Havuç, ülkemizde belli alanlarda üretilip tüketilen önemli bir sebzedir. Havuç üretiminin gelişimine bakıldığında en büyük üretimin Avrupa ülkeleri olduğu anlaşılmaktadır. Ülkemizde genelde kışlık olarak tüketimi yapılan havuç, dünya ülkelerinde her mevsim tüketilmektedir.

Bugünkü kültür havuç çeşitleri, kökleri cılız olan yabani havuçların ıslahı sonucu elde edilmiştir. Havuçlar başlangıçta mor renkli iken daha sonra beyaz havuç üretimi yapıldı. Bugün dünyada üretilen havuçların tamamına yakını portakal renkli olup Hindistan’da kırmızı renkli olanı üretilmektedir.

Ülkemizin havucun ana vatanı olması bu bitkinin insanımız tarafından çok eskiden beri iyi tanınmasına ve değerlendirilmesine fırsat vermiştir. 

Besin Değeri: 100 gr taze havuçta; 1 gr. protein, 0,3 gr. yağ, 90 gr su, 8 gr karbonhidrat, 0,8 gr selüloz bulunur. Kalori değeri 42’ dir. Havuç bilhassa A vitamini bakımından zengin olmakla birlikte B1, B2, C vitaminleri de bulunur.

BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ 

Kök: Kökün besin maddelerini depolaması sonucu havucun yumrusu oluşur. Havuçların büyük bölümünde yenen kısmın tamamı kazık kökten, bazılarında ise yenen kısmın bir parçası kazık kökten oluşmaktadır. Yumru esasında 2/3 kök ve 1/3 hipokotilden meydana gelir. Bir havucun enine ve boyuna kesiti alındığında içte bir öz kısmı bulunur. Bu kısım ksilemden meydana gelmiştir. 
Onun üstünde içten dışa doğru kambiyum, floem ve kabuk yer alır. Floem besin maddelerinin asıl toplandığı yumuşak yenen kısımdır. Havuç herhangi bir olumsuz faktörden etkilenmediği ve toprak şartlarının uygun olduğu zaman 70- 80 cm kadar derine gidebilse de tercih edileni 10-20 cm arasıdır. Havuçlarda kök ucunun yuvarlak olması istenir. Yakın zamanlara kadar üretilen havuçların uçları sivri iken son yıllarda yapılan çalışmalarla ucu küt çeşitler elde edilmiştir.

Toprak özellikleri, toprağın işlenmesi, sulama şekli ve zamanı, tohumların sık veya seyrek ekilişi, topraktaki kireç miktarı gibi faktörler havucun kök yapısındaki şekillenmeye etkisi olmakta ve elverişsiz durumlarda köklerde çatallaşma, eğri uçluluk, enine ve boyuna çatlamalar görülmektedir.

Havuçlarda renk beyazdan başlar, sarı portakal, turuncu, kırmızı ve mora kadar değişir. Renk oluşumu karotin, antosiyanin, antiklorür ve klorofilin etkisi ile meydana gelir. 

Gövde: Havuç gövdesi hemen üst kısmında oluşan ve bir rozet yapısındaki yaprakların orta kısmından 2. yılda oluşur. Çeşide, bakım ve iklim şartlarına bağlı olarak 150-160 cm’ye kadar boy alır ve gövdenin ucu bir çiçek şemsiyesi ile son bulur. Gövde ucunda aşağıdan yukarıya doğru biraz küçülerek devam eden yapraklar yer alır. 

Yaprak koltuklarından birincil, bunun üstünden ikincil, ikincillerin üstünden de üçüncül yapraklar ve çiçek demetleri oluşur. Gövde yan dalların uç kısımlarında bir şemsiye ile son bulur. Bitkinin gövdesi dayanıklı yapıdadır. Desteğe gerek kalmadan çiçek şemsiyelerini ve tohumlarını taşır.

Yaprak: Havuç bol miktarda yaprak meydana getirir. Geç gelişen yüksek verimli çeşitlerde yaprak miktarı, erkenci çeşitlere göre daha fazladır. Yapraklar tabak şeklindeki gövdenin ortasından çıkar. Bileşik yaprak görünümünde olup çok parçalı, üstleri tüysüz veya çok sert tüylü, renkleri sarı yeşil, koyu yeşil, gri veya mavimtrak yeşil olabilir. Yapraklar 40- 50 cm kadar boylanabilir.

