****İklim değişikliği, dünya genelinde tarım sektörünü derinden etkileyen bir kriz olarak öne çıkıyor. Artan sıcaklıklar, öngörülemeyen hava olayları, aşırı yağışlar ve kuraklıklar, tarımsal üretimi ve gıda güvenliğini tehdit ediyor. Uzmanlar, iklim değişikliğinin kontrol altına alınmaması halinde tarım sektörünün orantısız bir şekilde zarar göreceği konusunda uyarıyor. Peki, bu değişim tarımı nasıl etkiliyor ve çiftçiler bu yeni koşullara nasıl uyum sağlayabilir?
****Mahsullerde Verim Kaybı ve Yeni Tehditler
İklim değişikliği, artan sıcaklıklar ve değişen yağış düzenleriyle mahsul verimliliğini doğrudan etkiliyor. Bazı bölgelerde aşırı yağışlar toprak erozyonuna yol açarken, diğer bölgelerde kuraklık daha sık görülüyor. Bu durum, çiftçilerin tarla drenaj sistemleriyle su yönetimini zorlaştırıyor. Ayrıca, sıcak iklimler yabani otların ve zararlı böceklerin çoğalmasını teşvik ederek mahsullere ek tehdit oluşturuyor. Bu da daha fazla pestisit kullanımını gerektiriyor ve üretim maliyetlerini artırıyor.
Dahası, atmosferdeki karbondioksit (CO2) seviyesindeki artış, mahsullerin besin kalitesini olumsuz etkiliyor. Özellikle protein içeriğinin azalması, gıda güvenliği açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor. Çiftçiler, değişen iklim koşullarına uyum sağlamak için ürün türlerini değiştirmek veya tarla operasyonlarının zamanlamasını ayarlamak zorunda kalıyor.
****Hayvancılıkta Artan Riskler
İklim değişikliği sadece bitkisel üretimi değil, hayvancılığı da tehdit ediyor. Yüksek sıcaklıklar, çiftlik hayvanlarının ve tavukların sağlığını olumsuz etkileyerek et, süt ve yumurta üretimini azaltıyor. Aşırı sıcaklar, hayvanların bağışıklık sistemlerini zayıflatıyor ve metabolik stresi artırıyor. Kuraklık ve sel gibi aşırı hava olayları ise yem ve su kaynaklarını tehdit ederek hayvan verimliliğini düşürüyor. Ayrıca, sıcak iklimlerde çoğalan zararlılar ve hastalıklar, hayvancılık sektöründe yeni riskler yaratıyor.
****Çözüm: Dayanıklı ve Sürdürülebilir Tarım
İklim değişikliğinin tarıma etkilerini azaltmak için acil ve uzun vadeli çözümler gerekiyor. Çiftçiler, kısa vadede tarla operasyonlarının zamanlamasını değiştirerek veya iklime uygun yeni ürün çeşitleri ekerek uyum sağlayabilir. Sulama ve toprak işleme tekniklerini yenilemek, aşırı yağış veya kuraklığa karşı etkili bir koruma sağlayabilir. Uzun vadede ise tarım sistemlerinin daha dayanıklı hale getirilmesi kritik önem taşıyor. Yerel ve bölgesel gıda sistemlerinin güçlendirilmesi, su ve toprak gibi kıt kaynakların sürdürülebilir yönetimi, tarımın geleceğini korumak için vazgeçilmez adımlar.
****Çiftçilere ve Topluma Çağrı
İklim değişikliği, tarım sektörünü yeniden şekillendiriyor ve bu değişime uyum sağlamak için hem çiftçilerin hem de toplumun ortak çabası gerekiyor. Çiftçiler, yeni teknolojilere ve sürdürülebilir uygulamalara yönelirken, toplumun da yerel üretimi desteklemesi ve iklim dostu politikaları savunması büyük önem taşıyor. İklim değişikliğine karşı tarımın dayanıklılığını artırmak, yalnızca çiftçilerin değil, hepimizin gıda güvenliği için hayati bir adım.
****Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, iklim değişikliği tarımı vururken yetersiz politikalarıyla eleştirilmeye devam ediliyor.
*Bursa ve Maraş’taki yangınlarda “havadan seyir” ve “Rabbimin lütfu” söylemi infial yarattı. Güçlü filo övüntüsü, “ihmal” suçlamalarını susturamadı.
*Ekmek ve süt fiyatları uçtu, üretim düştü. Çiftçiler, kuraklık ve maliyetlere çözüm beklerken “ezber bozuldu” lafı günün konusu olmuştu.
*Tarım kökeni olmayan Yumaklı, “dezenformasyon” suçlamalarıyla muhalifleri susturmaya çalışıyor. Atamalar “skandal” diye anılıyor.
*İklim uyumu için destek isteyen çiftçiler, somut adım göremiyor. Yumaklı’nın “çalışıyoruz” sözleri, çiftçimize inandırıcı gelmiyor.
****Tarımın geleceği, acil reform bekliyor.