Sevgili Dostlar dün Emin Çapa bir tweet attı ve şunları paylaştı:
Hiç birinizin inanmayacağı bir şey yazacağım şimdi. Tarım Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti çiftçisinden tonunu 1700 TL'den aldığı mısırı, yurt dışından 1900 TL'ye aldı. Yetmedi, fiyat yükselip kendi çiftçisi para kazanamasın diye aynı mısırı içeride zararına 1700 TL'den sattı.”
Bu twitten anladığımız, “Bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanlığı yerli çiftçinin kazanmaması için elinden ne geliyorsa yapıyor” şeklindeki ifadedir.
Bu çok vahim.
Bizim seçtiğimiz yöneticilerin böyle bir davranışa girmesi kabul edilebilir değil elbet.
Peki konunun aslı astarı nedir?
Birlikte bakalım.
Emin Çapa’nın dediği gibi Tarım ve Orman Bakanlığı, daha doğrusu bu işi yapan Bakanlık Kurumu Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), mısırı Türk çiftçisinden 1700 TL’ye almadı. TMO 1325 TL alım fiyatı açıkladı ve bu fiyattan mısırı aldı. Mısır alım fiyatını da 29 Temmuz 2020’de yaptı. Merak edenler internete girip TMO’nun sayfasından bakabilirler.
Bu da linki: https://www.tmo.gov.tr/kamuoyu-duyurulari/28/2020-donemi-misir-alim-fiyati
TMO, o tarihte yaptığı açıklamada, “mısır alım fiyatını bir önceki seneye göre %15 artırılarak 1325 TL olarak açıklıyoruz… Mısır için belirlenmiş olan 1.325 TL/Ton alım fiyatı, Bakanlığımızca verilen yaklaşık 60 TL/Ton prim ve diğer desteklerle birlikte 1.385 TL/Tona kadar yükselmektedir. ” dedi.
29 Temmuz’da, mısırın tonu yurtdışında ortalama 162 dolar civarındaydı.
TMO’nun açıkladığı fiyat ise yine o günün kuru ile 192 dolara tekabül ediyor.
Dolar 29 Temmuz da 6,95 TL idi.
Yani TMO 30 dolar daha fazla fiyat vermiş yerli çiftçiye.
Destekleri de dahil ederseniz 36 dolara çıkıyor fiyat.
TMO açıkladığı taban fiyat ile depolarını doldurup kış döneminde de piyasayı regüle etmekle görevli. 2020 yılı hasat sezonunda TMO, buğday da olduğu gibi mısırda da depolarını dolduramadı ve ithalat ile temin yoluna gitti.
Mısırın ton fiyatı bugün Ukrayna’da 262 dolar.
TMO, mısır ithal edecekse bu fiyatlara yakın bir fiyattan mısır ithal edecek.
Son 10 yılı baz aldığımızda mısır fiyatlarındaki bu yüzde 65’lik yükselişin normal olmadığını hemen görebiliriz.
Çünkü 2020 yılı olağan üstü bir yıl oldu.
Kovid-19 tüm gıda fiyatlarını yukarı çekti.
Bu nedenle son 10 aydır küresel gıda fiyatları hızlı şekilde yükseliyor.
Bu yıl da ne olacağını tam olarak bilmiyoruz.
İthalat her zaman son seçenek olmalıdır.
Beni takip edenler bilir, ithalata karşı hep mesafeli durmuşumdur.
Güzel ülkemiz aslında iyi bir tarım ülkesidir.
Toprakları verimli, 4 mevsim yaşayan bir coğrafyada bulunur.
Adana taraflarında da yıl içinden birden fazla ekim yapılarak daha fazla ürün alınır.
Ne yazık ki, tarımdaki en kronik sorunumuz plansız üretimdir.
Türkiye’nin hangi üründen ne kadar ihtiyacı var?
Bu net olarak ortaya konmuş değildir.
Bu veriler sağlıklı olmadığı için bazı yıllar patateste, soğanda kıtlık yaşarız, fiyatlar fırlar.
Bazı yıllar - ki bu yıl öyle- patateste bolluk yaşarız.
Patates depoda çürür.
Bu birkaç yıllık süreçte sürekli tekrarlanan bir sarmaldır.
Üzülüyoruz tabii.
Bakanlık bir an önce planlı üretime geçmeli desteklemeleri de bu yeni modele göre dizayn etmelidir.
Yoksa bugün ithal ettiğimiz mısırı yarın daha çok ithal ederiz.
Hatta yarın başka ürünler içinde ithalat yolunu seçeriz.
Mısırda ülkemiz ne yazık ki kendi kendine yetmiyor.
Bir miktar mısırı da dışarıdan almak zorunda kalıyoruz.
Bu tasvip etmediğimiz bir durumdur.
Ancak bunu eleştireceğiz diye de yanlış bilgiler vermek doğru olmaz.
Emin Çapa aslında yılların gazetecisidir.
Araştırmadan, incelemeden böyle bir bilgi vermez.
Sürç-i lisan ettiğini düşünüyorum.
