, burun ucu, kulak ve ayaklarda belirgin siyah lekeler bulunur. Baş, bacaklar ve karın altı yapağısızdır; yapağı tipi ise kaba ve karışıktır. Erkek Sakızlar kuvvetli spiral boynuzlara sahipken, dişiler genellikle boynuzsuzdur. Kuyruğun dip kısmında az miktarda yağ bulunur, üçgen biçimli ve ince yapılıdır.

Meme yapısı bol süt vermeye uygun genişlikte, sarkık ve meme uçları genellikle iridir. İlginç olarak, birden fazla meme başı görülür. Erken gelişen bir ırk olan Sakız koyunu, yüksek süt ve döl verimiyle yetiştiricilerin tercih ettiği türler arasında yer alır. Ancak adaptasyon kabiliyeti düşük ve sürü içgüdüsü zayıftır. Lezzetli etiyle de dikkat çeker.

Genellikle küçük aile işletmelerinde 3-5 başlık sürüler halinde yetiştirilen Sakız koyunlarının ortalama süt verimi 180-200 kg civarındadır. İyi bakım ve besleme koşullarında ise 500 kg ve üzeri süt veren koyunlar da mevcuttur. Bu yüksek verim nedeniyle özellikle süt verimi dönemlerinde ek yemleme yapılmaktadır.

Sakız koyunu, hem süt hem de döl performansı ile bölge hayvancılığına önemli katkılar sağlıyor.

Orta Anadolu Merinosu: Kombine performansıyla bölgenin dayanıklı koyun ırkı

Orta Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen Orta Anadolu Merinosu, Akkaraman ırkı ile Alman Et Merinosu melezlemesi sonucu geliştirilmiş, kombine (et ve yapağı) amaçlı üstün bir koyun türüdür. Yaklaşık %80 Alman Yapağı Et Merinosu ve %20 Akkaraman genotipine sahip olan bu ırk, iri yapısı ve dayanıklılığı ile dikkat çeker.

Vücudu geniş, derin ve uzun; başı orta uzunlukta ve genişlikte, kalın dudaklıdır. Kulakları yatay ve geniş, boynu kısa ve kalındır. Butları dolgun ve etlidir, bacakları uzun ve kuvvetlidir. İnce, beyaz renkte yapağısı, birörnek elyaftan oluşur. Erkek ve dişi bireylerin çoğunluğu boynuzsuzdur. Kuyruğu ince, uzun ve yağsızdır.

Orta Anadolu Merinosu, Akkaraman kökeni sayesinde Orta Anadolu’nun sert iklim ve zorlu çevre koşullarına mükemmel uyum sağlar. Hastalıklara karşı dayanıklı, yüksek yaşama gücüne sahip ve adaptasyon kabiliyeti oldukça gelişmiştir. Ayrıca analık ve sürü içgüdüsü yüksektir. Kuzu ve rimi ile büyüme hızı Akkaraman ırkına kıyasla daha yüksektir.

Bu ırk, kış aylarında ağılda bakılırken, diğer dönemlerde gündüz merada, geceleri ise açık çevrili alanlarda yetiştirilir. Kurak meralardan en iyi verimi alan koyun ırklarından biri olarak, Orta Anadolu’nun yerli ırklarından sonra sürdürülebilir hayvancılık için ideal tercih olarak öne çıkar. Bakım ve besleme şartlarının nispeten iyi olduğu işletmelerde yüksek verim sağlar.

Anadolu Merinosu: İç Anadolu'nun dayanıklı ve verimli kombine koyun ırkı

İç Anadolu Bölgesi'nin batı kesimlerinde, Polatlı ve Altınova Tarım İşletmeleri’nde Alman Yapağı Et Merinosu ile Akkaraman ırkının melezlenmesi sonucu geliştirilmiş olan Anadolu Merinosu, kombine (et ve yapağı) üretiminde öne çıkan bir koyun türüdür. Bu ırk, yaklaşık %75-80 oranında Alman Yapağı Et Merinosu genotipine sahiptir.

İri yapılı Anadolu Merinosu’nun baş uzunluğu ve genişliği orta, dudakları kalın, kulakları yatay ve geniştir. Boynu kısa ve kalın, vücudu geniş, derin ve uzundur. Butları dolgun, bacakları uzun ve kuvvetlidir. Beyaz renkli bu koyunun baş yüzü ve bacaklarının alt kısımları çıplaktır. İnce, birörnek ve 60-64 S kalitesinde yapağıya sahiptir. Erkek ve dişi bireylerin çoğu boynuzsuzdur. Kuyruğu ince, yağsız ve kısadır.

Anadolu Merinosu, İç Anadolu’nun karasal iklimine ve az engebeli, yetersiz mera koşullarına mükemmel şekilde uyum sağlamıştır. Yüksek adaptasyon yeteneği, iyi yürüme kabiliyeti ve güçlü sürü ile analık içgüdüsü ile verimli bir ırk olarak dikkat çeker.

Genellikle bakım, besleme ve barındırma koşullarının nispeten iyi olduğu işletmelerde başarılı şekilde yetiştirilir. Barınaklar meraya yakın noktalarda konumlandırılır ve kış aylarında ağılda barındırılır. Mera durumuna ve mevsime bağlı olarak ek yemleme uygulanarak üretim desteklenir.

