Uluslararası Tahıl Konseyi’nin (IGC) Kasım 2025 raporu, dünya tahıl piyasasında 2022’den bu yana biriken baskının büyük ölçüde hafiflediğini ortaya koydu. Rapora göre 2025/26 kampanya döneminde küresel tahıl üretimi 2 milyar 430 milyon tonla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Üretimdeki artışın etkisiyle sezon sonu stokları da 619 milyon tona yükselerek üç yıl sonra ilk kez artış kaydetti.
IGC, küresel arzın yüzde 3 büyüdüğüne dikkat çekerek, “Bu artış, son 10 yılın en düşük başlangıç stoklarını fazlasıyla telafi ederek 2025/26 sonunda rezervlerin bir önceki sezona göre yüzde 5 daha yüksek olmasını sağlayacak” değerlendirmesinde bulundu.
Küresel piyasanın fotoğrafı: Rekor üretim, artan stoklar
Konsey verileri, dünya tahıl piyasasında ‘normalleşme’ sürecine işaret ediyor. Toplam üretimin 2.430 milyon tona çıkması, küresel tüketimin de 2.400 milyon ton seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. 442 milyon tonluk uluslararası tahıl ticaretiyle birlikte bu sezon, son yılların en dengeli arz–talep dengesini oluşturdu.
Buğdayda 830 milyon tonluk güçlü bir üretim öne çıkarken, özellikle Kazakistan ve Arjantin’deki yüksek verim tahminleri yukarı yönlü revizyonda belirleyici oldu. Kazakistan 19,1 milyon tonluk üretimle resmi olarak 20 milyon ton barajını aşarken, Arjantin de 23,5 milyon tonla geçen sezonun çok üzerinde bir performans sergiledi. Küresel buğday stokları 275 milyon tonla yüzde 6 artışa işaret ediyor.
Mısırda tablo daha da dikkat çekici. 1 milyar 298 milyon tonluk rekor hasatla birlikte stokların yüzde 10 artarak 300 milyon tona çıkacağı öngörülüyor. Hayvan yemi ve biyoyakıt talebinin güçlü seyretmesi mısırı tahıl piyasasının lokomotifi yapmaya devam ediyor.
Soya fasulyesi üretimi 426 milyon tonla tarihin ikinci en yüksek seviyesine ulaşırken, ticaret hacmi 187 milyon tonla rekor kıracak. Pirinç üretimi 543 milyon ton düzeyinde kalırken, 2026’da uluslararası pirinç ticareti yüzde 4 artışla 61 milyon tona çıkacak.
Kriz geride kaldı mı?
IGC’nin raporu, tahıl piyasasının 2022–2024 döneminde yaşadığı maliyet şoklarının büyük bölümünü 2025/26’da geride bıraktığını gösteriyor. Rusya–Ukrayna savaşı, Karadeniz koridorundaki belirsizlikler, Hindistan’ın ihracat yasakları ve El Nino’nun tetiklediği kuraklıklar, bu üç yılda küresel arzı ciddi biçimde daraltmıştı.
Yeni dönemde rekor üretim ve yüksek stokların özellikle ithalatçı ülkeler için önemli bir avantaj oluşturuyor. Mısır ve buğdayda artan küresel arzın, 2026’da uluslararası fiyatları aşağı yönlü baskılaması bekleniyor. Bu durum, Türkiye gibi yem hammaddelerinde net ithalatçı ülkelerde üretim maliyetlerinin düşmesine katkı sağlayabilir. Ancak uzmanlar döviz kuru, navlun giderleri ve lojistik maliyetlerin iç piyasada fiyatların yönünü belirlemeye devam edeceğine dikkat çekiyor.
Belirsizlik: La Niña ve Çin etkisi
Her ne kadar tablo güçlü bir rahatlamaya işaret etse de, uzmanlar temkinli. La Nina’nın 2026’daki şiddetine ilişkin belirsizlik ve Çin’in alım politikalarının küresel fiyatlar üzerinde ani etki oluşturabileceği uyarısı öne çıkıyor. “Tek bir aşırı hava olayı veya Çin’in alış yönünde yapacağı büyük bir revizyon, piyasayı yeniden sıkıştırabilir” değerlendirmesi yapılıyor.
Sonuç: Bolluk dönemi geri döndü
IGC’nin Kasım raporu, küresel tahıl piyasasının “bolluk ve denge” dönemine geri döndüğü yönünde güçlü sinyaller veriyor. Üretimdeki genişleme üreticiler için marj baskısı anlamına gelirken, tüketiciler ve hayvancılık sektörü açısından 2026 yılında daha uygun maliyetli bir dönemin kapıda olduğu belirtiliyor.
2025/26 sezona ilişkin veriler, dünya tahıl piyasasının üç yıl aradan sonra ilk kez rahat bir nefes aldığını net biçimde ortaya koyuyor.




