Uzaktan bir ses; Kenara çekilin keçiler, sığırlar kasabanın yeni itfaiyecileri…
Sığırların yangın mücadelesi ile rolü!
****Depremlerden, orman yangınlarından, sellerden, salgın hastalıklardan, kalitesiz ve sağlıksız gıdalardan, pahalılıktan, enflasyondan gerekli dersi aldık mı?
****Almıyoruz. Üstelik bize bir şey olmaz, dış güçler, bizi çekemeyenler, aslında çok başarılıyız, tarımımız ve ekonomimiz şahlanıyor, diyoruz.
****Buna kendimizi inandırıyoruz. Bir tarafta VATANIMIZ, İNSANLARIMIZ YÜREĞİ yanarken bir tarafta eğlenmeye, köşe dönmeye, saltanat sürmeye, her şeyin sahtesini yapmaya devam ediyoruz.
Hızla unutmak gibi bir hastalığımız da var.
Kimleri hemen unuttuk?
Yanan VATANIMIZI,
Kaybettiğimiz ve geride kalan GÖZÜ YAŞLI İNSANLARIMIZI,
Sahada çalışan KAHRAMANLARIMIZI,
Ormanlarımızı koruyan YÖRÜKLERİMİZİ, GÖÇERLERİMİZİ,
Ormandaki doğal itfaiyeci KEÇİLERİMİZİ ve SIĞIRLARIMIZI,
Unuttuk değil mi?
Hiç düşünmediğimiz konularda çok.. Örneğin, TARIMSAL VERİLERDE GÜVEN KRİZİ!!!
****Keçiler, bitki örtüsü yönetimi için uzun süredir önemli bir rol oynuyor. Ancak son yıllarda dünyada sığırlar, yangın önlemede beklenmedik bir kahraman olarak öne çıkıyor. Otlatma hizmetlerine olan talep artarken, çiftçiler sığırların çevresel faydalarını yeniden değerlendiriyor ve yangın azaltma hizmetleri için yeni fırsatlar keşfediyor. Peki, sığırlar nasıl oldu da kasabanın yeni itfaiyecileri haline geldi?
****Sığırların yangın önlemedeki etkisi, özellikle Kaliforniya gibi orman yangınlarının sıkça yaşandığı bölgelerde dikkat çekiyor. Örneğin, Kaliforniya’daki üzüm bağları ve tarım arazilerinde otlayan sığırların, yangınların yayılmasını engellemede önemli bir rol oynadığı gözlemlendi. Büyük bir orman yangınında zarar görmeyen bir tarım arazisi üzerinde yapılan incelemeler, sığır otlatmasının bu bölgeyi koruduğunu ortaya koydu. Sığırlar, kurutulmuş otlar, çalılar ve diğer yanıcı maddeleri tüketerek yangının yayılma yolunu azaltıyor. Bu doğal yöntem, özellikle bağlarda sığırları en etkili “itfaiyeciler” haline getiriyor.
Sığır Otlatmasının Bilimsel Dayanağı
Sığır otlatmasının yangın azaltma aracı olarak arkasındaki fikir oldukça basittir. Sürüler, potansiyel yangın yakıtlarını tüketerek alevlerin yayılmasını zorlaştırıyor. Kaliforniya Üniversitesi tarafından geçen yıl yayımlanan bir çalışmanın ön sonuçları, sığır otlatmasının meralarda dönüm başına ortalama 596 pound yangın yakıtını ortadan kaldırabileceğini gösteriyor. Bu, alevlerin dört fitin altında kalmasını sağlayarak itfaiyecilerin alana güvenli bir şekilde erişmesine olanak tanıyor. Bu kritik eşik, ağır ekipman olmadan yangınla mücadelede büyük bir avantaj sağlıyor.
Keçiler de yangın önlemede sıkça kullanılıyor, ancak sığırların daha az konuşulan bir alternatif olduğu görülüyor. Sığır otlatması, hem maliyet etkin bir yöntem hem de uzun vadeli, sürdürülebilir bir çözüm sunuyor. Üstelik otlatma karbon tutulmasına katkıda bulunarak biyolojik çeşitliliği destekliyor ve su tutma kapasitesini artırıyor. Otlatma yapılmadığında ise istilacı türlerin yayılma riski artıyor ve yangın potansiyeli yükseliyor. İneklerin metan üretimi gibi çevresel etkilerine odaklanmak, bu bütüncül faydalara gölge düşürebilir.