Karacabey Merinosu: Güney Marmara'nın verimli et ve yapağı ırkı

Marmara Bölgesi’nde, özellikle Güney Marmara’da yaygın olarak yetiştirilen Karacabey Merinosu, Kıvırcık ile Alman Yapağı Et Merinosu’nun melezlenmesiyle elde edilmiş, %90’ın üzerinde Merinos genotipi taşıyan üstün nitelikli bir koyun ırkıdır.

Vücut yapısı geniş, derin ve yuvarlaktır. Orta uzunluktaki sırt düz ve geniş, sağrı ise geniş ve hafif düşüktür. Bacaklar orta uzunlukta ve güçlü, butlar dolgun ve etlidir. Başın yüz kısmı ve bacak uçları çıplaktır. Vücut rengi beyazdır. Yağsız, uzun ve ince kuyruk yapısı ile dikkat çeker. Erkeklerin %10-15’i boynuzlu olurken dişiler boynuzsuzdur.

İnce ve homojen yapılı yapağısı sayesinde tekstil sektöründe değerlidir. Yaşama gücü yüksek olan bu ırk, yıl boyunca kızgınlık gösterme eğilimindedir. Kuzuların büyüme hızı yüksektir. Koyunlar sakin huyludur, sürü içgüdüsü güçlüdür ve sürü halinde kolay yönetilir. Sağım ve kırkım gibi işlemlere karşı olumsuz tepki vermezler. Ayrıca analık içgüdüsü gelişmiştir.

Karacabey Merinosu, bulunduğu bölgeye uyum sağlamış, hastalıklara karşı dirençli ve dayanıklı bir ırktır. Özellikle bakım ve besleme koşulları iyi olan, entansif üretim eğilimi gösteren işletmelerde ve düz ovalarda yetiştiricilik için uygundur.

Karayaka Koyunu: Karadeniz yaylalarının dayanıklı ırkı

Karadeniz’in nemli ve dağlık coğrafyasına mükemmel uyum sağlayan Karayaka koyunu, Sinop’tan Trabzon’a kadar olan sahil ve dağlık alanlarda, ayrıca Tokat ve Amasya çevresinde yoğun olarak yetiştirilmektedir. Et, süt, yapağı ve döl verimiyle kombine bir üretim potansiyeline sahip olan bu yerli ırk, bölge üreticisinin vazgeçilmezidir.

Vücut yapısı küçük olmakla birlikte oldukça dayanıklıdır. Gövde uzun ve derin; baş dar ve kaba görünüşlüdür. Alnında karakteristik kâkül bulunur. Boynu kısa ve kalın, bacakları kısadır. Baş ve boyun bölgesinde kahverengi-siyah lekeler görülür. Erkekler, öne kıvrımlı ve kalın boynuzlarıyla dikkat çekerken dişiler genellikle boynuzsuzdur. Kuyruğu yağsız ve uzundur.

Yapağısı kaba ve keçeleşme özelliği zayıftır, bu nedenle özellikle yorgan ve yatak yapımında tercih edilir. Yapağının özel yapısı, yağmuru deriye geçirmeden uzaklaştırarak hayvana doğal bir koruma sağlar. Meme yapısı bezeldir, et kalitesi lezzetlidir. Ancak sürü yönetimi zorlayıcı olabilir; Karayaka koyunları oldukça hareketlidir ve dağlık arazide çeviktir.

Karayaka ırkı, yaylacılık sisteminde, yıl boyunca zorlu coğrafyalarda yetiştirilmeye uygundur. Tırnak ve bacak yapısı sağlamdır, bu da onları Karadeniz’in engebeli yaylalarında ideal kılar. Genellikle yılda iki kez kırkım yapılır.

Ramlıç Koyunu: Dayanıklılığı ve verimiyle batı geçit bölgesine uygun ırk

Orta ve Batı Anadolu’nun geçit bölgelerinde yetiştirilen Ramlıç koyunu, et ve yapağı verimiyle öne çıkan yerli melez bir ırktır. %65-70 Rambouillet ve %30-35 Dağlıç genotipi taşıyan Ramlıç, hem yüksek verimli hem de zor koşullara dayanıklı bir koyun profili sunar.

İri yapılı gövdesi, beyaz yapağısı ve uzun ince kuyruğuyla dikkat çeken bu ırkta, koçlar çoğunlukla boynuzlu, dişiler ise boynuzsuzdur. Kuyruğun dip kısmı üçgen yapılıdır. Rambouillet’ten gelen et ve yapağı verimliliği ile Dağlıç’tan miras alınan yüksek yaşama gücü Ramlıç’ı, geçit bölgelerinin iklimine ve coğrafyasına karşı dirençli hale getirir.

Sürü içgüdüsü güçlü olan Ramlıç koyunları, yönetimi kolay bir sürü oluşturur. Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsü tarafından saf sürü olarak da yetiştirilen bu ırk, özellikle bakım ve besleme şartları kısmen iyi olan işletmelerde başarılı sonuç verir.

Zorlu çevre koşullarına karşı gösterdiği uyum ve dengeli üretim kapasitesiyle Ramlıç, Batı geçit bölgesi üreticileri için cazip bir seçenek olmaya devam ediyor.

