Gürer'in soru önergesinde sahte gübreyle mücadele kapsamında somut veriler talep edildi. Ancak Bakan Yumaklı’nın yanıtında yalnızca genel yönetmelik hükümleri ve denetim prosedürlerine yer verildi. Gürer bu duruma tepki göstererek şunları söyledi:
"2024 yılında ne kadar sahte gübre yakalandığını sorduk, bize mevzuattan bahsedildi. Çiftçilerin uğradığı zararın ne kadar olduğunu sorduk, genel desteklerden söz edildi. Oysa sahadaki somut sorunların cevabı genel geçer ifadelerle geçiştirilemez."
2025’te 90 ton sahte gübre yakalandı
Gürer’in açıklamalarına göre, yıl içerisinde Manisa’da 29 ton, Antalya’da 17 ton, Gaziantep’te ise 44 ton olmak üzere toplam 90 ton sahte gübre güvenlik güçlerince ele geçirildi. Özellikle Gaziantep’teki operasyonun, sahte gübre sorununun ulaştığı vahim tabloyu gözler önüne serdiğini ifade etti.
Denetimler yeterli mi?
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025 yılında toplam 8 bin 380 gübre bayisinde 38 bin 629 denetim gerçekleştirdiğini açıkladı. Ancak Ömer Fethi Gürer, bu rakamların sorunun çözümü için yeterli olmadığını savunuyor:
"Denetim önemli ama tek başına çözüm değil. Sahte gübrenin tarlalarda yarattığı verim kaybı, üreticinin cebinden çıkan para ve toprağın gördüğü zarar konusunda kamuoyuna açık, net ve ölçülebilir bilgiler sunulmalıdır."
Gübre desteği artırılmalı
Gürer ayrıca, gübre fiyatlarının üretici üzerindeki baskısını da gündeme taşıdı. Destek oranlarının yetersiz olduğunu ifade eden Gürer, gübrede en az %50 sübvansiyon sağlanması gerektiğini belirtti:
"Çiftçi, gübreye ulaşamadığında üretim de düşer. Destek oranı %25’te kaldığı sürece çiftçimiz gübre kullanmaktan kaçınıyor. Bu da hem ürün kalitesini hem de verimi doğrudan etkiliyor."
Çözüm beklentisi büyüyor
Sahte gübre kullanımının sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel etkiler yarattığını belirten Gürer, toprak kalitesinin bozulduğunu, ürün kayıplarının arttığını ve çiftçilerin mağduriyet yaşadığını vurguladı. Tarım Bakanlığı’ndan ise bu konuda daha şeffaf, etkin ve çiftçiyi merkeze alan bir politika bekleniyor.