****Tarımsal Verilerde Güven Krizi
Tarımda yenilikçi çözümler geliştirilirken, veri yönetimi giderek daha önemli hale geliyor. Ancak tarımsal işletmelerde veri paylaşımı konusunda ciddi bir güven eksikliği mevcut. Çiftçiler, hava durumu ve toprak verilerini paylaşmaya genellikle olumlu baksa da, üretim ve girdi bilgileri gibi hassas verileri paylaşmaktan çekiniyor. BASF, Bayer ve John Deere gibi büyük şirketler, kendi dijital platformlarını geliştirerek tarımsal veriyi operasyonların merkezine yerleştiriyor. Ancak çiftçiler, bu verilerden yeterince fayda sağlayamadıklarını düşünüyor.
***Yapılan bir çalışmada, çiftçilere veri paylaşımıyla ilgili dört senaryo soruldu:
**Teknoloji sağlayıcıların verilere doğrudan erişmesi,
**Bir platforma katıldıklarında şirketlerin verilere süresiz erişim sağlaması,
**Şirketlerin verileri kar elde etmek için kullanması,
**Toplu verilerin piyasaları etkilemek için kullanılması.
Çiftçilerin büyük çoğunluğu bu senaryolardan rahatsız olduğunu belirtti. Bu durum, veri yönetimi politikalarının şeffaflığı ve çiftçilere sunulan seçeneklerin artırılması gerektiğini gösteriyor. Çiftçiler, verilerinin kiminle paylaşıldığını ve nasıl kullanıldığını kontrol edebilmek istiyor.
Veri Kooperatifleri Çözüm Olabilir mi?
Çiftçilerin verilerine sahip olmalarını sağlayacak veri kooperatifleri, bu soruna bir çözüm olarak öne çıkıyor. Ancak bu modelin başarısı, çiftçilerin iş birliğine açık olmasına bağlı. Farklı platformlar arasındaki birlikte çalışabilirlik eksikliği, çiftçiler arasında hayal kırıklığı yaratıyor. Modern traktör kabinlerinde birden fazla ekranın yer alması, veri yönetiminin karmaşıklığını artırıyor. Rekabet, yenilikçiliği teşvik etse de, veri paylaşımı konusunda standartların olmaması çiftçilerin seçim özgürlüğünü kısıtlıyor.
Çiftçi Odaklı Bir Gelecek Gereklidir!
Tarımda sorunların çözülmesi için açık iletişim ve şeffaf veri yönetimi şart. Çiftçiler, veri paylaşımında kendilerini rahat hissedebilmeli ve bu verilerden en çok kendileri faydalanmalı. Sorunları halının altına süpürmek yerine, çiftçilerle birlikte çalışarak çözümler üretmek, tarımın geleceğini güçlendirebilir. Sığır otlatmasından veri yönetimine kadar, tarımda yenilikçi yaklaşımlar benimsendiğinde, hem çevre hem de çiftçiler kazanır. Çiftçi odaklı bir yaklaşım, tarımsal veri yönetiminde güveni artırarak sektörü daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıyabilir.
*Sığırların yangın önlemedeki yenilikçi rolü var.
*Çiftçilerin çevre dostu çözümlerine önem verilmelidir.
*Çiftçi ve köylülerin çabalarının nasıl fark yarattığı görülmelidir.
*Ülkemizde çiftçilerimizin ve tarımın sorunları çözülmelidir.
*Hükümet, afet, tarım ve çevre politikalarındaki yetersizliği görüp daha radikal önlemler almalıdır.
*Tarımsal veri krizine kayıtsız kalınamaz. Bu nedenle daha etkili bir politika gereklidir.
*Tarıma, ormana ve afetleri bütüncül bakmak çok önemlidir.
****Kısaca tek tek ağaçları değil ormanı görmek gerekir.