Çiçek: Havuç iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl vegetatif organları ikinci yıl çiçek meydana getirir. Çiçekler, 60-100 cm uzunluktaki bir sap ucunda birçok çiçekten oluşan bir şemsiye şeklinde oluşur. İlk çiçeklenme bitkinin en üst kısmındaki ana şemsiyede başlar. Bitkinin çiçeklenmeye başlaması ile yaprak rozetinin içinde çiçek kümesi taşıyan yapraklı 60-100 cm uzunluğunda bir çiçek sürgünü meydana gelir. Bu ana sürgünün her yaprak koltuğunda ucunda şemsiye şeklinde çiçek kümesi içeren yan sürgünler oluşur. Çiçeklenme 4 hafta süresince tamamlanır.

Havuç çiçekleri, biyolojik bakımdan çoğunlukla erselik veya saf erkek çiçektir. Her çiçekte 5 çanak, 5 taç yaprak, 5 erkek organ vardır. Yumurtalık iki gözlü olup her gözde birer tohum bulunur. Taç yapraklar genellikle beyaz renklidir. Nadiren de olsa yeşilimtrak beyaz renkli çiçeğe sahip olanları da vardır.

Döllenme böceklerin ve sineklerin yardımı ile olur. Havuçta kendine kısırlık tespit edilmemiş olup bir bitkinin farklı çeşitleri birbirlerini dölleyebilir. Havuçların bazı çeşitlerinde ise erkek organların polenleri daha erken olgunlaştığından kendine dölleme yapamaz yabancı döllenmeye ihtiyaç gösterir.

Tohum: Havuç tohumları çok küçük sarımtrak kurşuni renkli ve hafif çengellidir. Çok defa birkaçı birbirine yapışık durumda bulunur. Tohumlar 2-4 mm uzunlukta 1-1,5 mm genişlikte, 0,4-1 mm kalınlığındadır.1 gramında tohumların temizliği %90 olup çimlenme güçleri %60-65 arasıdır. Tohumlar iyi muhafaza şartlarında 3-4 yıl çimlenme güçlerini korurlar. Tohumu saran tüyler tohum ağırlığının %20-30 kadarını oluşturur. Tohumların ekimden önce tüylerinden arındırılması gerekir. Tüylü halde yapılacak ekim büyük problem oluşturur. Zira birbirine yapışan tüyler ekimin yeknesak dağılımını olumsuz etkiler. Tohumlar hasat sonrası dinlenmeye ihtiyaç duymadan ekilebilirler.

İKLİM İSTEKLERİ

Havuç kısa gün ve serin iklim bitkisidir. Özellikle çimlenme sonrasındaki erken dönemlerde soğuklara karşı dayanıklıdır. Ilıman bölgelerde kış aylarında yetiştirilmektedir. Havuç üretiminde sıcaklığın önemli yeri vardır. Yetişme anında düşük sıcaklıklar bitkinin çiçek oluşmasına neden olmasıyla verim kaybı görülürken renginde de açılmalar meydana gelir. Yüksek sıcaklıklarda ise ürünün şekil ve renginin değiştiği görülür. En uygun sıcaklık 15–20 oC dir. Az ışıklı yüksek toprak neminde ve düşük sıcaklıklarda iyi verim verir. Yetiştiricilikte yağış ve neminde önemli rolü vardır. Sürekli yağışlarda üretim zorlaşır verimde düşme meydana gelir. 

TOPRAK İSTEKLERİ 

İklim isteklerinde seçici olan havuç toprak bakımındanda seçicidir. Toprağın yapısı da üretimde önemli rol oynar. Havuç derin gevşek bünyeli geçirgen organik maddelerce zengin, uygun oranda kireç ihtiva eden kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu topraklarda en iyi sonuç verir. Erkencilik için kumlu-tınlı topraklar tercih edilirken verim için milli ve tınlı topraklar seçilmelidir. Havuçlar yüksek toprak asitine karşı oldukça hassas, orta derecede tuza dayanıklıdır. En uygun toprak pH’sı 6,5–7,5 arasıdır. pH’ nın 5’ in altında olduğu topraklarda verim istenen oranda alınamaz.

ÖNEMLİ ÇEŞİTLERİ

Nancy: Ortalama 15 cm uzunluğunda ve 4 cm çapında, kımızımtrak-oranj renkli silindire yakın şekillidir. Lezzeti diğer çeşitlere nazaran daha tatlımsı ve üstün kalitelidir. Pazar değeri yüksektir. Uygun şartlarda 72 günde hasata gelir.

Nantes: Dünyada üretimi yapılan ve tercih edilen çeşittir. Ortalama 15 cm uzunluğunda ve 3 cm kalınlığında, silindire yakın şekilli kırmızımtrak-oranj renkli bir çeşittir. Hoş kokulu ve lezzetlidir. Toprak üstü kısmı diğer çeşitlere oranla daha toplu ve küçüktür.70 günde hasata gelir.

