TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesini görüşmeye başladı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı 2026 yılı bütçe sunuş konuşmasında şunları kaydetti:

Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun Değerli Üyeleri,

Verimlilik, kalite, kayıtlılık, sektöre yatırım ve sürdürülebilirliği esas alan, Bakanlığımızın 2026 Yılı Bütçesi ve 2024 Yılı Kesin Hesabını görüşmek üzere huzurlarınızdayım.

Sizleri, Bakanlığım ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Uçak kazasında şehit olan Mehmetçiklerimize, Hırvatistan’da şehit olan pilotumuza, Yeşil Vatan uğruna şehit olan kahramanlarımıza ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Rabbim, bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın, ülkemizi ve milletimizi korusun.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Konuşmama başlamadan önce, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle anıyor, çocuklarımızı ve gençlerimizi yarınlara hazırlayan fedakâr öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum.

MAKRO GÖSTERGELER

Suyu koruyan, toprağı ve ormanı yaşatan, biyolojik çeşitliliği geleceğe taşıyan, bitkisel ve hayvansal üretimle, milletimizin yeterli ve sağlıklı gıdaya erişimini sağlayan bir Bakanlığız.

Bu yönüyle her bir vatandaşımızın yaşamına doğrudan dokunmanın sorumluluğunu taşıyoruz.

Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 80’ini kapsayan; 24 milyon hektar tarım alanımızı, 14,6 milyon hektar meramızı ve 23,4 milyon hektar orman varlığımızı etkin bir şekilde yönetmekteyiz.

Hepimizin şahit olduğu üzere, iklim değişikliğinin tarımsal üretim ve doğal kaynaklar üzerindeki baskısı gittikçe artmaktadır.

Bu kaçınılmaz gerçeklik, toprak, orman ve su kaynaklarının yönetiminde yeni bir bakış açısını zorunlu kılmaktadır.

Bugün bu çerçevede, hayata geçirdiğimiz ve yürüttüğümüz çalışmalarla, geleceğe ilişkin hedeflerimizi, siz değerli komisyon üyelerine arz edeceğim.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

· Suyu merkeze alan üretim planlaması,

· Yeni destekleme modeli,

· Su verimliliği seferberliği,

· Sürdürülebilir orman yönetimi ve

· Dijital altyapının güçlendirilmesi

başta olmak üzere, birçok reformu hayata geçirdik.

Üreticilerimize sağladığımız destek ve yatırımlarla, ülkemiz tarımsal hasılasını, 2002 yılında 24,5 milyar dolardan, 2024 yılında 74 milyar dolara çıkardık.

Ayrıca bu dönemde tarım sektöründe ortalama yıllık büyüme oranı;

· Amerika’da 2,2

· Rusya’da 1,4 ve

· Avrupa Birliği’nde 0,3 iken,

· Ülkemizde yüzde 2,7 olarak gerçekleşmiştir.

Ülkemiz dünyanın 33’üncü büyük tarım alanına sahiptir.

Tarımsal hasılada 2002 yılında Avrupa’da dördüncü, dünyada on ikinci sıradayken; bugün Avrupa’da birinci, dünyada yedinciyiz.

Tarım ve gıda ürünleri ticaretinde net ihracatçıyız.

2024 yılında 32,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik.

Bir önceki yıla göre dış ticaret fazlasını yüzde 57 artırarak 10,8 milyar dolara ulaştırdık.

Son 23 yılda gıda ve tarım ürünlerinde dünya ihracatındaki payımızı iki katına çıkardık.

Ürün ve ülke sayısını artırarak, ülkemizden 186 ülkeye 2.218 çeşit ürün ihracatı gerçekleştiriyoruz.

BİTKİSEL ÜRETİM-MAKRO

Bitkisel üretimimizi 2002 yılına göre 2024 yılında;

· Tarla bitkilerinde yüzde 29 artışla 75 milyon tona,

· Meyvede yüzde 100 artışla 28 milyon tona,

· Sebzede yüzde 30 artışla 34 milyon tona ulaştırdık.

Sertifikalı tohum üretimini 9 kat artışla 1 milyon 300 bin tona, sertifikalı fide/fidan üretimini 46 kat artışla 186 milyon adede çıkardık.

Ülkemiz, kendi ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, 103 ülkeye ihracat yaparak, dünya tohum ticaretinde önemli bir konuma ulaşmıştır.

Meyve ve sebze üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncüyüz

HAYVANSAL ÜRETİM-MAKRO

Hayvansal üretimdeki görünüme bakacak olursak, hayvan varlığımızı 2002 yılına göre 2024 yılında;

· Büyükbaşta yüzde 71 artışla 17 milyona,

· Küçükbaşta yüzde 72 artışla 55 milyona ulaştırdık.

Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığında Avrupa’da birinciyiz.

Bal üretiminde yüzde 28 artışla 96 bin tona ulaşarak, Avrupa’da birinci, dünyada ikinciyiz.

Kanatlı hayvan varlığımızı yüzde 53 artışla 384 milyon adede çıkararak, Avrupa’da birinci, dünyada on ikinci sıraya yerleştik.

SU ÜRÜNLERİ-MAKRO

Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de su ürünlerinde ihtiyaç duyulan üretim artışı, yetiştiricilik yoluyla sağlanmaktadır.

Son 23 yılda 9 kat artışla 577 bin ton su ürünü yetiştirdik, ihracatımızı da 20 kat artışla 2 milyar dolara ulaştırdık.

Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da ikinci, dünyada onyedinci sıradayız.

ÜRETİM PLANLAMASI-TARIMSAL DESTEKLER-PROJELER

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Suyu merkeze alan, öngörülebilir ve katılımcı bir yaklaşımla üretim planlamamızı hayata geçirdik.

Hem bugünün ihtiyaçlarını, hem de geleceği gözeten; üç yıllık dönemler halinde güncellenen bir yol haritasını uyguluyoruz.

Önümüzdeki yıllarda da üretim planlamasının kapsamını genişleterek, kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.

Hayata geçirdiğimiz bu reform, üreticilerimiz ve sektörümüz tarafından da sahiplenilmiştir.

BİTKİSEL ÜRETİM PLANLAMASI VE DESTEKLERİ

13 stratejik ürün ve yem bitkilerinde üretim alanımızın yüzde 77’sinde bu planlamayı uygulamaktayız.

Yapısal değişimin ilk çıktılarını, kayıtlılıktaki artışta görmekteyiz.

2025 üretim yılında bir önceki yıla göre kayıtlı üretici sayısında yüzde 2, üretim alanında ise yüzde 3 artış gerçekleşmiştir.

Üretim planlamasının en önemli aracı olan tarımsal destekleri yönlendirici bir şekilde kullanmaya başladık.

2025 üretim yılı itibarıyla bitkisel üretimde;

Mazot, gübre ve tohum gibi temel girdi maliyetlerini dikkate alan destekleme modelini uygulamaya aldık.

Üreticilerimize temel, planlama ve üretimi geliştirme destekleri veriyoruz.

Bitkisel üretim desteklerini bu yıl da üretim sezonundan önce açıkladık.

Üreticilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını bilerek, ekecekleri ürüne karar veriyorlar.

Birim destekleme tutarını, temel girdilerdeki fiyat artışlarına göre güncelleyerek uyguluyoruz.

Üreticilerimize mazot maliyetinin ortalama yüzde 50’si, gübre maliyetinin ise ortalama yüzde 25’i kadar temel destek veriyoruz.

Planlama kapsamına alınan ürünlerde, mazot maliyetinin tamamını ve gübre maliyetinin yarısını,

su kısıtı olan ilçelerde ise mazot ve gübre maliyetinin tamamını karşılıyoruz.

Önümüzdeki üretim sezonu için mısırı su kısıtı havzalarında destekleme kapsamından çıkartırken, diğer havzalara yönlendirmek için desteğini yüzde 30 artırdık.

Mısır, patates ve soya üretiminde kamunun yanında, özel sektör tarafından da geliştirilen yerli ve milli tohumu kullanan üreticilere ilave destek veriyoruz.

Bitkisel üretim planlamasıyla 3 yıllık dönem sonunda;

· Hububat üretimini 39,7 milyon tona,

· Baklagil üretimini 1,35 milyon tona,

· Yağlı tohumlu bitkiler üretimini ise 5,2 milyon tona

çıkaracağız.

Değerli Milletvekilleri,

Bitkisel üretimimizde gıda arz güvenliğini güçlendirmek, yerli, kaliteli ve iklim değişikliğine dirençli tohum kapasitemizi geliştirmek için Ar-Ge faaliyetlerimiz ve diğer projelerimize devam ediyoruz.

Yurt içinde kullanılan sertifikalı tohumluğun;

· Tahılda yüzde 45’i,

· Baklagillerde yüzde 60’ı

enstitülerimizce tescil edilen tohumlardan oluşmaktadır.

İklim değişikliğine uyumlu, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı olarak geliştirdiğimiz tohumluk çeşidimiz 82’ye ulaşmıştır.

Geleneksel mirasımıza sahip çıkarak, ata tohumlarında tescil ettiğimiz çeşit sayısını 49’a yükselttik.

