Türkiye’nin temel gıda ve yem hammaddesi tedarikinde zorlu bir dönem başlıyor. TÜİK'in 2025 yılı tahminlerine göre buğday üretimi, bir önceki yıla göre yaklaşık 3 milyon tonluk azalışla 20.8 milyon tondan 17.9 milyon tona gerileyecek.
Bu düşüşün en kritik sonucu ise, hayvan beslemede önemli bir girdi olan yemlik buğday üretiminin neredeyse sıfırlanması oldu.
Yemlik Buğday Krizi, Arpa ile Telafi Edilemiyor
Yem hammaddesi ihtiyacının, düşen yemlik buğday yerine arpa ve mısırın ikame edilmesi gerekiyor. Ancak TÜİK'in aynı raporu, arpa üretiminde de yüzde 25,9 gibi yüksek bir düşüş öngörüyor.
Bu durum, yem sektörü için vazgeçilmez olan mısıra olan bağımlılığı daha da artıracak. Mısır üretiminde büyük bir düşüş öngörülmese de, yerel üretim miktarı zaten ülke ihtiyacını karşılamadığı için Türkiye, büyük ölçüde Rusya ve Ukrayna'dan ithalat yapmak zorunda kalıyor.
Güney Amerika Rotası Gündemde: Fiyat Baskısı Hedefleniyor
Buğday (özellikle yemlik buğday) ve arpa üretimindeki düşüşler, önümüzdeki süreçte ithalatın yoğunlaşacağını gösterirken, mısır ithalatında ise yeni bir strateji gündeme geldi.
Sektör kaynaklarına göre, Brezilya ve Arjantin'de mısır fiyatları, mevcut ana tedarikçiler olan Rusya ve Ukrayna'ya göre daha düşük seviyelerde bulunuyor.
Türkiye'nin mısır ithalatında Güney Amerika'yı devreye sokması ve Brezilya/Arjantin'den büyük miktarda alım yapması durumunda, Rusya ve Ukrayna'nın da rekabet baskısıyla fiyatları aşağı çekmek zorunda kalacağı öngörülüyor. Bu hamle, yem maliyetlerini bir nebze olsun düşürmeyi ve yurt içi besicilik üzerindeki baskıyı hafifletmeyi amaçlıyor.
Tahıl piyasasında bu stratejik ithalat kararı, yurt içi üretimdeki zafiyetin ve gıda güvenliğindeki dışa bağımlılığın ne kadar kritik bir noktaya geldiğini de gözler önüne seriyor.