Pırlak Koyunu: İç Batı Anadolu’nun dayanıklı ve lezzetli et kaynağı

Kütahya’dan Manisa’ya, Isparta’dan Burdur’a kadar uzanan bölgelerde yaygın olarak yetiştirilen Pırlak koyunu, hem dayanıklılığı hem de lezzetli etiyle ön plana çıkan kombine verimli bir yerli koyun ırkıdır. İç Batı Anadolu ve Batı Akdeniz’in kırsal yapısına uyum sağlayan bu ırk, zor çevre koşullarında dahi yetiştirilebilmesiyle üretici dostu bir seçenek sunar.

Orta irilikteki vücudu, beyaz yapağısı ve göz çevresi, kulak uçları ile ağız kenarındaki siyah lekeleriyle karakteristik bir görünüme sahiptir. Koçlar güçlü spiral boynuzlara sahipken dişiler genellikle boynuzsuzdur. Kuyruk yapısı ise inceden yarı yağlıya kadar çeşitlilik gösterebilir.

Pırlak koyunu, sıcak ve kurak iklim koşullarına doğuştan adapte olmuştur. Hastalıklara karşı dirençli yapısıyla öne çıkar. Ağırlıklı olarak meraya dayalı yetiştirilen bu ırk, kış aylarında dahi Burdur ve Isparta gibi bölgelerde rüzgârdan korunmuş açık alanlarda barındırılabilir. Göçer hayvancılıkla da uyumlu olan Pırlak, düşük bakım maliyetleriyle sürdürülebilir üretimi destekler.

Yeterli mera bulunmayan, bakım ve besleme imkânlarının sınırlı olduğu işletmelerde dahi üreticiye yüksek performans sunabilen Pırlak koyunu, etinin lezzetiyle bölge mutfağında da ayrı bir yere sahiptir.

Pırıt Koyunu: İç Batı Anadolu’nun dayanıklı ve verimli yerli ırkı

Pırıt koyunu, Isparta’nın merkez ilçesi ile Gönen, Senirkent ve Yalvaç ilçelerinde yoğun olarak yetiştirilen; ayrıca Burdur, Afyon, Kütahya, Uşak ve Manisa illerine de yayılmış, kombine verimli yerli bir koyun ırkıdır. Hem et hem de yapağı verimiyle öne çıkan bu ırk, kırsal aile işletmelerinin vazgeçilmezidir.

Orta irilikte bir yapıya sahip olan Pırıt koyununun vücut rengi beyazdır. Göz çevresi, kulak uçları ve ağız kenarında siyah lekeler belirgindir. Bazı bireylerde ayaklarda da siyah lekeler görülebilir. Erkekler güçlü spiral boynuzlara sahipken, dişiler çoğunlukla boynuzsuzdur. Kulaklar yere paralel ve ileri doğru yönelmiştir. Kuyruk yapısı inceden yarı yağlıya kadar değişkenlik gösterir; yağ kitlesi kuyruk ucuna doğru azalan bir yapıdadır.

Pırıt koyunu, kötü çevre koşullarına ve yaygın hastalıklara karşı oldukça dirençlidir. Bu özelliği sayesinde düşük bakım-giderli üretim yapan işletmelerde rahatlıkla yetiştirilebilir. Eti, yerel üreticiler ve tüketiciler tarafından lezzetli bulunur. Yetiştiricilik genellikle küçük sürülerle yapılmakta olup, kuzular doğumda ortalama 3,6 kg, sütten kesimde 25 kg ve 120 günlük yaşta 32 kg ağırlığa ulaşmaktadır.

Yüksek adaptasyon kabiliyeti, sağlam yapısı ve beslenme açısından düşük talepleriyle Pırıt koyunu, özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde sürdürülebilir koyunculuk için ideal bir tercihtir.

Karya Koyunu: Batı Anadolu’nun yüksek verimli yerli ırkı

Karya koyunu, Aydın, İzmir, Manisa, Uşak ve Denizli illerinde yaygın olarak yetiştirilen, kombine verim yönüyle öne çıkan yerli bir koyun ırkıdır. Süt ve döl verimindeki yüksek performansıyla dikkat çeken bu ırk, özellikle Batı Anadolu'nun ova ve kıyı bölgelerinde tercih edilmektedir.

Karya ırkı, Sakız ve Kıvırcık koçlarla bölgedeki yerli koyunların sistemsiz melezlenmesiyle oluşmuştur. Orta irilikteki vücut yapısına sahip olan Karya koyunları, beyaz renkte olup göz çevresi, kulak uçları ve ayaklarında genellikle siyah lekeler bulunur. Yapağı tipi kaba karışıktır. Erkekler spiral yapılı kuvvetli boynuzlara sahipken, dişiler çoğunlukla boynuzsuzdur. Kuyruk yapısı incedir ve az yağ içerir.

Erken gelişen bir yapıya sahip olan Karya koyunları, iyi bakım ve besleme koşullarına hızla cevap verir. Özellikle entansif yetiştiriciliğe uygun ovalık alanlarda yüksek döl verimi ve süt kapasitesiyle üreticilere avantaj sağlar. Yetiştiriciliği kısmen modernleşen aile işletmeleri için ideal bir yerli ırk alternatifidir.

Polatlı Koyunu: Orta Anadolu’ya özgü yüksek verimli melez ırk

Polatlı koyunu, Orta Anadolu’nun step koşullarına uygun olarak geliştirilmiş, et ve yapağı verimi yüksek kombine bir koyun ırkıdır. Akkaraman ve İlle de France koyunlarının melezlenmesiyle elde edilen bu ırk, %75 İlle de France genotipi taşımasıyla dikkat çeker.

