TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, bugün Birlik Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Tarım ve çiftçi aleyhine gelişen birçok olay karşısında bugüne kadar güçlü bir ses çıkarmayan TZOB Başkanı Bayraktar, yıllar sonra bu sessizliğini bozdu. İthalat kararnameleri sonrasında hükümeti uyaran Bayraktar, 2006'da Ordu'da yapılan fındık mitingini hatırlatarak, “Kimse bizi tekrar meydanlara çıkmak zorunda bırakmasın" dedi.

Tepkisini bununla da sınırlı tutmayan Bayraktar, "Meydanlara bir çıkmaya başlarsak arka arkaya gelir. Kimse bizi durduramaz. Herkes aklını başına alsın" uyarısında bulundu.

İşte Bayraktar'ın çiftçiyi şaşırtan açıklamalarının satır başları şöyle:

-14 Mayıs 2017'de Ankara'da düzenlediğimiz mitingde, bütün mesajlarımızı verdik. Görüyoruz ki mesajlarımız yeterince anlaşılmamış.

-Çiftçimiz, sorunların bir an önce çözülmesini istiyor. Uyarıyoruz. Kimse bizi tekrar meydanlara çıkmak zorunda bırakmasın.

-Bu ülkeyi doyuran insanların kıymetini herkes bilmek zorundadır. Bu anlaşılıncaya kadar mücadelemiz devam edecek.

-Meydanlara çıkarız, herkesi uyarıyorum. Meydanlara bir çıkmaya başlarsak arka arkaya gelir. Kimse bizi durduramaz. Herkes aklını başına alsın.

-Gıdanın enflasyondaki payı yüzde 3 civarında. Gıda dışında yüzde 8'e yakın bir enflasyon var. Enflasyonu oluşturan diğer unsurlara neden bakılmıyor? Başka tarafın üzerine niçin gidilmiyor?

-Çiftçiye cesaretiniz yetiyor da onlara yetmiyor mu? Neden sadece bizim üzerimize geliniyor? Günah keçisi biz miyiz?

-Ekonomi Bakanının tarım, tarım sektöründeki üretim umurunda değil. Burada dikkatli olması gereken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanıdır. Bu gibi kararnamelere imza koymasın.

-Buğday üreticisi ne üretiyormuş, hangi koşullarda üretim yapıyormuş. Hiç umurunda değil. Büyükşehirler yaşanmaz hale geldi. Kırsalda müthiş göç var. Bunu görmüyor musunuz? Gözünüz kör mü sizin?

-Hasadın devam ettiği, üreticinin fiyattan aşırı derecede mağduriyet yaşadığı bu ortamda, TMO'ya ithalat yetkisi verilmesi, ithalat yapılmasa bile piyasayı yine psikolojik olarak etkileyecek ve fiyatları daha da düşürecektir.

-ESK'ya verilen ithalat yetkisini de doğru bulmuyoruz. Et fiyatlarını düşürmenin yolu ithalat değil, daha fazla destek vererek üretimi artırmaktan, buna yönelik politikalar izlemekten geçer.

-Çukurova'da mısır hasadı başlamıştır. Yine bu ortamda TMO'ya 700 bin ton mısır ithalat yetkisi tanınmıştır. Zamanlama manidar. Buğdayda yaşananlar mısırda yaşanmasın. TMO, hızlı hareket etsin. Çiftçimizi mağdur etmeyecek bir müdahale alım fiyatını bir an önce açıklasın.

-Algıyı oluşturmama adına hasat zamanlarında kararname yayınlanmaz. Fevkalade yanlış. Üreticiye darbe vuran bir kararname bunlar.

-Kendi üreticisini besleyemeyen hükümetler başka ülkelerin çiftçisini besler.

-Karadeniz için çok önemli bir ürünümüz olan fındıkta önümüzdeki günlerde hasada başlanacak. TMO, Nisan ayında başladığı alımlara yeni sezonda da etkin olarak devam etmeli, fındık üreticisini mağdur etmemelidir.

-Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimizin tarımsal kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi ve uzun vadeye yayılması için Tarım Bakanlığına başvurduk. Süreci takip ediyoruz.

-Üretici ve market fiyatları arasında en fazla fiyat farkı yüzde 461,19 ile elmada görüldü.

-Market fiyatlarında; Temmuz ayında, 6 üründe fiyat değişimi olmadı, 14 üründe azalma, 16 üründe ise fiyat artışı meydana geldi.

-Üretici fiyatlarında son bir ayda; 11 üründe fiyat değişimi görülmezken, 6 üründe azalma, 15 üründe ise fiyat artışı oldu.