Bunların 11’ini Tarım Kredi Marketlerde vatandaşlarımıza sunduk.

2026 yılında satışa sunacağımız ata tohumunu 24 çeşide ve 1 milyon pakete ulaştıracağız.

TAKE Projesiyle, 2021-2024 yılları arasında, 412 bin üreticimize 68 bin ton tohum, 102 milyon fide/fidan dağıttık.

2025 yılında ise 100 bin üreticimize 14 bin ton tohum, 22 milyon fide/fidan temin ettik.

Tohum Gen Bankalarımız, 122 bin 750 materyal ile dünyanın en güçlü gen bankaları arasında yer almaktadır.

2026 yılında Bakanlığımızca geliştirilen yerli ve milli hibrit ayçiçeği ve mısır tohumlarını çoğaltarak üreticilerimizle buluşturacağız.

İklim, toprak ve su kaynaklarını dikkate alarak ekonomik değeri yüksek olan ürünler için Ürün İhtisas Havzaları oluşturacağız.

HAYVANSAL ÜRETİM PLANLAMASI VE DESTEKLERİ

Hayvansal üretimimizi de üretim planlamasıyla daha verimli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturuyoruz.

Planlama kapsamında 19 ilde besi, 10 ilde süt ve 17 ilde kanatlı yetiştiriciliği bölgelerini belirledik.

Bu alanda da desteklerimizi üretim planlamasına entegre bir şekilde kullanmaktayız.

Yetiştiricilerimize temel, yönlendirici ve verimlilik destekleri veriyoruz.

2025 yılında yeni destek modelimize göre ödemelerimizi yaptık.

Buzağı ve kuzu için ilk 4 aylık girdi maliyetinin yüzde 20’sini karşıladık.

Aile işletmeleri ile genç ve kadın yetiştiricilerimize ilk defa toplamda 3,3 milyar lira, verimlilik kriterlerine göre de 2,8 milyar lira destek verdik.

Geçen yıla göre, karkas verimini yüzde 2 artışla 292 kilograma, süt verimini yüzde 10 artışla 3.330 litreye çıkardık.

2024 yılında sanayiye giden süt miktarı, bir önceki yıla göre yüzde 10 arttı ve 11,2 milyon tonla en yüksek seviyeye ulaştı.

Yetiştiricilerimizin korunması amacıyla bu yıl da süt regülasyon uygulamasına aralıksız devam ediyoruz.

Regülasyon kapsamında 470 bin ton sütü üreticiden alarak, süt tozu, krema ve tereyağı ürettik.

Süt üretim planlama bölgesi illerimizde, yem bitkisi ekilişlerinde de yüzde 50 ilave destek veriyoruz.

Önümüzdeki yıl için en düşük destek tutarını buzağıda yüzde 40, kuzuda yüzde 50 artırdık.

Çoban desteğini yüzde 125 artışla 81 bin lira yaptık.

Hayvansal üretim planlamasıyla 3 yıllık dönem sonunda;

· Büyükbaş hayvan varlığını 17,7 milyon başa,

· Küçükbaş hayvan varlığını 61,1 milyon başa,

· Kanatlı eti üretimini ise 2,6 milyon tona

çıkarmayı hedefliyoruz.

Diğer yandan, yetiştiricilerimizin üretim kapasitelerini ve verimliliğini artırarak sürdürülebilirliği sağlamak için yeni projeler uyguluyoruz.

Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi kapsamında, TİGEM’in elindeki etçi damızlık büyükbaş hayvanları uygun maliyetle üreticilerimize veriyoruz.

Birinci etapta 4 bin 351 yetiştiricimize 60.600 hayvanın dağıtımına başladık.

Sütçü ırk popülasyonumuzda oluşan fazlalığın bir kısmından etçi ırk yavru almak amacıyla, Güçlü Besi Güçlü Üretim Projesi’ni hayata geçirdik.

Ülkemizin beyaz et sektörü ve yumurta üretiminde ihtiyaç duyulan yerli tavuk ırklarını geliştirdik. Bu kapasiteye sahip 4 ülkeden biri olduk.

83 bin hayvan genetik materyalini Gen Bankalarımızda koruyoruz.

Önümüzdeki yıl;

Hayvancılıkta teknolojiyi öne çıkaran projelere kırsal kalkınma programlarında daha fazla öncelik vereceğiz.

İşletmelerimizde verim kayıplarının önüne geçebilmek ve hayvan hastalıklarını takip etmek amacıyla, Sürü Takip ve Yönetim Sistemlerini yaygınlaştıracağız.