Vücut yapısı derin, geniş ve sırt hattı güçlüdür. Beyaz renkte olan Polatlı koyunlarında kulaklar büyük, kuyruk ise uzun ve yağsızdır. Erkek ve dişiler boynuzsuzdur. Meme yapısı iyi gelişmiş ve vücuda sağlam şekilde bağlıdır. Et kalitesi yüksektir ve erken gelişme özelliği taşır. Erkek bireyler, ticari melezleme programlarında damızlık olarak değerlendirilebilir.

Sürü içgüdüsü, analık yeteneği ve yürüme kabiliyeti oldukça iyidir. Polatlı koyunu, açık ve engebeli arazilerde rahatlıkla otlayabilir. Dağlık alanlar dışında farklı iklim ve coğrafi koşullarda da yetiştirilebilen bu ırk, hastalıklara karşı gösterdiği dirençle üreticilere avantaj sağlar.

Bafra Koyunu: Karadeniz’e özgü et ve süt verimli melez ırk

Bafra koyunu, Orta Karadeniz Bölgesi’ne özgü, kombine verimli (et ve süt) bir koyun ırkıdır. Sakız ve Karayaka ırklarının melezlenmesiyle elde edilmiş olan Bafra koyunu, süt tipi vücut yapısıyla dikkat çeker.

Vücut beyaz renklidir ancak ağız, göz ve kulak çevresinde siyah lekeler görülür; vücudun diğer bölgelerinde leke istenmez. Baş yapısı orta büyüklükte, kulaklar uzun; boyun ince ve uzundur. Koçlar spiral yapıdaki güçlü boynuzlara sahipken, koyunlar genellikle boynuzsuzdur. Kuyruk yapısı yağsız, uzun ve dip kısmında hafif yağlıdır. Meme yapısı gelişmiştir.

Yüksek adaptasyon yeteneğine sahiptir ve yerli ırklar kadar hastalıklara dayanıklıdır. Sürü içgüdüsü, analık kabiliyeti ve yürüme yeteneği oldukça gelişmiştir. Erken gelişen bu ırk, kıyı bölgelerde yetiştirilmeye uygundur ancak yerli ırklara göre daha fazla bakım gerektirir.

Şavak Akkaraman: Doğu Anadolu’nun dayanıklı kombine koyun ırkı

Şavak Akkaraman, Tunceli, Elazığ ve Erzincan çevresinde yetiştirilen, et, süt, döl ve yapağı verimi yüksek kombine bir koyun ırkıdır. Vücudu beyaz renkte olup, göz, burun ve ayaklarında siyah lekeler bulunur. Cidago yüksekliği 62-65 cm arasında değişir. Yapağısı kaba-karışıktır; baş, boyun altı ve bacaklarda yapağı bulunmaz. Koyunlar boynuzsuz, koçlarda ise düşük oranda boynuz görülür.

Hastalıklara karşı dirençli olan bu ırk, zorlu çevre koşullarına kolayca uyum sağlar. Uzun yol yürüyüşlerine dayanıklıdır ve sürü içgüdüsü gelişmiştir. Proje sürülerinde 140-160 günlük sağım süresinde ortalama 126-208 kg süt verirken, kuzular 90 günlük yaşta ortalama 33 kg canlı ağırlığa ulaşmaktadır.

Doğu Anadolu'nun genelinde yaygın olan Şavak Akkaraman, aile işletmelerinde büyük sürüler halinde göçer olarak yetiştirilmektedir ve genellikle besleme yapılmamaktadır.

Tahirova: Marmara ve Ege’nin ince yapılı kombine koyunu

Tahirova koyunu, Marmara ve Ege bölgelerinde yetiştirilen, süt ve et verimi yüksek kombine bir ırktır. Vücut yapısı ince, uzun kemikli ve beyaz renklidir; lekesizdir. Yüzü çıplak, başı koçbaşı şekline benzer. Kuyruğu ince, uzun ve tüysüzdür (sıçan kuyruğu tipi). Meme yapısı bezel ve geniştir. Baş ve bacaklarında yapağı bulunmaz. Kulakları büyük ve öne doğru düşüktür. Erkek ve dişiler boynuzsuzdur.

İri ve çoklu doğum yapma özelliği ile annelik içgüdüsü gelişmiştir. Laktasyon dönemi süt verimi 111.2-196.4 kg arasında değişir. Diğer et ve süt ırkları ile melezlemeye uygun olup, sürülerin çoğunluğu aile işletmelerinde küçük sürüler halinde yetiştirilir. İyi bakım ve besleme koşullarıyla, mera şartları zayıf olmayan alanlarda yüksek döl verimi sağlar.

Koçeri: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun dayanıklı kombine koyunu

Koçeri koyunu, Batman başta olmak üzere Siirt, Mardin, Şırnak ve Bitlis illerinde yetiştirilen kombine amaçlı (et, süt ve döl) bir ırktır. Hamdani ve Karakaş koyunlarının melezlenmesi sonucu oluşmuştur. Baş, bacaklar ve boyun kahverengi ile siyah yapağılıdır. Kulakları uzun, geniş ve sarkıktır. Yağlı kuyrukludur ve kuyruk omurları S şeklinde iki defa bükülmüştür.

