Avustralya’nın Perth kentinde, gözle zor görülecek kadar küçük bir böcek tarımı tehdit ediyor. Polifaj delik açan ağaç kurdu (Euwallacea fornicatus), 2021’den bu yana 5 binden fazla ağacı enfekte ederek kesilmelerine yol açtı.
Ksilofaj yapısıyla bitkilerin ksilem damarlarında tüneller açan böcek, simbiyotik ilişkide bulunduğu Ambrosia mantarıyla birlikte su ve besin akışını kesiyor. Ağaçlar kısa sürede çürüyüp ölüme sürükleniyor. Perth’in simgelerinden Kings Park ve Hyde Park’taki Moreton Körfezi incirleri ile mercan ağaçları ilk kurbanlar arasında yer aldı.
Milyonlarca dolarlık mücadele sonuç vermedi
Batı Avustralya hükümeti, başlangıçta yok etme mücadelesine yöneldi ancak başarılı olamadı. Şimdi kontrol ve karantina bölgelerine odaklanan yetkililer, odun taşımacılığını sıkı denetim altına aldı. Çünkü zararlı, bahçe atıkları ve malç yoluyla hızla yayılabiliyor.
Bugüne kadar hükümet 57 milyon dolar harcayarak ağaç kesim stratejisini uyguladı, fakat sonuç alınamadı. Şimdilerde üniversiteler 2 milyon dolarlık araştırmalarla yeni mücadele yöntemleri üzerinde çalışıyor.
500’den fazla bitki risk altında
Uzmanlara göre bu istilacı böcek, 500’den fazla bitki türünü tehdit ediyor. Avokado, turunçgil, mango ve armut gibi ekonomik değeri yüksek ürünler risk altında. Ayrıca marri ve kırmızı çiçekli sakız ağaçları da tehdit altında bulunuyor. Böceğin Kaliforniya’dan Güney Afrika’ya kadar birçok yerde ekinlere büyük zarar verdiği biliniyor. Avustralya’da ise Melbourne’deki çınarlar, Sidney’deki incirler ve Brisbane’deki poinciana ağaçları da potansiyel hedef olarak görülüyor.
Üretici-üniversite işbirliği şart
Perth’te bazı yerel girişimler umut verici sonuçlar aldı. BioHerbicides Australia, kapsül enjeksiyon yöntemiyle yüzlerce poinciana ağacını kurtarmayı başardı. Ağaçlara uygulanan “biyolojik aşı” sayesinde zararlı etkisiz hale getirildi.
Uzmanlar, bu örneğin hükümet, üniversiteler ve çiftçiler arasında işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor. Zira istilacı zararlılar yalnızca şehirlerdeki ağaçları değil, tarımsal üretimi ve gıda güvenliğini de tehdit ediyor.