ÜRETİMİ

Havuç doğrudan tohum ile yetiştirilir. Havuç tohumları küçük, çimlenme oranı düşük olduğu ve çevre koşullarından çabuk etkilendiği için toprağının çok iyi hazırlanması gerekir. Yetiştiricilik yapılacak yerin yabancı maddelerden ve zararlılardan arındırılmış olması gerekir. Bunun için toprak ekim öncesi 1-2 kez sürülmeli gerekli hallerde toprak yabancı ot ilaçlaması ile ilaçlanmalıdır.

Havuç ekim zamanı; sıcaklık durumuna, çeşit özelliğine, pazarlama durumuna göre değişir. Tohumlar dikenli olduğu için avuç içinde ovuşturmak suretiyle birbirinden ayrılmalı serpme veya mibzerle ekim yapılmalıdır. Tohum ekimi bölgenin iklim şartlarına göre şubattan kasım ayına kadar yapılabilir. Ekim sıraya veya serpme olmak üzere yapılabilir. Serpme ekim yapılacaksa tohumların biraraya düşmemesi için toprak veya kumla karıştırılarak ekimi yapılmalıdır. Daha sonra üzerlerine 1-2 cm kadar harçlı toprak konularak kapatılmalı ve tokmak ile hafifçe bastırılmalıdır. En iyi ekim derinliği 2-3 cm olup daha derinlere düşen tohumların çimlenip toprak yüzeyine çıkmasında sıkıntı yaşanmaktadır. Dekara, 5-,9 kg tohum atılır. Ekim mesafeleri kısa çeşitlerde 10x2 uzun çeşitlerde 10x8cm’dir.

KÜLTÜREL İŞLEMLER 

Sulama: Bütün bitkiler, hayatsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için sıcaklık, ışık, hava gibi faktörlerin yanında suya da ihtiyaç duyar. Gelişim evresinin her aşamasında etkin rol oynadığı için su, bitkiler için çok önemlidir. Bu aşamalardan başlıcaları şunlardır:

Çimlenme: Tohumların çimlenebilmesi için suyla temas etmesi gerekir. Tohum bulunduğu ortamdan bünyesine su alarak çimlenmeye başlar. Su, öncelikle tohumu şişirir ve besi dokularındaki özel enzimler yoluyla parçalanmasını sağlar.

Bitki besin maddelerin alımı: Fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt gibi bitki besin maddeleri toprakta, suda çözünebilir tuzlar halinde bulundukları için kökler tarafından bitki bünyesine alınır.
Fotosentez: Bitkilerin fotosentez yapabilmeleri için topraktan kökleri ile su alarak yapraklara taşıması gerekir. Su özümleme için gerekli bir maddedir.

Dik durma: Bitki hücrelerinin içerdiği öz suyunun yoğunluğuna bağlı olarak, hücreler arasında meydana gelen turgor basıncı, otsu bitkilerin dirençli olması ve dik durmasını sağlayan bir kuvvettir.

Bitkilerin gelişme dönemleri boyunca toprakta yeterli su bulunduğu taktirde verimde belirgin bir artış meydana gelir. Ancak toprakta yeterli su bulunmaması halinde ve kötü drenaj sonunda verim olumsuz yönde etkilenir. Toprakta suyun az olması durumunda verimin azalmasının nedeni, su moleküllerinin toprak zerrecikleri tarafından tutulma gücünün artarak bitkinin suyu alabilmesi için kökleri tarafından daha yüksek basınç uygulamak zorunda kalmasıdır. 

Bu da bitkinin ürün yapmak için kullanacağı enerjiyi su alımı için kullanmasına neden olur. Böylece verim azalması gerçekleşir. Toprakta aşırı su bulunduğunda ise toprakta oksijen azalması sonucu kök hücrelerinin gelişimi yavaşlar. Aynı zamanda bitki kök hastalıklarının gelişimi için uygun bir ortam meydana gelir. Bu etkenler de bitki gelişimini olumsuz etkileyerek verimin azalmasına sebep olur.

Bu olumsuz etkenlerle karşı karşıya kalmamak için toprakta yeterli düzeyde su bulunması gerekir. Havuçta iyi bir gelişme, tatminkâr ve üstün kaliteli ürün alabilmede diğer faktörlerle beraber sulamanın büyük ölçüde etkisi vardır. Düzenli sulamanın kök gelişiminin primer ve sekonder dönemlerinde önemli rolü vardır. Primer dönemdeki sulamanın havuç boyuna sekonder dönemdeki sulamanın ise havucun kalınlığına etkisi vardır. Yeterli sulamanın yapılmaması, havucun çatlamasına ve kalite kaybına neden olur.