Arıcılıkta verimliliği artırmak ve izlenebilirliği sağlamak için Kovan Takip Sistemi’ni destekleyeceğiz.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Kuraklık ve yüksek sıcaklıklar hayvancılık sektörünü de etkilemekte; meralarda otlatma kapasitesinin azalmasına, yem bitkilerinde verim kaybına neden olmaktadır.

Meraların otlatma kapasitelerinin artırılması, kaliteli kaba yem ihtiyacının karşılanması ve erozyonun önlenmesi amacıyla, Çayır Mera Islah Projeleri uyguluyoruz.

Yıllık ortalama 830 bin dekar alanda uyguladığımız mera ıslah projelerini, 2024 yılından itibaren yıllık 2 milyon dekara çıkardık.

Kuraklığa dayanıklı ve besin değeri yüksek tuz çalısını meralarımızla buluşturmaya devam edeceğiz.

Değerli Milletvekilleri,

Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü, birçok hayvan hastalığının dünya genelinde yayıldığını açıklamıştır.

Bu yıl, SAT-1 serotipi şap hastalığı ülkemizde 1965 yılından bu yana ilk kez görülmüştür.

Hastalığın yayılımını engellemek ve etkin bir kontrol sağlamak amacıyla, ülke genelinde hayvan hareketlerini kısıtladık.

Şap Enstitümüz tarafından 37 gün gibi çok kısa bir sürede SAT-1 içeren aşıyı ürettik.

Enstitümüzce üretilen 20,7 milyon doz aşıyı sahaya gönderdik.

İlk doz aşılama çalışmaları tamamlanmış ve hastalık riski önemli ölçüde azaltılmıştır.

Rapel aşılama çalışmalarına da başladık, en kısa sürede bitireceğiz.

Şap hastalığının yanı sıra kuş gribi salgını dünyada iki kat artarak 89 ülkede görülmüştür.

Yaşanan kuş gribi salgınından ülkemiz de etkilenmiştir. Hastalığın yayılımını kontrol altına almak ve üretimin devamlılığını sağlamak için yetiştiricilerimize son iki yılda 2,6 milyar lira tazminat ödenmiştir.

Ülkemizde şap ve kuş gribi hastalığı nedeniyle hayvansal ürünlerde arz sorunu yaşanmamıştır.

SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM PLANLAMASI VE DESTEKLERİ

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Su ürünleri üretim planlamasıyla sektörümüzün hem bugününü hem de yarınını güvence altına alıyoruz.

Su ürünleri yetiştiriciliği üretiminin yüzde 98’ini planlama kapsamına aldık.

Yeni su ürünleri yetiştiricilik bölgelerinin belirlenmesiyle, yılda 7 bin 500 ton kapasiteli yeni yetiştiricilik alanını üretime kazandırıyoruz.

Su ürünlerinde 8 yeni balık türünü yetiştiriciliğe adapte ederek, üreticilerimizin hizmetine sunduk.

Yine ülkemize özgü 8 endemik balık türünü enstitülerimizde üretip doğal kaynaklara bıraktık.

Gen Bankalarımızda 34 bin su ürünleri genetik materyalini koruyoruz.

Akdeniz ülkeleri içinde en büyük ve donanımlı Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Merkezi’ni önümüzdeki yıl Yalova’da faaliyete geçireceğiz.

Ayrıca, önümüzdeki yıl su ürünlerinde uluslararası standartlarda İstilacı/Yabancı Türler İzleme Merkezi’ni Antalya’da kuracağız.

Ülkemizin ilk organize su ürünleri tarım bölgesini Adana’da kuruyoruz.

KIRSAL KALKINMA

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Tarım politikamızın önemli bir aracı olan kırsal kalkınma destekleriyle;

Günümüz rakamlarıyla;

· 2006-2024 yılları arasında 171 milyar lira,

· 2025 yılında ise 8 milyar lira destek verdik.

Bugüne kadar 284 bin ilave istihdam sağladık.

IPARD-3 Programı kapsamında; yerel yönetimlerin su, atık yönetimi ve diğer altyapı güçlendirmelerine yönelik 156 milyon avro bütçeli kırsal alanda kamu altyapı tedbirini 2026 yılında uygulayacağız.

Ayrıca 2007 yılından itibaren yüzde 60’a kadar su tasarrufu sağlayabilen bireysel sulama sistemlerine yüzde 50 oranında hibe desteği veriyoruz. Günümüz rakamlarıyla;

· 2007-2024 döneminde 11 milyar lira,

· 2025 yılında ise 800 milyon lira hibe verdik.

