Avrupa Komisyonu’nun 2024/25 sezonu raporu, AB zeytinyağı üretiminde %37’lik artışla 2,1 milyon tona ulaşıldığını gösteriyor. İspanya (%66 artış), Yunanistan (%43) ve Portekiz (%10) üretimi sırtlarken, İtalya’da %25’lik düşüş yaşandı.
İhracat %25 artarak 760.000 tona, ithalat %15 yükselerek 240.000 tona ulaştı. Fiyatlar, sızma zeytinyağında 350 avro/100 kg’a gerileyerek tüketimi canlandırdı. Ancak, iklimsel riskler ve jeopolitik belirsizlikler sektörü tehdit ediyor.
Türkiye’ye Etkiler
İhracat ve Rekabet: AB’deki üretim artışı ve Tunus’un düşük maliyetli ihracatı, Türkiye’nin AB pazarındaki payını zorlayabilir. Ancak, kaliteli sızma zeytinyağı ve Gümrük Birliği avantajıyla ABD, Çin gibi pazarlarda fırsatlar var.
Fiyat Baskısı: AB’deki fiyat düşüşü, Türkiye’de karlılığı tehdit edebilir; iç tüketimi artırmak için uygun fiyatlar fırsat yaratır.
İklim Riskleri: Sıcak hava dalgaları, Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’deki üretimini riske atıyor.
Sürdürülebilirlik: AB’nin kalite ve çevre odaklı yaklaşımı, Türkiye için örnek teşkil ediyor.
Neler yapılabilir?
- İklim değişikliğine uyumlu zeytin çeşitleri ve sulama sistemleri geliştirilmeli.
- Markalaşma ve coğrafi işaretli ürünlerle ihracat artırılmalı.
- Organik üretim ve sertifikasyon teşvik edilmeli.
- Yeni pazarlara yönelik tanıtım kampanyaları hızlandırılmalı.
Sonuç olarak Türkiye, AB’deki toparlanmadan faydalanmak için kalite, sürdürülebilirlik ve pazar çeşitlendirmesine odaklanmalıdır. İklim ve fiyat risklerine karşı proaktif adımlarla zeytinyağcılıkta küresel liderliğini güçlendirebilir.