Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, yetiştiricinin üreterek zarar ettiğini belirtti. Gaziantep'in Sinan köyünde birlik üyesi Halil ve Hasgül kardeşlerin işletmesini ziyaret eden Türkman, küçükbaş hayvancılık yapan işletme sahiplerinin üreterek nasıl zarar ettiklerini yaptığı bir hesapla ortaya koydu. Söz konusu işletme sahiplerinin işletmelerine hayvan almak yerine paralarını kur korumalı mevduatta değerlendirmeleri durumunda 6 ay içinde 465 bin lira kazanacaklarını ancak üretim yapmak için aldıkları 260 tokludan 414 bin lira zarar ettiklerini dile getiren Türkman, şunları kaydetti: "Bir sistem paranı bana getir sen git evinde yat, ben sana zarar ettirmeyeceğim ve para kazandıracağım, buna garanti veriyorum diyorsa orada üretim azalır, biter. Üretenin zarar ettiği bir ortamda, üretim azalır, enflasyon yükselir, fiyatlar yükselir, halkın alım gücü düşer, dışa bağımlılık artar, halk fakirleşir ve sistem çöker"

KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIKTA DAMIZLAK KOYUNLAR KESİME GİTMEYE BAŞLADI!

Küçükbaş hayvancılık yapan yetiştiricilerin artan yem maliyetlerinden dolayı zarar ettiğini ve damızlık koyunlarını kesime göndermeye başladıklarını dile getiren Türkman, üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi ve zarar etmemesi için, sektörden çıkışları azaltabilmek için acilen küçükbaş hayvan ihracatına izin verilmesini ve TMO aracılığıyla üreticiye uygun fiyatlı arpa satışına başlanması gerektiğini kaydetti. Türkman, "Sadece üretici kaybetmiyor, ülke kaybediyor. Koyunları değil geleceğimizi kesiyoruz" dedi. 

ÜRETEREK ZARAR EDİLİR Mİ? MAALESEF EVET!

Türkman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla şunları kaydetti: "Üreterek zarar edilir mi? Maalesef EVET! Gaziantep Sinan besi bölgesinde üyemiz Halil ve Bayram Hasgül kardeşlerin işletmesindeydik.

1 şubat 2022 tarihinde tanesi 2250 liradan 260 adet toklu alıp 585 bin lira ödemiş. Yem (650 kg. arpa, 100 kg. mercimek samanı, 50 kg. toklu yemi günlük 800 kg. yem) işletme, eleman, elektrik, su, Veteriner, ilaç vb. günlük 6 bin lira gideri olup 160 gün için 960 bin lira masraf yapmış. Toplam maliyeti 585 bin + 960 bin = 1.545.000,00 lira. 

Her toklu 75 kg. gelse x 260 adet = 19.500 kg.

19.500 kg. x 58 tl. = 1.131.000,00 tl. gelir

1.545.000,00 gider - 1.131.000,00 gelir = 414.000,00 tl. zararı var.

Hayvan almayıp döviz alsaymış

1 şubatta dolar 13,32 tl. 18 Haziran da 17,33 tl. 

1.545.000,00 / 13,32 = 115.990,00 dolar

115.990,00 x 17,33 = 2.010.106,00 tl.

2.010.106,00 tl.-1.545.000,00 tl.= 465.106,00 tl. kar edecekmiş, 

Toplam zararı ise; 465.106,00 + 414.000,00 = 879.106,00 tl. 

Oysa parasını kur garantili dövize bağlasaydı, evinde, ailesinin yanında, serin ve temiz yerde risk almadan parasına para katacaktı. Bir sistem paranı bana getir sen git evinde yat, ben sana zarar ettirmeyeceğim ve para kazandıracağım, buna garanti veriyorum diyorsa orada üretim azalır, biter. Üretenin zarar ettiği bir ortamda, üretim azalır, enflasyon yükselir, fiyatlar yükselir, halkın alım gücü düşer, dışa bağımlılık artar, halk fakirleşir ve sistem çöker.
Garanti verilmeli mi evet verilmeli ama evde yatana değil, tarlada, ahırda çalışana, parasını dövize faize yatırana değil, üretim için alın teri dökene, risk almayana değil, risk alana garanti verilmeli, unutulmamalı tarım ve hayvancılığın
her dk. risktir.

Küçükbaş hayvancılık yapan işletmeler zarar etmeye başladığı için damızlık koyunlarını kesime göndermekte veya kurbanlık olarak yetiştirmekte. Üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi ve zarar etmemesi için, sektörden çıkışları azaltabilmek için acilen küçükbaş hayvan ihracatına izin verilmeli ve TMO aracılığıyla üreticiye uygun fiyatlı arpa satışına başlanmalıdır. Sadece üretici kaybetmiyor, ülke kaybediyor. Koyunları değil geleceğimizi kesiyoruz."