ORKÖY projeleri kapsamında; orman köylülerimize yüzde 20’si hibe, kalan kısmı faizsiz olmak üzere; 2024 yılında 2 milyar lira, 2025 yılında ise 2,6 milyar lira destek sağladık.

Önümüzdeki dönemde bunlara ilave olarak;

· Tarım sektöründe gençlere girişimcilik desteği vereceğiz.

· Tarımsal yatırım yönlendirme ve üretim geliştirme merkezi kuracağız.

ORGANİZE TARIM BÖLGELERİ

Tarım sektörümüzü daha güçlü, verimli ve rekabetçi kılmak amacıyla kurulan Organize Tarım Bölgeleri, son dönemde büyük bir dönüşüm yaşamıştır.

42 ilde jeotermal kaynaklılar öncelikli olmak üzere, 61 Organize Tarım Bölgesi planladık.

5 adet Bitkisel Organize Tarım Bölgesinde üretime başladık.

Ayrıca altyapı yatırımlarını bitirdiğimiz 9 adet Besi Organize Tarım Bölgesi 160 bin büyükbaş hayvan varlığıyla faaliyete geçti.

Bu kapsamda yer alan 14 Organize Tarım Bölgemizin altyapı inşaatları için günümüz rakamlarıyla 6 milyar lira kredi ve hibe verdik.

7 adet Organize Tarım Bölgemizin 2026 yılında altyapılarını tamamlayacağız.

Balıkesir’de, dünyanın en büyük jeotermal kaynaklı sera organize tarım bölgesinin ilk etabını 2026 yılı sonunda yatırımcılarımızın hizmetine sunacağız.

TARSİM

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Üreticilerimizi çeşitli riskler nedeniyle oluşabilecek üretim ve gelir kayıplarına karşı koruyan tarım sigortasından da bahsetmek istiyorum.

TARSİM’in yaygınlaştırılması için sigorta poliçesi bedelinin yüzde 70’ine kadar olan kısmını karşılıyoruz.

Bu yıl yaşanan zirai don ve kuraklık, tarım sigortasının önemini bir kez daha ortaya çıkardı.

2024 yılında 3,3 milyon poliçe düzenlenmiş ve 12 milyar lira hasar tazminatı ödenmiştir.

2025 yılı Ekim ayı itibarıyla düzenlenen poliçe adedi 2,8 milyon, ödenen hasar tazminatı ise 32,6 milyar liradır.

Planlamaya uygun üretim yapanların sigorta poliçeleri için 2025 yılında 627 milyon lira ilave prim desteği sağladık.

2025 yılında TARSİM’e önemli yenilikler getirdik.

Köy Bazlı Verim Sigortası’nda devlet destek oranını yüzde 60’tan yüzde 70’e çıkardık.

Yağlık ayçiçeğini teminat kapsamına dâhil ettik.

2026 yılında; kayısı, elma gibi dokuz üründe temel sigorta paketi uygulamasına başlayacağız.

Güneş yanıklığı riskini narenciye ürünlerinde teminat kapsamına alacağız.

Ayrıca, önümüzdeki yıl Parsel Bazlı Verim Sigortası uygulamasını ilk defa Tekirdağ’da başlatacağız. Böylece her üreticinin, ortalama verime göre değil, kendi tarlasındaki verime göre tazminat almasını sağlayacağız.

TARIMSAL KREDİLER

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Tarımsal finansmana erişim; sektörün sürdürülebilirliği, verimliliği ve kalkınması açısından son derece önemlidir.

Bu çerçevede, üreticilerimize 2004 yılından bu yana Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla düşük faizli krediler kullandırıyoruz.

Tarımsal desteklerde olduğu gibi, tarımsal kredileri de üretim planlamasıyla uyumlu hale getirdik.

Bu kredilerle üreticilerimize, üretim döngüsüne uygun ödeme planları ve kolay teminat koşullarıyla daha düşük maliyetli finansman sağlıyoruz.

Bu bağlamda, üreticilerimize 28 farklı üretim konusunda yüzde 25 ila yüzde 100 arasında değişen indirimlerle işletme ya da yatırım kredisi kullandırıyoruz.

2025 yılında Ekim sonu itibarıyla 861 bin üreticimize, 527 milyar lira indirimli kredi kullandırılmıştır.

Bu kredilerden doğan faizin ortalama yüzde 70’i devlet tarafından karşılanmıştır.

Küçük ölçekli üreticilerin yoğun olarak kullandıkları temel hayvansal ve bitkisel üretim konularında 300 bin liraya kadar faizsiz kredi kullandırılmaktadır.

TARIM SAYIMI

Cumhuriyet tarihinin 8’inci ve en kapsamlı tarım sayımına Türkiye İstatistik Kurumu ile başladık.

Arazi büyüklüğü, ürün deseni, hayvan varlığı ve makine gibi 300 farklı kalemde veri topluyoruz.

Mevcut idari kayıtlarda yer almayan tarım arazilerini coğrafi bilgi sistemleri ve bilgi teknoloji araçlarını kullanarak kayıt altına alıyoruz.

Tarım sayımı bu yılın sonunda tamamlanacak olup sonuçları 2026 yılında kamuoyuyla paylaşılacaktır.

GÜVENİLİR GIDA

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Güvenilir gıda için denetim, kontrol ve analiz faaliyetlerimizi, uluslararası kabul görmüş metotlarla yürütüyoruz.

Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir.

Bu konuda bugüne kadar taviz vermedik, bundan sonra da asla vermeyeceğiz.

Gıda işletmelerine yönelik, risk esaslı denetim sistemi uyguluyoruz.

· 2024 yılında 1 milyon 329 bin,

· 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla 1 milyon 160 bin denetim gerçekleştirdik.

2025 yılında kurallara uymayan 25 bin 750 işletmeye 2,2 milyar lira idari para cezası uyguladık.

Denetim etkinliğinin artırılması amacıyla, yaka kamerası uygulamasına önümüzdeki yıl geçeceğiz.

Bakanlık olarak;

· 41’i kamu olmak üzere,

· Toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında,

· 559 farklı analizle sektöre hizmet veriyoruz.

Taklit veya tağşişe konu ürün ve işletmeleri kamuoyuna anlık olarak açıklamaya devam ediyoruz.

Sağlığı tehlikeye düşürecek gıda üreten veya piyasaya arz edenler hakkında da Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuyoruz.

Gıda satış noktaları ile restoranlar, kafeler gibi toplu tüketim yerlerinde Karekod Uygulamasını 2025 yılında zorunlu kıldık.

Bu uygulamayla vatandaşlarımız, ilgili gıda işletmesine en son ne zaman denetim yapıldığı bilgisine kolayca ulaşabilmektedir.

Taze meyve ve sebzede hasat öncesi ve sonrasında pestisit kalıntı kontrolü denetimleri yapıyoruz.

Denetim ve kontrollerde yasaklı pestisit kullanımının tespit edilmesi durumunda ürünleri imha ediyoruz.

İhraç edilen ve herhangi bir nedenle ülkemize geri dönen ürünlerin tamamını resmi kontrollere tabi tutuyoruz.

Mevzuatımıza uygun olmayan ürünlerin ülkemize girişine asla izin vermiyoruz.

Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar sonucunda, ülkemiz menşeli yaş meyve ve sebzede RASFF bildirim sayısında, son 3 yılda yüzde 60 düşüşle önemli bir başarı sağladık.

2024 yılında 4,2 milyon ton, 2025 yılında 2,5 milyon ton taze meyve ve sebze ihracatı gerçekleşmiştir.

Bu yıllarda ihracatın yalnızca binde biri gibi çok düşük bir miktarı geri dönmüştür.

2026 yılında, hangi ürüne ne miktarda bitki koruma ürünü kullanılacağını belirleyen Bitki Reçete sistemini hayata geçiriyoruz.

Bu sistemle birlikte tarım ilaçları beşerî ilaçlarda olduğu gibi, reçeteyle alınabilecektir.

Kahverengi kokarca, Akdeniz meyve sineği ve süne gibi zararlılara karşı faydalı böcek üretip doğaya kontrollü bir şekilde bırakıyor ve kimyasal ilaç kullanımını önemli oranda azaltıyoruz.

YAPAY ZEKA VE TEKNOLOJİ

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Verimliliği artırmak ve iklim değişikliğine dirençli üretimi güçlendirmek amacıyla, teknolojik alt yapıyı daha yoğun ve etkin kullanmaya yönelik adımlar attık.

Uydu temelli uzaktan algılama verilerini yapay zekâ ile işleyerek, stratejik ürünlerde ürün deseni, işlenmeyen tarım arazileri ve dikili arazi tespiti yapıyoruz.

İlk defa Türkiye’nin Dijital Toprak Haritasını çıkartıyoruz.

Ortak Makine Parkı ve Kullanımı Projesiyle, mekanizasyona erişimin iyileştirilmesi ve kaynakların etkin kullanılması amacıyla, önümüzdeki yıl depremden etkilenen 11 ilde ortak makine parkları kuracağız.

Meyve ağaçlarındaki zararlıları ve hastalıkları tespit edebilen yapay zekâ destekli modelleri geliştirerek yaygınlaştırıyoruz.

