İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ABD’de bulunan Sezgin Baran Korkmaz, Cihan Ekşioğlu, Şaban Kayıkçı’nın aralarında olduğu 7 kişi hakkında “örgüt kurma”, “tefecilik”, “kara para aklama” suçlamalarıyla yürütülen soruşturma kapsamında gözaltı kararı verdi.
Diyeceksiniz, bu gözaltı kararlarının çiftçi ile ne alakası var?
Tam bir yıl önce bir yazı kaleme almıştım. Bu sayfanın müdavimleri hatırlayacaklardır. ‘Razi’nin içi böyle boşaltıldı: Devlet memurluğundan trilyonluk oteller zincirine uzanan servet yolu!’
Bu yazımızda çiftçiye ucuz gübre temin etmek için 2008 yılında Gübretaş konsorsiyumunda İran’da satın alının Razi Petrokimya’da 14 yıl yönetim kurulu üyeliği yaparak trilyonluk bir servet sahibi olan Şaban Kayıkçı’nın hikayesini kaleme almıştım.
İşte o Şaban Kayıkçı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt kurma”, “tefecilik”, “kara para aklama” suçlamalarıyla yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
Şaban Kayıkçı ile ilgili yapılan haberlerde kendisinden bir işadamı olarak bahsedilir. Razi Petrokimya’da Asyagaz Enerji’nin sahibi olarak yönetim kurulu üyeliği yapmasından dolayı olsa gerek iş adamı gibi bahsedilse de aslında onun öncesinde düz bir devlet memuruydu kendisi.
Asyagaz Enerji’de de emanetçi olduğuna dair ciddi iddialar gündeme gelmişti.
Ancak Şaban Kayıkçı, Razi Petrokimya’daki 14 yıllık yönetim kurulu üyeliği döneminde adeta “Allah yürü ya kulum” denilmişçesine büyük bir servet elde etti. 2022 yılında hem Asyagaz Enerji’den hem de Razi Petrokimya yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmıştı. Kayıkçı’nın nasıl bir servet biriktirdiği ise, Sedat Peker’in Sezgin Baran Korkmaz olayında gündeme getirdiği Paramount Otel’in, Kayıkçı’nın sahibi olduğu Duja Oteller Grubu’na ait olduğunun ortaya çıkmasıyla daha net anlaşıldı. Nitekim Kayıkçı’nın bu görevlerden ayrılışı da, Peker’in Sezgin Baran Korkmaz paylaşımlarının hemen ardından gerçekleşmesi de dikkat çekmişti.
Şaban Kayıkçı, düz bir devlet memurluğundan gelerek trilyonluk servet sahibi olduğu Asyagaz Enerji’den 2022 yılında neden ayrıldı?
Bu ayrılışın servetin kendisine ait olduğu ve Asyagaz Enerji ile bir alakasının olmadığının anlaşılmasından sonra gerçekleşmesi o dönem dikkat çekmişti.
Sonuç olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘örgüt kurma’, ‘tefecilik’, ‘kara para aklama’ suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında aralarında Şaban Kayıkçı’nın da bulunduğu 7 kişi hakkında verdiği gözaltı kararı çiftçiyi, ülke tarımını ve tüketici olarak her bir vatandaşımızı yakından ilgilendiriyor.
Çünkü çiftçiye ucuz gübre temini ile girdi maliyetlerini düşürmek, vatandaşı da yüksek gıda enflasyonundan kurtarmak için 2008 yılında Gübretaş konsorsiyumuyla alınan Razi Petrokimya’nın amacının dışında nasıl kullanıldığını, çiftçinin yüksek girdiler altında ezilirken, vatandaşın ise yüksek gıda enflasyonunun yükünü taşımaya mahkum edilirken, Şaban Kayıkçı gibi isimlerin devlet memurluğundan gelerek çiftçiye kullandırılmayan imkanlarla nasıl bir servet sahibi olduğunu ortaya koyan ibretlik bir tablo.
Şaban Kayıkçı ayrıldıktan sonra Hüseyin Aydın göreve geldi. Hüseyin Aydın döneminde de Razi Petrokimya sürekli zarar açıklamaya başladı. Aydın bunu gerekçe göstererek Razi Petrokimya’yı satışa çıkardı ve kamuoyuna henüz açıklanmasa da Gübretaş, İran’daki yatırımını Cavit Çağlar’a satarak çıkacak. Resmi açıklama henüz yapılmasa da Razi’nin satışıyla ilgili işlemlerin tamamlandığı, imzaların atıldığı kaydediliyor.
2008’de çiftçiye ucuz gübre sağlamak amacıyla yapılan yatırım, çiftçinin hizmetine hiç sunulmadı. Aksine, Şaban Kayıkçı örneğinde olduğu gibi bir zümrenin servet aracına dönüştü ve Hüseyin Aydın yönetiminde de zarar ettirilerek elden çıkarılacak bir yük haline getirildi.
Ülke kaybetti, çiftçi kaybetti...
Şaban Kayıkçı'nın servetinin, Hüseyin Aydın'ın yönetim zaafiyetinin faturasında da vatandaş olarak hep birlikte ödüyoruz.