Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Mehmet Emin Çalışkan'ın moderatörlüğünü yaptığı panele Türkiye Tohumcular Birliği ( TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yılmaz, Ege Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof.Dr. Uygun Aksoy ve Progen Tohumculuk Genel Müdürü Aykut Özbuğday katıldı.

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yılmaz konuşmasına TÜRKTOB'u ve Alt Birliklerini kısaca tanıtarak başladı.

Üye sayısı 42 bini aşan TÜRKTOB'un genel görevlerini; sektörel birlikteliğin sağlanması, tohumculuk politikalarının belirlenmesi, sorunlarının tespit edilmesi, çözüm önerilerinin geliştirilerek başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlarla paylaşılması, yurt içi ve yurt dışında Türk tohumculuğunun temsil edilmesi ve sektörün ihtiyacı olan tüm konularda çeşitli çalışmalar yapılması şeklinde özetleyen Yılmaz, etkinliğin ana konusu olan '' Türkiye Tohumculuk Sektöründe Eğitim ve AR-GE İhtiyacı '' konusunda ise önemli açıklamalarda bulundu.

''GENETİK POTANSİYELİ YÜKSEK TOHUMLAR OLMADAN VERİMLİ VE KALİTELİ ÜRETİM YAPILAMAZ''

Tohumun, bitkisel üretimin en önemli ve stratejik girdisi olduğunu vurgulayan Yılmaz, genetik potansiyeli yüksek tohumlar olmadan istenilen verimin ve kaliteli ürünün elde edilemeyeceğini ifade etti.

''İHTİYACIMIZI YURT İÇİ ÜRETİM VE AR-GE ÇALIŞMALARIYLA GELİŞTİRİLEN ÇEŞİTLERLE KARŞILAMALIYIZ''

Tarım sektörünün uzun vadeli politikalarının temelinde ihtiyacın yurt içi üretimden karşılanması olduğunu, bunun sağlanması içinse tohumluk talebinin yurt içi üretimlerle ve yurt içi AR-GE çalışmalarıyla geliştirilen çeşitlerle karşılanması gerektiğini anlatan Yılmaz, tohumculukta AR-GE çalışmalarının geçmişi konusunda da katılımcılara bilgi verdi.

'' 1 dekar alandan 50 kilogram buğday hasat edilen dönemlerden bu günlere geldik, buğdayda dekar başına 1 ton, mısırda 1,5 -2 ton ürün aldığımız yerler var '' diyen TÜRKTOB Başkanı Kamil Yılmaz, bitkisel ürünlerin büyük bölümünde üretim alanlarının azalmasına rağmen AR-GE çalışmalarının sonucu olarak üretim miktarlarının arttığını örnekleriyle anlattı.

'' SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİMİ 1 MİLYON TON'U AŞACAK''

Tohumculuk sektörünün 1980'li yıllardan sonra özel sektöre açılmasının ve tohumculuğun hükümet politikalarıyla desteklenmesinin AR-GE çalışmalarının hızını arttırdığını ifade eden Yılmaz, AR-GE çalışmaları ile birlikte sertifikalı tohum üretim ve kullanım desteklemelerinin sonuçlarının tohumluk üretimine de yansıdığını, 2002 yılında 145 bin ton sertifikalı tohum üreten Türkiye'nin 2016 yılında bu rakamı 958 bin tona çıkardığını, 2017 yılı resmi rakamları açıklandığında 1 milyonu aşan bir üretimi yakalayacaklarını açıkladı.

''KALİTELİ, HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLI ÇEŞİTLER GELİŞTİRMEYE ODAKLANMALIYIZ''

Önümüzdeki süreçte bitki ıslahı çalışmalarının sadece verimi arttırma amacıyla değil, kaliteli , hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı çeşitler geliştirmeye odaklı AR-GE faaliyetleriyle desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin çok zengin olan bitkisel genetik kaynaklarından ve endemik çeşitlerinden tam anlamıyla yararlanılamadığını da sözlerine ekledi.

'' GENETİK ZENGİNLİĞİMİZDEN VE GEN BANKALARINDAKİ ÇEŞİTLERİMİZDEN YARARLANAMIYORUZ''

TÜRKTOB Başkanı Yılmaz; ''Türkiye'de ilk gen bankası 1970 yılında kuruldu. Toplanan numune sayısı 65 binin üzerinde. Ancak bu çeşitlerin %65'inin morfolojik ve moleküler tanımlamasının yapılmadığı biliyoruz. 2010 yılında Ankara'da kurulan 250 bin numune kapasiteli gen bankasında da 110 binin üzerinde farklı tür ve taksonlara ait numune var. Önemli olan tüm bunların yenilenmesinin sağlanması ve araştırmacıların kullanımına sunulmasıdır. Bu konuda üniversiteler, araştırma enstitüleri ve özel sektöre önemli sorumluluklar düşüyor'' şeklinde konuştu.

'' ENDÜSTRİ BİTKİLERİ ÜZERİNDE DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ''

Hububat, bakliyat ve yem bitkilerinde yapılan AR-GE çalışmalarının olumlu sonuçlarını gördüklerini, bu ürün gruplarında tescil edilen çeşitlerin büyük bölümünün Türkiye menşeli kuruluşlara ait olduğunu kaydeden Yılmaz, aynı başarıyı mısır, ayçiçeği, şeker pancarı, patates, pamuk ve soya gibi endüstri bitkilerinde yakalayamadıklarını söyledi.

''TOHUM BİLİMİ VE TOHUM TEKNOLOJİLERİ KONULARINI İHMAL EDİYORUZ''

'' Dünya'da ticarete konu olan tohumlukların toplam değeri 45 milyar dolar. Türkiye'de de bu rakam takriben 1,3 milyar dolar. Dünyada üretilen tohumun %71'inin ticaretini 6-7 firma yapıyor. Bu yapıdan çıkabilmek için kamu- üniversite- özel sektör birlikteliğinin daha etkin sonuçlar vermesi gerekiyor'' şeklinde konuşan TÜRKTOB Başkanı Yılmaz, tohum bilimi ve tohum teknolojileri konusunda kamunun, üniversitelerin ve özel sektörün daha çok çalışması ve bu çalışmalarında maddi olarak desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

TÜRKTOB Başkanı Kamil Yılmaz, tüm akademik kadrolara, araştırmacılara ve ziraat mühendisleri başta olmak üzere Türk tarımına hizmet eden tüm bilim insanlarına tarım öğreniminin başlangıcının 172. yıl dönümü dolayısıyla teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi.

TARIMDANHABER