Türkiye’de GDO’lu tohum olmadığının altını çizen Akcan, “Kanunen yasaktır. Üretilemez, ithal edilemez dolayısıyla ekilemez. Hibrit tohum dediğimiz teknolojinin GDO ile hiçbir ilgisi yoktur. Dünyada GDO’lu buğday tohumu yoktur. Gen transferi söz konusu değildir. Hibrit melezleme demektir. Dünya var olduğundan beri doğanın kendi kendine gerçekleştirdiği bir yöntemdir. Doğadaki melezlemeden tek farkı bilim insanları tarafından bilimsel veriler ve araştırmalar eşliğinde kontrollü ortamda yapılmasıdır. Doğal olmayan hiçbir unsur yoktur” dedi.

Türkiye’nin tohum ithalatının 170 ihracatının ise 150 milyon dolar olduğunu aktaran ve 20 milyon dolar açık bulunduğuna dikkat çeken Akcan, “Ancak buna sektörümüze dahil olan fidan ve süs bitkilerini de eklediğimizde durum tersine dönüyor, ihracatımız 260 milyon dolara çıkıyor. İthalatımız ise 240 milyon dolarda kalıyor. Yani 20 milyon Dolar artıdayız. Hatta 2019 sonu verileri gösteriyor ki; ithalat aynı kalacak, ihracatımız 300 milyon dolara çıkacak” diye konuştu.

Ayçiçeği, mısır, patates, şekerpancarı ürünlerinde açık olduğunu ifade eden Akcan, "Bu ürünlerde yerli firmalarımız, ıslahçı hakları ülkemizde olan, başka bir tabirle tam anlamıyla milli olan çeşitleri geliştiriyor ve piyasaya sürüyor" dedi. Tohumculuk sektörünün katma değerinin 15 milyar dolara, üretim değerinin 4 milyar dolara ulaştığını dile getiren Akcan, şunları kaydetti: "Sertifikalı tohum üretimimiz birliğimizin kurulduğu 2008 yılında 289 bin tondu, şimdi 1 milyon 60 bin ton. 2023 hedefimiz ise 1,5 milyon ton. Fidan üretimimiz 3,5 milyon adetten 188 milyon adede yükseldi. Fide üretimimiz 2,6 milyar adetten 4 milyar adede çıktı. Süs bitkileri üretimi 1,7 milyar adede ulaştı.”