Hastalıklara karşı dirençlidir ve farklı çevre koşullarına uyum sağlayabilir. Uzun yol yürüyüşlerine dayanıklıdır ve sürü içgüdüsü gelişmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da aile işletmelerinde büyük sürüler halinde göçer olarak yetiştirilmektedir.

Zom Koyunu: Karacadağ bölgesinin dayanıklı kombine ırkı

Zom koyunu, Karacadağ bölgesinin Alatosun Beldesi, Bayırkonak ve Ovabağ köyleri arasında yoğun olarak yetiştirilen kombine amaçlı (et, süt, döl ve yapağı) bir ırktır. Ayrıca Şanlıurfa (Siverek, Viranşehir) ve Mardin (Derik) ilçelerinde de yetiştiriciliği yapılmaktadır. Vücut rengi genellikle bej veya beyaz-krem olup, baş, ağız, göz, kuyruk ve bacaklarda siyah lekeler bulunur. Vücut iri ve sağlam, bacaklar uzun ve kuvvetlidir. Koçların başı hafif dışbükey, koyunların başı ise uzun ve dar yapılıdır. Gözler bal ve kahverengi tonlarındadır. Kulaklar orta büyüklükte ve yanlara yatıktır. Yapağı kaba karışıktır; boyun yapağılı, bacaklar yapağısızdır.

Zom koyunları güçlü sürü içgüdüsüne, iyi yürüme ve otlama yeteneğine sahiptir. Hastalıklara dayanıklı olup, taşlık arazilerde ve sıcak, kurak iklim koşullarına yüksek adaptasyon gösterir. Proje sürülerinde kuzular 90 günlük yaşta ortalama 23.7 kg canlı ağırlığa ulaşmakta, bazen 39.7 kg’a varan canlı ağırlıklar görülmektedir.

Yetiştiriciliği Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, özellikle aile işletmelerinde 100 baş ve üzeri sürüler halinde yapılmaktadır.

Karakaş Koyunu: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun dayanıklı kombine koyunu

Karakaş koyunu, Van, Batman, Siirt, Bitlis, Bingöl, Malatya, Elazığ ve Diyarbakır illerinde, özellikle Çermik, Çüngüş ve Ergani ilçelerinde yetiştirilen kombine amaçlı (et, süt, yapağı ve döl) bir koyun ırkıdır. Vücut dar ve uzun, sırt hattı genellikle düz olmakla birlikte bazı bireylerde çukurluklar görülebilir. Baş uzun ve dar, yüz ve boyun uzun ve çıplaktır. Koçların baş yapısı belirgindir. Kulaklar uzun, sarkık; bacaklar uzun ve çıplaktır. Tırnakları sağlam ve serttir. Vücut rengi beyazdır; genellikle baş, burun, göz çevresi, kulak ve ayaklarda siyah lekeler bulunur. Baş, boyun altı ve bacaklarda yapağı yoktur. Yapağı kaba-karışık ve seyrektir. Deri rengi beyazdır. Koçlarda helezonik boynuzlar ya da gelişmemiş boynuzlar bulunabilir; koyunlar boynuzsuzdur. Kuyruk, yağlı ve S şekline benzer yapıya sahiptir.

Karakaş koyunlarının en önemli özellikleri arasında zor iklim koşullarına yüksek adaptasyon yeteneği, kolay sevk ve idare, güçlü sürü ve analık içgüdüsü, uzun mesafe yürüyüşlerine dayanıklılık ve fakir meralardan iyi yararlanma becerisi yer alır. Proje sürülerinde kuzular 90. gününde ortalama 17.3 kg canlı ağırlığa ulaşmakta olup, 37 kg’a varan bireyler de gözlemlenmektedir.

Yetiştirme koşulları açısından Karakaş koyunları basit, düşük maliyetli ve yöresel malzemelerle yapılmış ağıllarda barındırılır. Aile, köy ya da şahıs sürülerinde 50 ila 500 başlık gruplar halinde yetiştirilir.

Eşme Koyunu: Uşak bölgesinin verimli et ve döl ırkı

Eşme koyunu, başta Uşak ili Eşme ilçesi olmak üzere, Uşak iline bağlı diğer ilçelerde de yaygın olarak yetiştirilen, özellikle et üretimi ve kalitesiyle ön plana çıkan bir yerli koyun ırkıdır. Aynı zamanda döl verimi de dikkate değerdir. Vücudu tamamen beyaz renkli tüylerle kaplıdır ve ince kuyrukludur. Erkeklerin tamamı spiral boynuzlu iken, dişiler genellikle boynuzsuzdur. Orta büyüklükte kulaklara sahiptir ve baş yapısı diğer yerli ırklarla benzerlik gösterir.

Eşme koyunlarının ayırt edici özellikleri arasında; doğuran koyun başına ortalama 1.42 kuzu verimi, ergin dişilerde 55-60 kg, erkeklerde ise 65-70 kg canlı ağırlık bulunması yer alır. Ortalama doğum ağırlığı 3.5-4.0 kg olan kuzular, sütten kesimde 25-30 kg ağırlığa ulaşır.

Yetiştiriciliği genellikle yerleşik aile işletmeleri tarafından yapılmaktadır. Hayvanlar hem yaz hem de kış aylarında kapalı barınaklarda barındırılır. Kış döneminde meraya ek olarak ek besleme uygulanırken, yaz aylarında hayvanlar tamamen merada otlatılır ve ek besleme yapılmaz.

Norduz Koyunu: Van Gürpınar bölgesinin et verimi öncelikli yerli koyunu

Norduz koyunu, Van ili Gürpınar ilçesindeki Norduz bölgesine özgü, yüksek yapılı ve et verimi öncelikli kombine bir koyun ırkıdır. Boynu tamamen yapağı ile kaplıdır. Vücut renginde beyaz dominant olmakla birlikte kül rengi, gri beyaz ve kahverengi beyaz varyasyonları da görülmektedir. Koçbaşlı, kâküllü ve küpelilerde başta siyah lekeler dikkat çeker. Erkekler boynuzlu olup, dişilerin yaklaşık yarısı boynuzludur. Irkın en belirgin özelliklerinden biri yağlı kuyruk yapısıdır; kuyruk üç parçalıdır ve üçüncü parça birinci parçadan uzun olup aşağıya doğru sarkar.

Norduz koyunları sürü ve analık içgüdüsü, yürüme ve otlama yeteneği ile sevk ve idaresi kolay hayvanlardır. Yetiştirildikleri bölgede dayanıklılık, yaşama gücü ve adaptasyon yetenekleri oldukça yüksektir. Yüksek bacak yapısı ile engebeli ve eğimli arazi yapısına, zengin bitki örtüsü ve su kaynaklarına sahip Norduz bölgesinin alçak ve yüksek otlaklarında rahatlıkla yetiştirilmektedir.

Gökçeada Koyunu: Canakkale ve Kuzey Batı Anadolu’nun dayanıklı kombine koyunu

Gökçeada koyunu, özellikle Çanakkale’nin Gökçeada (İmroz) bölgesi ve Kuzey Batı Anadolu’da yetiştirilen küçük yapılı, kombine (süt ve et verimli) bir yerli koyun ırkıdır. Vücudu beyaz renkte olup, göz, ağız, burun ucu, kulak ve ayaklarda belirgin siyah lekeler bulunur. Erkekleri kuvvetli spiral boynuzlara sahipken, dişiler genellikle boynuzsuzdur. Yağsız, ince ve uzun kuyruk yapısı dikkat çeker.

Sert iklim ve zorlu çevre koşullarına uyum sağlayabilen Gökçeada koyunları, yüksek süt verimi ve yaşama gücü ile öne çıkar. Çobansız sürüler halinde yarı yaban yaşam sürerler. Erken yaşta cinsel olgunluğa erişmeleri ve hastalıklara karşı dayanıklı olmaları sayesinde aşılama programı gerektirmeden kolayca yetiştirilebilir.

Gökçeada koyunları, en çok engebeli ve dağlık arazi yapısına sahip düşük kaliteli mera alanlarında, çobansız ve yarı entansif yöntemlerle beslenir. Zorlu kış koşullarında barınaklara alınan hayvanlara ek yemleme yapılmaktadır.

Acıpayam Koyunu: Denizli ve çevresinin dayanıklı kombine koyun ırkı

Acıpayam koyunu, Denizli, Afyon, Isparta ve Antalya çevresinde yetiştirilen kombine (et ve süt verimi) amaçlı bir koyun ırkıdır. Acıpayam Tarım İşletmesinde geliştirilen bu ırk, %50 İvesi, %25 Dağlıç ve %25 Doğu Friz genotipini taşır. İri yapılı vücudu beyaz ve lekesizdir; baş genellikle beyaz olmakla birlikte kahverengi ya da siyah lekeler taşıyan bireylere de rastlanır. Kaba yapağı yapısına sahiptir. Hem koçlar hem koyunlar boynuzsuzdur. Kuyrukları tek parçalı, oval şekilli, orta büyüklükte, yağlı ve uca doğru incelen bir yapıya sahiptir.

Acıpayam koyunu, güç çevre şartlarına dayanıklı olup hastalıklara karşı dirençlidir. Özellikle Dağlıç ırkının yetiştirildiği zorlu ekstansif (doğal mera) koşullarına iyi uyum sağlar. Ayrıca yağlı ve büyük kuyruklu Dağlıç koyunlarını doğal olarak aşabilme yeteneğiyle de dikkat çeker.

Yetiştiricilerin koç ihtiyacını karşılamak üzere Gözlü Tarım İşletmesinde 1200 başlık damızlık sürü bulunmaktadır. Yetiştirildiği alanlarda mera genellikle zayıf olmakla birlikte hayvanlar basit ağıllarda, sundurma veya rüzgâr almayan koruluklarda barındırılır. Bakım ve besleme koşulları ise yayılma alanındaki işletmelerde nispeten iyidir.

Malya Koyunu: Kırşehir ve Orta Anadolu’nun kurak iklime uyumlu kombine ırkı

Malya koyunu, başta Kırşehir olmak üzere Orta Anadolu bölgesinde yetiştirilen kombine (et ve yapağı verimi) amaçlı bir koyun ırkıdır. Akkaraman ırkı ile Alman Yapağı Et Merinosunun melezlenmesi sonucu elde edilmiştir. Merinos x Akkaraman G1 dişiler, Akkaraman koçlarına verilerek Malya tipi oluşturulmuştur. Bacakları uzun, vücut yapısı ise Akkaraman’dan daha iri olan bu ırkın rengi genellikle beyazdır; ancak baş ve bacaklarda siyah lekeler görülebilir. Baş ve boyun altı yapağılı, bacak altları ise yapağısızdır. Hem erkek hem dişi bireyler boynuzsuzdur. Yarım yağlı kuyruk yapısına sahip olup kuyruk, vücuda bağlantı noktasında geniş, uç kısmında ise daralır.

