Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hava şartlarının bundan sonra da olumlu devam etmesi halinde buğday üretiminin rahatlıkla 22 milyon tonu aşacağını belirtti. Başkan Şemsi Bayraktar, 1 Ekim-28 Şubat döneminde yağışların geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77,4, normalin ise yüzde 11,9 üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Genel Başkan yaptığı yazılı açıklamada buğday ekim alanında yaşanan azalmaya rağmen verimdeki artış nedeniyle üretim miktarının değişmediğini söyledi.

Bu üretim sezonunda toprağın kar ve yağmur yağışlarına doyduğunu belirten Bayraktar şunları kaydetti: "Sonbahar ve kış yağışlarıyla çimlenen hububat, yağan karın yorgan vazifesi görmesiyle etkili soğuktan ve dondan korundu, bahar dönemine iyi bir şekilde hazırladı. Buğday gelişmesinin ikinci devresi olan sapa kalkmada buğdayın 10–15 santigrat derece sıcaklık ve yüzde 65 oranında nispi nem isteği oluyor. Buğdayın en fazla suya ihtiyaç duyduğu dönemleri çimlenme, kardeşlenme, sapa kalkma, başaklanma ve süt olum dönemleridir. Bu nedenle buğdayın çimlenmesini sağlayan yağışların yanında en çok yağışa ihtiyaç duyulan dönemler Mart sonu, Nisan ve Mayıs aylarının başlarıdır. Yağışlar halen iyi bir şekilde sürüyor. 1 Ekim-28 Şubat döneminde yağışlar, geçen dönemin yüzde 77,4, normalin yüzde 11,9 üzerinde gerçekleşti. Önümüzdeki günlerde don, dolu, sel ve aşırı yağış gibi doğal afetler olmaz ve yağışlar mevsim normallerinde gerçekleşirse rekolte çok iyi olur. 2013'ler seviyesinde bir rekolte bekleyebiliriz. Şartlar bundan sonra da olumlu devam ederse buğday üretimi rahatlıkla 22 milyon tonu aşar."

SU TASARRUFLU KULLANILMALI

Türkiye'de buğday tarımının çok büyük bir bölümünün kurak alanda yapıldığını belirten Bayraktar, mevcut su kaynaklarının doğru ve tasarruflu kullanılması gerektiğine vurgu yaptı. Bayraktar, "Buğday ekilen 7,92 milyon hektar alanın 5,98 milyon hektarı kuru, 1,94 milyon hektarı sulu arazi. Buna karşın kuru arazide 12,33 milyon ton buğday üretilirken sulu arazideki üretim 6,67 milyon tonu buluyor. Buğday tarlalarının yüzde 75,4'ü, 4'te 3'ü kuru tarım arazisi. Bundan dolayı yağışların iyi gitmesi buğdayda verimin artması için şart. Ekilen alanın sadece yüzde 24,6'sı, 4'te 1'i sulu arazi olmasına karşın, üretimin yüzde 35,1'i, 3'te 1'inden fazlası bu alanlarda yapılıyor. Kuru alanda dekar başına 209 kilogram olan buğday veriminin, sulu alanda 346 kilograma çıkması ve yüzde 65,6 oranında artması sulamanın önemini gösteriyor. Türkiye, bir an önce sulama yatırımlarını tamamlamalı, birim alanda aldığı verimi artırmalıdır. Hala 2,63 milyon hektar alan ekonomik ve teknik olarak sulanabilir olduğu halde gerekli yatırımlar yapılmadığı için sulamaya açılmamıştır. Bu alanları sulamaya açmalı, mevcut su kaynaklarımızı doğru ve tasarruflu kullanmalı, su havzalarımızı kirletmemeli, suyu tasarruflu kullanan basınçlı sulama sistemlerine geçişi hızlandırmalıyız" dedi.

BUĞDAY İHRAÇATÇISI OLABİLİRİZ

Bayraktar, buğdayda üretim artışı için suyun yanında kaliteli tohum, yeterli ve zamanında girdi kullanımının da önemli olduğuna dikkat çeken Şemşi Bayraktar "Halen ülkemiz dünya buğday üretiminin yüzde 2,5'ini üretiyor. Türkiye, verimliliğini artırarak potansiyelini harekete geçirirse, büyük buğday ihracatçılarından biri haline gelebilir" dedi.