ÖZEL HABER

Yakın bir döneme kadar Tohumculuk Kanunu'nun istediği üyeliği kabul etmeyerek SÜSBİR'e üye olmayı kabul etmeyen ve bununla ilgili farklı mahkemelere dava açan YASBİR'in eski Başkanı Ahmet Dündar, üye olmamak için mahkemeye verdiği SÜSBİR'in Başkanı oldu.

YALOVALI ÜRETİCİLER: 'RESMEN KULLANILMIŞIZ!'

Ahmet Dündar'ın, 180 derece çark etmesi; 'Demek ki Başkan böyle olunuyormuş!' eleştirilerini gündeme getirirken, Yalova'da da mevsimlik süs bitkisi üreticilerini de şok etti.

Yalova İli İç ve Dış Mekan Süs Bitkileri Üreticileri Birliği (YASBİR) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Sadettin Göllü, kendilerini Ahmet Dündar tarafından aldatılmış hissettiklerini belirterek, “Resmen kullanılmışız" diyerek tepkisini dile getirdi.

Süs bitkisi üretiminde önemli bir yere sahip olan Yalova'da üreticilerin, Ahmet Dündar'ın 180 derece değişim ve dönüşümünü konuştuğunu bildiren Göllü, duyumlarına göre Dündar'ın şimdi de YASBİR'in kapatılması için mücadele başlattığını ileri sürdü.

KENDİSİNİ HİÇ UNUTMAYACAĞIZ!

SÜSBİR'e üyelik konusunda açılan davaların sonuçlanmak üzere olduğunu hatırlatan Göllü, Ahmet Dündar döneminde açılan davanın YASBİR'in lehine sonuçlanması durumunda SÜSBİR'in büyük bir darbe yiyeceğini bildirdi. Göllü, “Ahmet Dündar, bunu çok iyi bildiği için şimdi de duyumlarımıza göre YASBİR'in kapatılması için çalışıyormuş. Kendisini tebrik ediyoruz. Yalovalı üreticiler olarak kendisini hiç unutmayacağız" dedi.

DÜN BÖYLE DİYORDU!

Bilindiği üzere Dündar, mevsimlik süs bitkisi üreticilerinin Tohumculuk Kanunu kapsamı dışına alınarak SÜSBİR'e üyelik zorunluluğunun kaldırılması için konuyu mahkemeye bile taşımıştı. Dündar, YASBİR Başkanı olduğu dönemde yaptığı açıklamalarda, yaptıkları üretim faaliyetinin tohumla bir alakası olmadığını belirterek, mevsimlik süs bitkisi üreten işletmelerin Tohumculuk Kanunu ile birlikte kurulan alt birliğe üyeliğe zorlanmasına bir anlam veremediklerini belirtmişti. YASBİR'in 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu'na göre kurulduğunu anımsatan Dündar, 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile birlikte ise süs bitkileri sektöründe büyük bir karmaşanın yaşanmaya başlandığına dikkat çekerek, şunları kaydetmişti:

“5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu ile tarımsal üretimlerin branşlara ayrılarak, örgütlenmesi ve düzene girmesi amaçlanmıştı. 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'nda ise amaç tohumculuk sektörünün düzenlenmesi ve geliştirilmesini sağlamaktı. Ancak bu kanunun yürürlüğe girmesiyle süs bitkileri üreticileri açısından bir kavram kargaşası yaşanmaya başlandı. Örnek olarak kivi fidanı ve sebze fidesini üreten 5553 sayılı kanuna tabii iken kivi meyvesi ile sebzeyi yetiştiren 5200'e tabi. Oysa aynen diğer ürünler gibi süs bitkileri fidesini üretenler 5553 sayılı kanuna, süs bitkilerini yetiştirenler de 5200 sayılı kanuna tabi olması gerekiyor. Ancak ne gariptir süs bitkilerinde fidesini üreten de bitkileri yetiştiren de 5553 sayılı kanunla kurulan birliğe üye olmaya zorlanıyor. Süs bitkileri üreticileri 5553'e dahil ediliyorsa o zaman ülkemizdeki tüm meyve, sebze, hububat üreticilerinin de 5553'e dahil edilmesi gerekiyor"

TARIMDAN HABER