Yapay Zekâ ve Tarım Teknolojileri Araştırma Merkezini 2026 yılında kuracağız ve Yapay Zekâ Strateji Belgesi’ni de 2026 yılının başında sizlerle paylaşacağız.

SU VERİMLİLİĞİ

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Ülkemizin su kaynaklarını korumak, geliştirmek ve verimli şekilde kullanmak için önümüzdeki on yılı kapsayan Ulusal Su Planı yol haritamızı paylaştık.

Kuraklık riski altında olan Eğirdir Gölü için eylem planını uygulamaya başladık.

Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca gölleri için de benzer eylem planlarını bu yıl içerisinde tamamlayarak 2026 yılında uygulayacağız.

İklim değişikliği etkilerine karşı direncin artırılması için kurakçıl peyzaj alanları oluşturarak, peyzajda yüzde 80’e varan oranlarda daha az su kullanılmasını sağlayacağız.

Coğrafi bilgi sistemleri, nem ölçümleri ve hava tahmin modellerini kullanarak kuraklık analiz raporları hazırlıyoruz.

Bu modeller üretim planlamamız için önemli bir girdidir. Ayrıca il havza su kurulları ile kuraklık izleme komisyonları açısından da karar destek sistemidir.

SU VE SULAMA YATIRIMLARI

Günümüzde enerji, su ve gıda kaynaklarına yönelik baskılar hızla artmaktadır.

Bu da su kaynaklarının bütüncül bir bakış açısıyla ele alınmasını ve geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Bu doğrultuda, Bakanlık olarak su sistemlerinin inşası ve iyileştirilmesi için önemli projeleri hayata geçirmekteyiz.

Su ve sulama projelerine 2003- 2025 döneminde;

Günümüz rakamlarıyla 3 trilyon 510 milyar lira yatırım yaparak, 10 bin 984 tesisi hizmete açtık.

Bu yatırımlarla;

· 805 baraj,

· 522 gölet ve bent,

· 148 yeraltı depolaması ve suni besleme tesisi,

· 637 HES,

· 352 içme suyu tesisi,

· 26 atık su arıtma tesisi,

· 1.890 sulama tesisi ve

· 365 arazi toplulaştırma projesini tamamladık.

2002 yılında 133,1 milyar metreküp olan su depolama hacmimizi 2025 yılında 183,7 milyar metreküpe, sulanan alanımızı da 47,9 milyon dekardan 72,7 milyon dekara çıkarttık.

Tarım alanlarında sulama sistemlerini kapalı olarak inşa ediyoruz.

Sulanan alanlar içerisinde 2002 yılında yüzde 6 seviyesinde olan kapalı sulama sistem oranını, 2025 yılında yüzde 38’e çıkardık. 2028 yılında yüzde 45’e çıkaracağız.

Adana’da başladığımız yapay zekâ destekli sulama otomasyonu sistemlerini, 2026 yılında 22 ilde 11 bin hektar alanda uygulayacağız.

Sulama projelerimizin enerji ihtiyacını da yerli ve temiz kaynaklarla karşılıyoruz.

Bunun için yüzer GES ve karasal GES’leri inşa ediyoruz.

Taşkın zararlarını önlemek amacıyla, 2002 yılında 5 bin 18 olan taşkın kontrol tesisi sayısını 2025 yılında 11 bin 257’ye çıkardık.

Önümüzdeki üç yıl içerisinde 492 tesisi daha tamamlayacağız.

Taşkın Tahmin ve Erken Uyarı Sistemi’ni ülke geneline yaygınlaştırıyoruz.

Arazi toplulaştırma çalışmalarıyla 2002 yılında 4,5 milyon dekar tescil edilmiş alanı, 2025 yılında 78,1 milyon dekara çıkardık.

2026 yılında;

· 46 baraj,

· 6 gölet ve bent,

· 3 HES,

· 13 içme suyu tesisi,

· 35 sulama tesisi,

· 186 taşkın kontrol tesisi ve

· 1 atık su arıtma tesisi olmak üzere,

· Toplam 290 tesis ile

· 10 toplulaştırma projesini hizmete almayı planlıyoruz.

Bu yatırımlarla sadece suyu yönetmeyecek; gıda arz güvenliğini de teminat altına almış olacağız.

ORMAN VARLIĞI VE ORMAN YANGINLARI

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Son yıllarda dünya genelinde iklim değişikliği sebebiyle orman yangınları küresel bir tehdit haline gelmiştir.

Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemiz, yaz aylarında sıcaklıkların artması, kuraklık, düşük nem oranı ve şiddetli rüzgârların etkisiyle yangın riski en yüksek ülkelerden biridir.

