Türkiye'de 2030'da yıllık kişi başına kullanılabilir su miktarının 1120 metreküp seviyelerine gerileyeceğini unutmamalı, suyun damlasını bile ziyan etmemeliyiz" diyen Bayraktar, şunları kaydetti:

1990'lık yıllardan bu yana su azlığı çeken ülke sınıfındayız. Su zengini ülke değiliz. Nüfusta mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörler su kaynakları üzerine baskı yapıyor. Geleceğe yönelik bütün tahminler, mevcut kaynakların hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecek. Türkiye, gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için su kaynaklarını çok iyi ve akılcı kullanması gerekiyor.

Hızlı nüfus artışı ve kirlenmenin yanı sıra kentlerdeki şebekelerde su kaybının, su israfının sıkıntı oluşturduğunun altını çizen Bayraktar, “ülkemizde yıllık yağış ortalaması, dünya ortalamasından düşüktür. Bu durumlar mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılması ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır" dedi.

32 milyar metreküpü tarımda kullanılıyor

Türkiye'nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğunu, bunun yaklaşık 7 milyar metreküpünün içme, kullanma suyu olarak, 5 milyar metreküpünün sanayide, 32 milyar metreküpünün de tarımsal amaçlı kullanıldığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Şu anda kullanılabilir suyun yaklaşık 32 milyar metreküpü tarımsal sulama amacıyla kullanılmaktadır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8,5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yer altı ve yer üstü sularla sulanabilir özelliktedir. Hala sulamaya açılmamış arazi miktarı 2,77 milyon hektar düzeyindedir. Sulamaya açılan 5,73 milyon hektar alanın da önemli bir bölümünde salma sulama dediğimiz vahşi sulama yapılmaktadır. Ülkemizde tarımsal sulamada bilinçlenme artsa da hala yanlış zamanda, yanlış miktarda sulama yaygındır."