Et fiyatları konusunda herkesin ezbere konuştuğunu söyleyen Tarım Bakanı Mehdi Eker, “Et fiyatlarıyla ilgili kısa ve uzun vadeli tedbir alıyoruz. Nerede sorun olabilir diye yakından takip ediyoruz" dedi. Marketlerde et fiyatlarını takip ettiklerini belirten Eker fiyat değişimini şöyle özetledi: “Kıyma 31 TL, 7 yıl önce 24 liraymış. Kuşbaşı, 34 lira, 2010'da 27 liraymış. 7 liralık artış var. Et ve Süt Kurumu'nda kıyma 24, kuşbaşı 28 TL. Kuzu kol da Et Balık'ta 23, markette 29 TL."

Etle ilgili piyasayı regüle edecek bir mekanizma kurduklarını vurgulayan Eker, Habertürk gazetesinden Deniz Çiçek'e şöyle konuştu: “Et ve Süt Kurumu, bir müdahale kurumu haline geldi. Et üreticileri ile 100 bin besi danası için sözleşme imzalandı. Bunlar 4-5 ay beslenip kesilecek. Sonra da piyasaya sürülecek. Bu, 25 bin ton etin piyasaya sürülmesi demek. Bu bir emniyet supabı. Bu et ile piyasa arzı artırılacak." Eker gazeteye detayları şöyle özetledi:
PLANIMIZ HAZIR:
Şu anda zaten 3.5 milyon besi erkek hayvan kesime hazır. Bu et, yıllık ortalama ihtiyacı karşılıyor. Buradan 830 bin ton et çıkıyor. Şu anda 1.5 milyon ton kırmızı etlik tedbir alıyoruz. Bu, bizi emniyetli şekilde muhafaza eder.
55 BİN BESİ DANASI İTHALATI:
İçerdeki besici rahatsız olmayacak şekilde 55 bin besi danası ithalatı yaptık. Kapasitesi olanlar, elindeki yerli ırk kadar ithalat imkânına sahip. İhtiyaca göre bu tür tedbirler devam edecek.
'2 KEZ YİYEN KOYUN ETİNE ALIŞIR'
Koyun ve keçi etinin tüketiminin artırılmasını önemsediklerini söyleyen Eker, “TSK ile görüştük, koyun ve keçi eti alımı yapmalarını teşvik ettik. Et ve Süt Kurumu veriyor. Koyun ve keçi eti pek yenmiyor ama bu basit bir alışkanlık. İki kere yersen alışırsın. Mönülerde daha fazla göz önüne getirilmeli. Turistik tesislerde tüketiminin artırılması lazım. Koyun ve keçi artık daha etkin şekilde bir kırmızı et kaynağı olarak kullanılmalı" dedi.
'HALDEKİ FİYATLAR MARKETLERLE BELİRLENİYOR'
Gıda fiyatlarını tehdit eden üretim dışı çok unsur olduğuna dikkat çeken Eker “Türkiye'de pazarlama zinciri uzun. Mevsimsel etkiler, nakliye, enerji maliyeti, işçilik faktörleri var. Türkiye'de küçük küçük çok fazla üretici olduğu için komisyoncular araya giriyor. Üretici örgütlenemiyor. Ürünlerini kendileri pazarlayamıyor. Biz bu yüzden hep arazilerin bölünmesini önlemek istiyorduk. Haldeki fiyat, İstanbul'daki, Ankara'daki büyük marketlerle görüşüp belirleniyor. Bunlar hep tarım dışı etkiler. Türkiye'deki pazarlama ve ticaret sektörü mutlaka gözden geçirilmeli" dedi.
PAZARLAMA ZİNCİRİ KÜÇÜLTÜLMELİ
Gıda fiyatlarıyla ilgili sorunları gördüklerini de kaydeden Bakan Eker, hepsiyle ilgili alınabilecek orta ve uzun vadeli tedbirler olduğunu söyledi. Eker şöyle konuştu: “Üreticilerin hale girmeden doğrudan semt pazarlarında ürün satmasının önünü açtık ama kimse kontenjanını kullanmadı. Çünkü marjları çok düşük. Uzun dönemli bir dönüşüm gerekiyor. Bundan sonra yapılacak iş, pazarlama zincirindeki halka sayısının azaltılması."