Orman yangınlarıyla mücadele programını bu yeni normale göre sürdürüyor ve planlıyoruz.

Bu kapsamda yapay zekâ tabanlı karar destek sistemini kullanıyoruz.

184’ü akıllı olmak üzere, 776 gözetleme kulesi ve 14 İHA ile yangın tespiti ve yönetimi yapıyoruz.

Karadan;

· 1.786 arazöz,

· 2.742 ilk müdahale aracı,

· 831 iş makinası,

Havadan;

· 105 helikopter,

· 27 uçak ve

· 438 ton su atma kapasitemizle yangınlarla mücadele ettik.

2026 yılında yangınla mücadele gücümüze;

· 4 uçak,

· 12 helikopter,

· 165 arazöz,

· 38 iş makinası ve

· 14 ilk müdahale aracı daha ilave edecek,

· Ve 462 ton su atma kapasitesine ulaşacağız.

Havuz ve gölet sayısını 4.907’ye çıkaracağız.

Bugün, orman yangınlarında 7/24 görev yapan 25 bin 894 orman kahramanımız ve 135 bin orman gönüllümüzle büyük mücadele veriyoruz. Hepsine gönülden teşekkür ediyorum.

Yanan alanları, takip eden yılsonuna kadar tohum ve fidan ile buluşturuyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bu yıl başlatılan Yeşil Vatan Seferberliği ile vatandaşlarımız, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde fidan dikerek orman alanlarımızın artırılmasına destek oldu.

1 milyon 280 bin 491 kişinin katılımıyla, 14 milyon 913 bin 742 fidan dikerek, bir rekor kırdık.

Aziz milletimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Ormanlarımız, iklimsel, ekolojik ve ekonomik açıdan büyük bir zenginliğe sahiptir. Bu zenginliğimizi korumakla kalmıyor orman varlığımızı da artırıyoruz.

Yaptığımız ağaçlandırma çalışmalarıyla, orman varlığımızı, ülkemiz yüzölçümünün yüzde 30’una ulaştırdık.

2053 net sıfır emisyon hedefi ve ulusal kalkınma öncelikleri kapsamında “Karbon Yutak Ormanları” tesis edeceğiz.

Bu sayede, AB Sınırda Karbon Düzenlemesi sonucu sektörün ihtiyaç duyacağı karbon sertifikalarının ülkemiz kaynaklarından karşılanması da sağlanacaktır.

2025 yılı FAO Dünya Orman Varlığı raporuna göre;

· Orman varlığını en çok artıran ülkeler sıralamasında altıncılıktan dördüncülüğe yükseldik.

· En çok ağaçlandırma yapan ülkelerde de dördüncülükten üçüncülüğe çıktık.

Biyo-çeşitliliğimizi korumak için 2002 yılında 168 olan milli park, tabiat parkı ve tabiat anıtı gibi korunan alanlarımızı da 2025 yılında 688’e çıkardık.

SAYIŞTAY

Sayın Başkan, Değerli Komisyon Üyeleri,

Sayıştay denetimini önemsiyor, tahsis edilen kamu kaynaklarının etkin kullanılmasında gerekli önlemleri alıyoruz.

Bakanlık olarak, Bağlı ve İlgili Kuruluşların Sayıştay raporlarını da titizlikle takip ediyoruz.

Migros CEO’sundan dikkat çeken uyardı: Böyle giderse satacak gıda ürünü bulamayacağız
Migros CEO’sundan dikkat çeken uyardı: Böyle giderse satacak gıda ürünü bulamayacağız
İçeriği Görüntüle

2024 yılı Sayıştay denetim raporlarında kamu zararına yönelik bir bulgu bulunmamaktadır.

KAPANIŞ

Sayın Başkan, Değerli Komisyon Üyeleri,

Bakanlık olarak 2026 yılında tarım, orman ve su alanında yürüteceğimiz çalışmalar kapsamında;

· Bağlı kuruluşlarımızla birlikte 202 milyar lira tutarındaki yatırım projesini hayata geçirmeyi,

· 168 milyar lira tarımsal destek ödeneğini de üreticilerimize sunmayı öngörüyoruz.

Gazi Meclisimizin de takdir etmesi halinde Bakanlığımız bütçesi 542 milyar lira olacaktır.

Tarımsal üretimi sadece ekonomik bir faaliyet olarak değil, aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz.

Bütün çalışmalarımızı ve planlarımızı bu hassasiyet üzerine yapıyoruz.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, milletimiz için üretmeye, ülkemizi eserlerle donatmaya devam edeceğiz.

Bu yolun kahramanları olan çiftçilerimize, üreticilerimize ve tüm paydaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.