Malya koyunu, kurak ve bozkır iklimlerine çok iyi uyum sağlamış dayanıklı bir ırktır. Bakım ve besleme koşullarının iyi olduğu işletmelerde yetiştirilmesi tercih edilir. Damızlık yetiştiriciliği Malya Tarım İşletmesi Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Hemşin Koyunu: Doğu Karadeniz’in dayanıklı kombine ırkı

Hemşin koyunu, Doğu Karadeniz bölgesinde, özellikle Artvin ve Rize illerinde yetiştirilen kombine amaçlı (et ve süt) bir koyun ırkıdır. Vücut yapısı sağlam ve orta irilikte olup, boyun kısa, göğüs nispeten dar, sağrı ve bacaklar orta yüksekliktedir. Kulakları küçük olup, kulaksız koyunlar da mevcuttur. Renk çeşitliliği geniştir; siyahtan kahverengiye, kirli beyaza kadar farklı renklerde bireyler görülür. Beyaz renkli olanlarda göz kenarları, alın ve bacaklarda siyah lekeler bulunur. Yüz ve baş yapağılıdır; arka bacaklar ise ince yapağı ile kaplıdır. Çoğunlukla boynuzsuzdur, ancak boynuzlu erkeklerin boynuzları büyük ve helezoniktir. Dişilerde ise zayıf boynuz olabilir. Kuyruk tek parça olup dip kısmı geniş, tarsal bölgesine doğru daralır ve uç kısmında ince bir parça bulunur; bu özellik yerli ırklar arasında en uzun kuyruk yapısını oluşturur.

Hemşin koyunu engebeli ve kayalık arazi koşullarında üstün yürüme ve tırmanma yeteneğine sahiptir. Yüksek rakımlı ve fakir meraları çok iyi değerlendirir. Dayanıklılığı, yaşama gücü ve zorlu çevre koşullarına adaptasyonu yüksektir. Analık ve sürü içgüdüsü gelişmiş, ancak tabiatı biraz hırçındır. Yağışlı ve nemli Doğu Karadeniz iklimine tam uyum sağlamıştır. Karlı dönemlerde açık ya da yarı kapalı ağıllarda barındırılır ve bu dönemde kaba yem ağırlıklı beslenir.

Herik Koyunu: Amasya’nın yarım yağlı kuyruklu kombine ırkı

Herik koyunu, Amasya ili ve ilçelerinde yetiştirilen, Akkaraman ve Morkaraman koyunlarının Karayaka koçlarıyla melezlenmesi sonucu ortaya çıkan yarım yağlı kuyruklu ve kaba yapağılı bir tiptir. Vücut ve baş orta büyüklükte olup, erkeklerde burun hafif dışbükeydir. Boyun ve bacaklar orta uzunluktadır. Sağrı, cidagodan biraz yüksektir. Yapağı rengi genel olarak beyazdır; kahverengi ve siyah varyantlara da rastlanır. Vücudun yapağısız kısımları olan baş ve bacaklarda siyah veya kahverengi leke ve benekler görülür.

Erkekler genellikle boynuzlu, dişiler ise boynuzsuzdur. Erkeklerin boynuzları baştan öne ve yana doğru kıvrımlı ve kuvvetlidir, dişilerde ise boynuzlar zayıftır. Kuyruk, vücuda bağlantı noktasında geniş olup aşağıya indikçe daralır ve tarsal eklemlere bazen daha da uzanır. Kuyruğun geniş kısmı düz yapıda olup bazı bireylerde iki parçalı yapıyı andıran oluklar gözlemlenir. Kuyruk ucu yağlıdır.

Herik koyunları hırçın ve tedirgin bir yapıya sahiptir; dışarıdan gelecek en küçük uyarıya bile duyarlıdır. Düşük rakımlı tepelik ve düz arazilerde yetiştirilir. Sıcağa karşı hassas olmakla birlikte yağışlı ve nemli hava koşullarına iyi uyum sağlamıştır.

Tuj Koyunu: Kars ve çevresinin kombine et, süt ve yapağı ırkı

Tuj koyunu, Kars ili Çıldır ilçesi ile Ardahan ve Iğdır illerinde yetiştirilen, küçük yapılı ve parlak beyaz renkli bir ırktır. Baş küçük ve profili düz olup, sarkık kulaklara sahiptir. Alnın göze kadar olan kısımları genellikle çıplaktır. Burun, göz çevresi, ağız ve ayaklarda siyah pigmentasyon görülür; göz etrafı, tarsal ve carpal eklemler koyu renklidir. İncikler siyah veya kahverengi olabilir. Tırnak rengi koyu gri tonlardan siyaha kadar değişir ve tırnak üstünde siyah pigmentasyon bulunur.

Yapağısı kaba karışık ve halı tipi yapıya sahiptir. Erkekler genellikle helezonik öne doğru kıvrımlı boynuzludur; dişiler çoğunlukla boynuzsuzdur ancak boynuzlulara da rastlanmaktadır. Oyluğu yağlıdır. Kuyruk çok kısa olup, kuyruk omurları orta kısımda yukarı doğru bükülmüştür. İnce ve yağsız kuyruk ucu aşağıya doğru yönelir; kuyruk altı yünsüz ve çıplak olduğundan arkadan bakıldığında görünür.

