Aydın'da yaşanan yağış ve fırtınanın ardından açıklama yapan Aydın Milletvekili ve AK Parti MKYK Üyesi Metin Yavuz ‘’Etkili yağışlar özellikle ilçe merkezlerimizde hayatı olumsuz yönde etkiledi. Ama çok şükür ki, herhangi bir can kaybı veya yaralanma yaşanmadı. Çiftçilerimiz ise bu yağışlardan minimum seviyede etkilendi’’ demişti.

Yerinde incelemelerde bulunan İncirliova Ziraat Odası Başkanı Ali Kaykı bu sözlere tepki göstererek açıklamaya katılmadığını söyledi. Kaykı, "Zarar minimum diye söylemiş Milletvekilimiz ama gelip bir yerinde görecek. Bunun bir, üç, beş tarla olması önemli değil, şu arazi bozulacak. Adam şu anda işlemini bitirmiş. Para da bitmiş. Soralım bakalım bu adamın cebinde darı alacak parası var mı? Gerçekten çiftçinin durumu çok zor. Zarar görmeyen tarlalar ise büyük risk altında. Tarlaya giremiyoruz, çamur. Bunun sonu ne olacak. Tamam borcu erteleyelim ama borcu erteleme ile iş bitmiyor. Erteliyoruz ama yüzde 12'den, aynı kalmıyor.

Yani burada bu çiftçi bir yardım bekliyor. Bugün başka yerlerde oluyor, hemen afet kapsamına alınıyor. Fındık denize aktı, çiftçiye bir yardım parası ödendi. Ama bizim burada ne hikmetse çok nazara itibar alınmadı bu durum. Yani bir gelip görsünler buranın halini" diye konuştu.

30 BİN DÖNÜM ALANDA 40 MİLYON TL ZARAR 

Osmanbükü Mahallesi'ndeki zarar gören pamuk ekili tarlaları yerinde inceleyen Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu ise, çiftçinin zor durumda bulunduğunu açıklayıp, yaşanan bu mağduriyetin giderilmesini istedi. Kendirlioğlu "Pamuk ekili tarlalar dahil olmak üzere, il genelinde çeşitli ürünlerde toplamda 30 bin dönüm alanda 40 Milyon TL'lik bir zarar söz konusu" dedi.

Kendirlioğlu, yaklaşık on günden bu yana devam eden yağışların Aydın'da sele, taşkınlara ve tarım alanlarına büyük zararlara yol açtığını belirterek, "En çok zarar gören ilçelerimizin başında İncirliova var. İncirliova'da yaklaşık 6 bin dönüm pamuk ekili arazimiz yağışların zarar vermesi ile kullanılamaz durumda. Pamuk, ekiminden hemen bir ay içerisinde masrafların yüzde 80'i yapılır. Şu anda çiftçimiz buna akaryakıt, gübre, ilaç, tohum gibi ana girdileri yapmış durumda. Başka bir ürün ekilme şansı da yok.

Çiftçimiz eğer TARSİM kapsamındaysa, TARSİM bunu karşılamaya çalışacak. Ama bunun dışındaysa İlçe Tarım Müdürlüklerine müracaat ederek, zarar tespiti yaptıracak. Tabi bunu yaptırırken, daha önceki yıllarda Ziraat Bankası, Tarım Kredi gibi çiftçimizin borçlu olduğu kuruluşlara ertelemeler, ötelemelerin yaygınlaştırılması şeklinde borçlar ertelenebiliyor. Bunun dışında bazı yıllarda devletimizden gelen paralarla bazı çiftçilerimize de bir miktar da nakdi yardım yapılabiliyor. Biz yetkililere gereken bilgileri verdik.

Bilhassa pamuk üreticileri olarak devletten isteğimiz şu ana kadar primlerin yüzde 70'i hesaplarımıza aktarıldı. Geriye kalan yüzde 30'luk kısmının bir an önce çiftçilerimizin hesabına geçmesiyle bir nebze olsun pamuk üretimi yapan çiftçilerimizi rahatlatırız diye düşünüyoruz. Zarar gören çiftçilerimizin sayısı yaklaşık 2 bin civarında. Yaklaşık 30 bin dönüm alanda sadece pamuk arazisi değil, burada kiraz, zeytin, kestane, ceviz gibi üretim yapan yerlerde de büyük hasarlar var.

Bizim elde ettiğimiz bilgilere göre bu alanlarda 40 Milyon TL zarar söz konusu. Tek tesellimiz can kaybının olmayışı. Çiftçinin durumu malum, onun için yetkililerin bir an önce harekete geçerek, bu mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. Tabi buralarının Afet Bölgesi ilan edilmesi durumunda bu gibi yardımların yapılması daha kolay olur" diye konuştu.