HASTALIKLARLA MÜCADELE 

Havuç Siyah Çürüklüğü: Toprakta aşırı su bulunduğunda toprakta oksijen azalması sonucu kök hücrelerinin gelişimi yavaşlar. Aynı zamanda bitki kök hastalıklarının gelişimi için uygun bir ortam meydana gelir. Bu etkenler de bitki gelişimini olumsuz etkileyerek verimin azalmasına sebep olur. Çürüyen doku zayıf ıslak ve siyahtır. Bu siyahlık depolama sırasında sık sık olur ve yumru iç kısmına sirayet eder.

Havuç Yaprak Yanıklığı: Hastalık önce yaprak saplarını sonra yaprakları sarar. Lekeler daire şeklinde uzar. Lekelerin etrafı soluk çizgilerle sınırlanır. Hastalığın yaygınlaşması ile tüm yapraklar ölür. Bu mantari hastalığı altenerya yaprak yanıklığı ile karıştırmamak gerekir.

Beyaz Kök Çürüklüğü: Bulaşık havuçlar üzerinde üreyen siyah sclerotiaların beyaz miselleri görülür. Bu mantar komşu tarladan da geçebilir. Özellikle serin ve yağışlı mevsimlerde ve depolama esnasında görülür.

Havuç Kızıl Yaprak Virüsü: Bu virüs genellikle cavariella aegopodi gibi bazı yaprak bitlerinden geçen değişik virüslerin bir araya gelmesinden oluşur. Yeşil aksam önce sararır ve sanki mineral noksanlığıymış gibi kendini gösterir. Sararan yeşil aksam zamanla kırmızıya döner.

Havuç Galeri Sineği: Bu sinek, yaprak ve yaprak sapları üzerine yumurtalarını bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar ise yumrudan beslenir ve yumruda kanallar açar. 

Mücadelesi: Herşeyden önce toprak derince işlenip pupların derinde kalması sağlanır. Tarlaya taze çiftlik gübresi verilmez. Kimyasal ilaçlarla sinekler ilaçlanmalıdır.

Kök Ur Nematodları: Bu nematodlar esasen kök uçlarında beslenirler. Kökler bodur ve pençe şeklini alır. Yan kök ve kökçüklerde sayısız urlar gözükür. Bu nematod, komşu tarladaki diğer bitkilerden de geçebilir. Mümkün mertebe münavebe ve tek evcikli bitkilerin ekilmesi tavsiye edilir.

GÜBRELEME 

Bitkinin büyüme hızını belirleyen faktörler, solunum hızı ve fotosentezdir. Fotosentez ile karbondioksit üretilmekte ve bu üretilen karbondioksit solunum yoluyla tüketilmektedir. Fotosentez ve solunum hızı enzimlerin aktivitesine bağlıdır. Enzimlerin görevlerini iyi bir şekilde yapabilmeleri ise topraktan bitkinin mineral madde almasına bağlıdır. Bunun için fotosentez ve diğer metabolik olayların meydana gelmesi için toprakta yeterli mineral besin kaynağı bulunmalıdır. Havuç yetiştiriciliğinde azotlu ve potasyumlu gübrelerin büyük önemi vardır. Bu iki madde, verim ve kaliteyi önemli ölçüde etkiler.

Potasyum havuçta şeker oranını artırır. Havuç taze çiftlik gübresinden hoşlanmaz. Bu nedenle bir önceki üründe kullanılması uygundur. Toprak yapısına göre değişmekle birlikte dekara 8-12 kg azot, 8-10 kg fosfor, 12-18 kg potasyum verilmelidir. Azotlu gübrelerin 2-3, potasyumlu gübrelerin 1-2 seferde bitkiye verilmesi uygundur. 2.4. Yabancı Otlarla Mücadele Havuç tohumları diğer birçok sebzeye nazaran geç çimlenir. Ekim derinliğine ve iklim şartlarına göre 3-4 hafta içinde tohumlar çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar. Bitki 3-4 yapraklı olunca 1. çapalama yapılır. Yabancı otun durumuna göre değişmekle birlikte 7-8 yapraklı olunca 2. çapa yapılmalıdır.

HAVUÇTA HASAT 

Hasat ve Zamanı: Sebzelerin pazara hazırlanmasında ilk adım hasattır. Bu işlemde hasat zamanının saptanması ve ürünün toplanması oldukça önemlidir. Bitki veya toprak üzerinde belirli bir gelişme aşamasına erişen veya gelişmesini tamamlayan sebzelerin bitkiden koparılmasına veya topraktan sökülmesine hasat veya derim adı verilir.

