Tarım ve Orman Bakanlığı, Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi tarafından SAT-2 serotipi şap hastalığının yayılmasını önleyici tüm tedbirlerin alındığını, kesim, ithalat ve ihracat amaçlı yapılan sevkler dışında, şap hastalığına duyarlı tüm hayvan hareketleri (il içi ve il dışı) ilkbahar şap aşılama kampanyası süresince ülke genelinde durdurulduğunu bildirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, SAT-2 serotipi şap hastalığına karşı alınan önlemlere ilişkin bir açıklama yaptı.

Sencer Solakoğlu: Sınırlar kapatılır veya bir ambargo gelirse Türkiye ne et yiyebilir ne de yanından geçebilir! Sencer Solakoğlu: Sınırlar kapatılır veya bir ambargo gelirse Türkiye ne et yiyebilir ne de yanından geçebilir!

Bakanlığın açıklamasında şu bilgiler verildi:

"Irak’ta şap hastalığıyla ilgili gelişmelerin ortaya çıkması üzerine, Avrupa Birliği Şap Hastalığı ile Mücadele Komisyonu (EuFMD) koordinasyonunda Numune Gönderme ve Test Etme Protokolü çerçevesinde, Bakanlığımıza bağlı Şap Enstitüsü Müdürlüğümüze incelenmek üzere farklı mahallerden numuneler gönderilmiştir.
 
Enstitümüzce, bir numunenin, daha önce ülkemizde rastlanmayan SAT-2 serotipi olduğu tespit edilerek etken izole edilmiş ve ülkemizde bu serotipe karşı aşı üretimi için çalışmalara ivedilikle başlanmış, İl Müdürlüklerimizin yanı sıra tüm paydaşlar konuyla ilgili uyarılmıştır.
 
Bakanlığımızca, hastalığın ülkemize sıçramasının engellenebilmesi için ilgili kurumlarla derhal iletişime geçilerek, sınır gözetim ve yol kontrol faaliyetlerinin artırılmasına ilişkin gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır.

Şap hastalığı nedir ?

Şap hastalığı çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında (popülasyonlarında) % 100'e kadar ulaşabilmektedir.

Şap hastalığı belirtileri ?

 Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulgulardır. 24 saat içerisinde salya akışı başlar ve dil-dişetinde veziküller şekillenir. Keseciklere (veziküllere) interdigital bölgede, koroner bölgede, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilir.