Ankara'da TZOB Otel'de düzenlenen TZOB Marmara Bölge toplantısına Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın yanı sıra Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, Tarım Bakanlığı Genel Müdürleri, Kurum, Daire Başkanları da katıldı.

TZOB Marmara Bölge toplantısına Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova'da bulunan 10 ilden 97 Ziraat Odası'nın başkanı iştirak etti.

ÜRETİCİ HAKLI OLARAK HÜKÜMETTEN DESTEK BEKLİYOR

Toplantıda konuşma yapan Bayraktar, gübre, mazot, elektik ve ilaç gibi ithal edilen girdilerde fiyat artışı yaşandığını belirtti ve üreticinin de haklı olarak hükümetten destek beklediğini ifade etti.

YELKENLERİ TARIM SEKTÖRÜNE ÇEVİRMEMİZ GEREKİYOR

Şemsi Bayraktar, şunları söyledi:

“Ekonomi bir miktar soğuyacak ama bu sektörü soğutamayız. Bu sektörü küçültme şansımız yok. Seyahatinizi, beyaz eşyanızı, arabanızı ve hatta ayakkabınızı erteleyebilirsiniz ama gıdayı erteleme şansınız yok. İnsanların yaşaması için beslenmesi lazım. Beslenmesi için de bu ülke çiftçisinin üretmesi gerekiyor. Yelkenleri tarım sektörüne çevirmemiz gerekiyor. Bu dönemde tarım sektörünün desteklenmesinin çok önemli olduğunu söylemem gerekiyor."

GÜBRE KULLANIMI AZALDI

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Ziraat Mühendislerinin sahaya çıktığını, çiftçilerle buluşarak sorunlarını bizzat dinlediklerini ifade eden Bayraktar, gübre kullanımında azalma tespit ettiklerini belirtti. Buğday üretimine dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, şöyle devam etti:

"Buğday ekimleri başladı ama gübre kullanımında azalma tespit ettik. Zamanında eski fiyattan almış olanlar gübre kullanıyor.

22 milyon ton civarında buğday üretiyoruz ama 25 milyon ton üretime ihtiyacımız var. Üretim 18 milyon tonun altına düşerse spekülatif faaliyete zemin hazırlar. Tüccar, kar saikiyle piyasaya girerek buğdayı alır ve stoklar, bu da fiyatları aşırı yükseltir. Bu durumda halkımızı etkileyecek hadise oluşabilir ve ekmek fiyatları artabilir. Bunun tedbirini şimdiden almamız lazım.

ÇİFTÇİNİN ACİL CAN SUYUNA İHTİYACI VAR

İthalatın da pahalı olduğunu düşünürsek, ucuz buğday bulma şansımız da olmadığına göre üretimi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Üreticimizin bakanlığımızdan beklentisi haklı olarak, başta gübre mazot olmak üzere girdilerde destek verilmesi ve bu desteğin ne zaman açıklanacağını bilmek istiyorlar. Böyle bir açıklama piyasaya güven verecektir. Primin 50 kuruştan 100 kuruşa artması olumlu bir adım olmuştur ancak 2019'da ödenecek. Çiftçinin şuan gübre kullanmak için acil can suyuna ihtiyacı var."

ZİRAAT BANKASI BUĞDAY ÜRETİCİSİNE DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ KULLANDIRMALI

Çiftçinin bankalarla ilgili de sıkıntılar yaşadığını da belirten Bayraktar, bu sıkıntılara karşı tedbir alınması gerektiğini söyledi. Özel bankaların faizlerini yüzde 40'a çıkardığını, faiz maliyetinin yükseldiğini belirten Bayraktar, “Ziraat Bankası'nın faizleri düşük ama seçici davranıyor, her çiftçiye kredi kullandırmıyor. Özel bankalar da bu faize rağmen kredi kullandırmaktan imtina ediyor. Ziraat Bankası ile konuşarak çiftçinin can suyu ihtiyacını dikkate alarak, buğday üreticilerine düşük faizli kredi kullandırılması çok önem arz ediyor. Ziraat Bankası'nın buğday üreticisine yönelmesi lazım ki çiftçilerimiz bu girdilere ulaşsın" diye konuştu.

BORÇLARIN TAMAMI FAİZSİZ OLARAK UZUN VADEYE YAYILMALI

Son yıllarda üst üste doğal afetler meydana gelmesi nedeniyle çok sayıda çiftçinin sıkıntıya girdiğini bildiren Bayraktar, “arka arkaya doğal afet yaşayan üreticilerimizin biriken borçlarını erteleme sonrasında bir defada ödemesi mümkün değildir. Bu durumdaki çiftçilerimizin biriken kredi borçlarının tamamı faizsiz olarak uzun vadeye yayılmalıdır" dedi.

KIRSALDA VERİLEN DESTEKLER AMACINA HİZMET ETMİYOR

Aile işletmelerinin yaşadığı sıkıntılara da dikkati çeken Bayraktar, tarımsal aile işletmelerinin verilen desteklerden yeterince yararlanamadığını belirtti. Verilen desteklerin büyük işletmelerce kullanıldığına işaret eden Bayraktar, “Destekleme politikalarında kırsalın kalkınmasını öne almamız lazım. Büyük işletmeler girdikleri yerde küçük işletmeleri de bitiriyorlar. Verilen desteklerin kırsal kalkınma amaçlarına uygun olmadığını görüyoruz. Destekleme politikalarında revizyon yapılması ve küçük işletmelerin gözetilmesi gerekiyor. Destekleme politikaları değiştirilmeli, krediye ulaşması zor olan aile işletmelerinin düşük faizli krediye ulaşması sağlanmalıdır. Ülkemizin gıda güvencesinin sağlanması aile işletmelerinin ayakta kalmasına bağlıdır" dedi.

BİRLİKLER PİYASAYA MÜDAHALE ETMELİ

Pamuk fiyatlarının da düşmeye başladığına işaret eden Bayraktar, birliklerin piyasaya girmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, “Tariş, Fiskobirlik, Marmarabirlik gibi birliklere düşük faizle kredi kullandırma imkanımız olsa da bu birlikleri piyasaya sokabilsek. Bölge çiftçimizin böyle bir talebi var. Fındıkta da bir müdahale yok. Fındık alımına girilmeli. TMO girmiyorsa kredi verilerek Fiskobirlik'in piyasaya girmesi sağlanmalıdır" diye konuştu.

ÇKS'Yİ TZOB YAPABİLİR!

Ziraat Odaları Bilgi İşlem Sistemi'ni (ZOBİS) bütün odalara yaygınlaştırdıklarını, bütün kurum ve kuruluşlarla entegre ettiklerini bildiren Bayraktar, “Aydın'daki toplantıda da dile getirdim. Çiftçi Kayıt Sistemini (ÇKS) Ziraat Odaları Birliği olarak yapabiliriz. Pilot illerde başlayabiliriz" dedi.

İTHALAT YAPARAK UZUN SÜRE YAŞAYAMAYIZ

“Yeni ekonomi programında yerli üretimin artırılması, ithalatın azaltılması hedefin bulunuyor. Bu tam da bizim için söylenmiştir. Ette, soyada, ayçiçeği ve pamukta ithalata bağlı olarak çok uzun süre yaşayamayız. Bu ülke milyarlarca dolarlık enerji ithalatı yapmak zorunda. Bunun üzerine milyarlarca dolarlık tarım ürünü ithal edemez" diye konuştu.

DÜNYANIN EN FEDAKAR ÇİTÇİSİ BİZİM ÇİFTÇİMİZ

Bayraktar, şunları söyledi:

“Dünyanın en fedakâr çiftçisi ülkemiz çiftçisidir. Yapısal sorunlarına rağmen, 81 milyonu ülke nüfusunu, 5 milyon mülteciyi, 40 milyon turisti beslemektedir. 17 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatına da hammadde sağlamaktadır. Tarımdaki sorunlarımız hepimizin sorunudur. Ülkemizin beka sorunudur. Hep birlikte çalışarak birlik ve beraberliğimizi koruyarak bu sorunların üstesinden geleceğiz. Bizi besleyebilecek başka bir ülke yok. Daha fazla çalışmalıyız. Ülkemizin dağını taşını ekmeliyiz. Daha fazla üretmeliyiz"