Sürü içgüdüsü, analık içgüdüsü ve yürüme yeteneği yüksektir. Yapağı incelik ve uzunluk bakımından örnek teşkil eder. Dağlık, yüksek rakımlı ve engebeli arazi koşullarına uyum sağlar. Bulunduğu bölgelerde mera kaynaklarını etkin şekilde değerlendirebilmektedir.

Karagül Koyunu: Tokat ve çevresinde kombine et, süt ve post ırkı

Karagül koyunu, Tokat ili ve çevresinde yetiştirilen küçük yapılı, dayanıklı bir kombine ırktır. Baş orta büyüklükte, boyun kısa ve kalın, bacaklar ise orta uzunluktadır. Cidago, sırt ve sağrı hemen hemen eşit yükseklikte olup, yandan bakıldığında sırt düz bir hat şeklindedir. Vücut rengi genellikle siyahtır; ancak kahverengi, gri ve beyaz varyasyonları da görülmektedir. Yapağısı kaba karışık olup lif çapı bireysel olarak değişkenlik gösterir.

Kuzular parlak, bukleli ve kürk yapımına uygun kıl örtüsüne sahiptir. Erkekler boynuzlu, dişiler ise çoğunlukla boynuzsuzdur; dişilerde boynuzluluk oranı %13 civarındadır. Erkeklerin boynuzları baştan öne doğru açılan kuvvetli ve kıvrımlı, dişilerde ise kulak arkasından öne doğru tek kıvrımlı ve zayıf yapılıdır. Yağlı kuyrukludur.

Karagül koyunu, yetersiz çevre şartlarına ve hastalıklara karşı dayanıklıdır. Yeni doğan kuzuların kıl örtüsü parlak ve buklelidir; zamanla bukleler düzleşir, mat ve kaba yapağı halini alır. Bozkır iklimi ve kurak şartlara iyi adapte olmuş, özel bakım ve besleme gerektirmeyen bir ırktır. Yetersiz mera ve bakım koşullarında bile yetiştirilebilir. Yetiştiricilikte yaylacılık geleneği yaygındır ve sürüler genellikle akşam ve gece meraya çıkarılır.

Güney Karaman Koyunu: Antalya, Mersin, Hatay ve Gaziantep bölgelerinde kombine et ve süt ırkı

Güney Karaman koyunu, Antalya, Mersin, Hatay ve Gaziantep illerinde yetiştirilen küçük yapılı, çok renkli bir kombine ırktır. Vücut rengi beyaz, gri, kahverengi, kızıl, siyah ve alacalı çeşitlilik gösterir. Özellikle siyah renkli koyunlarda yaş ilerledikçe tüyler kırçıllaşır. Erkekler boynuzlu, dişiler ise nadiren boynuzludur. Yağlı kuyruklu olan bu ırkta kuyruk ortasında bir oluk bulunur, kuyruk ucu ise parmak şeklinde aşağı doğru sarkar.

Sıcak ve kurak iklim koşullarına uyum sağlamış, uzun yol yürüyüşlerine dayanıklı bir ırktır. Sürü içgüdüsü gelişmiştir. Kış mevsimini Toros Dağları eteklerinde geçirir ve ilkbaharda 2000-2500 metre yüksekliğindeki yaylalara çıkarılır. Geç sonbaharda tekrar kış otlaklarına dönülür. Genellikle açık alanlarda bakılır ve kışın yağıştan korunmaları için basit barınaklara alınırlar. Doğumlar genellikle dışarda, doğada gerçekleşir.

Çine Çapari Koyunu: Aydın ili Çine ve Bozdoğan ilçeleri ile Madran dağı bölgesinde kombine et ve süt ırkı

Çine Çaparî koyunu, Aydın ili Çine ve Bozdoğan ilçeleri ile Madran Dağı çevresinde yetiştirilen orta büyüklükte, kombine (et ve süt) amaçlı bir yerli koyun ırkıdır. Vücut rengi genellikle bej veya açık gri olup, baş, kulaklar, bacaklar ve karın altı kahverengiden siyaha kadar değişen tonlardaki lekelerle kaplıdır. Kaba karışık yapağıya sahiptir. Erkekler güçlü spiral boynuzlu, dişiler çoğunlukla boynuzsuzdur. Yağlı kuyruklu olan bu ırk, diğer yağlı kuyruklu ırklara göre daha toplu kuyruk yapısına sahiptir. Kuyruk ucu ince ve içe doğru kıvrıktır. Sağıma elverişli iri meme başları ile dikkat çeker.

Genellikle dağlık ve tepelik alanlarda yerleşik aile işletmeleri tarafından, sundurma tipi veya kargı-çalılarla oluşturulmuş basit barınaklarda yetiştirilir. Yaz aylarında gündüz, kış aylarında ise gece barınakta tutulur. Meralar genellikle yaz ve sonbahar başlangıcında zayıf kuru otlarla, diğer dönemlerde ise orta derecede yeşil otlarla kaplıdır. Aşım ve doğum gibi kritik dönemlerde ekonomik durumu iyi olan yetiştiriciler, meraya az miktarda kesif yem desteği sağlayabilmektedir.