Eğer hasat erken yapılırsa, sebzeler henüz gelişme dönemlerinde olduğu için yeterli irilik, şekil ve ağırlığa ulaşamamış olur. Bu nedenle meyveler küçük kalır ve verim düşer. Bunlara ek olarak, sebze bünyesinde kimyasal değişimler tamamlanmadığı için kalite düşük olacaktır. Bu sebzelerde kabuk yapıları olgunlaşmadığı için depolama veya taşıma sırasında ağırlık kaybı ve fizyolojik bozulmalara duyarlılık artacaktır. Hasadın gecikmesi halinde ise dökümler görülür. Sebzeler çürümelere daha hassastır ve gelişme devam ettiğinden sebzelerde kartlaşma görülür. Havuçlarda hasat köklerin fazla sertleşmesine meydan vermeden yapılmalıdır. Erken dönemde yapılan hasatta havuçlar cılız kalır, renkleri açık olur ve düşük düzeyde şeker içerdiklerinden yeterince tatlı olmazlar. Havuçlarda olgunlaşma süresi çeşide göre değişir. Erkencilerde bu süre 8–10 hafta iken orta çeşitlerde 12–13 hafta geçişlerde ise 16–18 haftaya kadar çıkabilir. 

Hasadın Yapılışı: Hasat yetiştirilen çeşide, yetişme alanlarının büyüklüğüne ve pazarlama durumuna göre elle veya makina ile yapılır. Elle hasat yapılacaksa tarla bir gün önce sulanmalıdır. Sulama bitkinin sökümünü kolaylaştırır. Makineli hasatta ise sulama yapılmaz. Hasat edilirken havuçlara zarar verilmemelidir.

Havuçta verim; çeşide, ekim sıklığına ve hasat zamanına göre değişmekle birlikte erkenci çeşitlerde dekara 2,5–3 ton geççi çeşitlerde ise 3–4 ton arasında değişmektedir. 

HASAT SONRASI İŞLEMLER

Hasat edilmiş havuç bitkisi uygun bir yere alınır. Bitkinin yan kökleri, gövde ve yaprakları kesilerek temizlenir. Havuç üzerindeki topraklar yıkanarak arındırılır.

Gerek hasattan hemen sonra gerekse depolamadan sonra pazarlanan ürünlerde, tüketiciler bir örnek ürün olmasını ister. Bu nedenle yetiştirici, sebzeleri standartlara uygun kalitede sınıflandırarak pazarlamalıdır. Ürünün pazarlanmasında veya dağıtımında ürünü koruyan ve ürün hakkında özel bilgileri içeren, muhtelif materyalden yapılmış farklı büyüklükte üniteler vardır. Pazara hazırlanmış ürünün uygun ambalaj kaplarına doldurulması işlemine ambalajlama veya paketleme denir.

Taşıma: Ürünü pazara ulaştırma, sebzelerin pazarlanmasında son olaydır. Kolay ve çabuk bozulan sebzelerin başarılı bir şekilde pazara taşınmasında, taşıma zamanı ve hızı, taşıma şartları ve taşıma şekli önemli faktörlerdir. 

Taşıma süresi uzadıkça, ürün daha çabuk bozulur. Bu nedenle ürünün pazarda kalış süresi de göz önüne alınarak belirli bir sürede pazara ulaştırılmalıdır. Havuç, patates gibi ürünler taşımaya dayanıklı oldukları için taşıma süreleri o kadar önemli değildir.

Depolama: Sebze depolanmasında bozulmaların kontrolü için en önemli faktör sıcaklıktır. Depo sıcaklığı mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır. Ancak bu sıcaklığın da bir sınırı vardır. Donma noktasının 1–2° C üzerindeki sıcaklıklar, depo sıcaklığı olarak seçilmelidir. Hasat sırasında ezilmiş ve yaralanmış olanların muhafazası sıkıntılı olacağı için bunlar ayıklanır. Depolanacak havuçlar, hasat sonrası hızla 0 o C’ de soğutularak % 90–95 nispi nemde 4-5 ay kadar muhafaza edilebilir. Bu sıcaklığın altında havuçlar donar ve çürümeye sebep olur. Depolanan havuçlarda meydana gelecek acılaşma, havuçların oda sıcaklığında birkaç gün bekletilmesi ile giderilebilir. Depolamada görülen en önemli hastalılar; gri küf çürüklüğü, sulu yumuşak çürüklüğüdür.

KAYNAK: MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) HAVUÇ YETİŞTİRİCİLİĞİ