Şeker-Pancar

Pancar kotaları çiftçiden alınarak şirketlere verilmişti: Sunat’dan TBMM’de şeker kotası araştırılsın önergesi!

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, Konya’nın Karapınar ilçesinde pancar kotasının şirketler üzerinden ticarileştirilmesine tepki göstererek, TBMM Başkanlığına konunun her boyutu ile araştırılması için araştırma önergesi verdi.

Abone Ol

Tarımdan Haber’in gündeme getirdiği Konya’nın Karapınar ilçesinde pancar kotasının çiftçiden alınarak belli şirketlere verilerek ticarileştirilmesi skandalının her yönüyle araştırılması için TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verildi.

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinin gerekçesinde, şunları kaydetti:

Türkiye’nin stratejik tarımsal ürünlerinden biri olan şeker pancarı hem gıda sanayii hem yem sektörü hem de bölgesel kalkınma açısından kritik önemdedir. Ancak Konya’nın Karapınar ilçesinde ve çevre üretim havzalarında son iki yılda yaşanan gelişmeler, pancar piyasasının sağlıklı işleyişinin bozulduğunu, çiftçinin gelirinin sistematik biçimde aşağı çekildiğini ve kamu otoritesinin düzenleyici rolünün zayıfladığını göstermektedir.

Karapınar’da yıllık yaklaşık 1 milyon 700 bin ton pancar üretilmekte olup bunun 860 bin tonu Ereğli Şeker Fabrikasına, 400 bin tonu TÜRKŞEKER’in izniyle Amasya, Alpullu ve Adapazarı fabrikalarına, yaklaşık 400 bin ton ise kotasız–kayıt dışı olarak ekilmektedir.

KOTA ÇİFTÇİYE DEĞİL ŞİRKETLERE VERİLİYOR!

Özellikle dış bölge olarak adlandırılan ekimlerde kota, geçmişte olduğu gibi çiftçiye verilmesi gerekirken, son iki yıldır UHM Tarım başta olmak üzere bazı şirketlere tahsis edildiği iddia edilmektedir. Bu durum, Şeker Kanunu’na aykırı biçimde kota ticareti yaratmakta ve çiftçiyi şirketlerin hazırladığı sözleşmelere mahkum hale getirmektedir.

Söz konusu şirketlerin, pancar ekim dönemi başlar başlamaz çiftçilere 2200 TL/ton gibi devlet fiyatının oldukça altında alım fiyatı dayattığı; sözleşmelerde devlet fiyatı açıklandığında farkın ödeneceğine ilişkin hiçbir hüküm bulunmadığı; avans ödemelerinin çiftçi yerine şirket kasalarına yönlendirildiği; çiftçinin en önemli gelir kalemlerinden biri olan küspe hakkının tamamen şirketler tarafından alındığı ifade edilmektedir.

TÜRKŞEKER’in 2025 alım fiyatını kota tamamlama primi dahil 3100 TL/ton açıklamasına rağmen çiftçiden 2200 TL/ton seviyesinde alım yapılması, ton başına en az 400–500 TL haksız kazanç sağlandığını göstermektedir. Yalnızca 250 bin tonluk kota üzerinden dahi 100 milyon TL’nin üzerinde rant oluştuğu; avans, küspe ve diğer kalemlerle birlikte bu tutarın 300 milyon TL’yi aştığı değerlendirilmektedir.

KARAPINAR'DAN ÇORUM ŞEKER FABRİKASINA TONLARCA KAÇAK PANCAR TAŞINIYOR!

Buna ek olarak, Karapınar’dan Çorum Şeker Fabrikası’na kaçak yollarla on binlerce ton pancar taşındığı ve bunun da benzer şirketler tarafından organize edildiği öne sürülmektedir. Bu durum, hem kayıt dışı üretimi teşvik etmekte hem de devletin denetim mekanizmalarının işlevsiz hale geldiği izlenimini doğurmaktadır.

Karapınar’ın ciddi su kısıtı bulunan bir bölge olması, son yıllarda bölgedeki obruk oluşumlarını hızlandıran etkenlerden biri olarak gösterilirken, 400 bin ton kotalı + 400 bin ton kotasız olmak üzere toplam 800 bin ton pancarın üretime zorlanması, bölgenin su varlıklarının ticari çıkarlar uğruna hızla tüketildiği yönünde kaygılara yol açmaktadır.

Tüm bu süreçlerin, TÜRKŞEKER Genel Müdürü ve Şeker Dairesi Başkanlığı’nın bilgisi dahilinde yürütüldüğü bu nedenle ağır bir görev ihmali olduğu öne sürülmektedir.

Çiftçinin gelir kaybına, pancar piyasasında fiyat istikrarsızlığına ve kamu kaynaklı düzenleme mekanizmalarının etkisizleşmesine yol açtığı ileri sürülen tüm bu uygulamalar, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda hukuki ve sosyal boyutları olan ağır bir kriz niteliği taşımaktadır.

Şeker pancarı gibi stratejik bir ürünün üretiminde ortaya çıkan bu rant düzenekleri, kayıt dışılık, şirket tekelleşmesi, denetim mekanizmalarının zayıflaması ve çiftçi haklarının yok edilmesi yalnızca Karapınar’ı değil Türkiye’nin pek çok tarımsal bölgesini tehdit etmektedir.

Bu gerekçelerle sorunun tüm boyutlarıyla TBMM tarafından araştırılması; çiftçinin korunması, şeker piyasasının şeffaflaştırılması ve yasa dışı–usulsüz uygulamaların açığa çıkarılması için Meclis Araştırması açılması elzemdir."

{ "vars": { "account": "UA-60615480-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }