ÖZEL HABER / Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2016 bütçe görüşmelerinde söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Usta, geçen yıl 15 liraya satılan fındığın kilosunun 9 liraya gerilediğini belirtti. Fındık rekoltesinin geçen yılın çok üzerinde olmamasına rağmen fiyatının düşük kalmasını eleştiren Usta, “Sanki birilerinin vatandaşın elindeki fındığı ucuza kapatma şeklinde bir gayreti varmış gibi duruyor" dedi. Lisanslı depoculuk konusuna da değinen Usta, “Ancak, -şimdi firma ismini vermeyeceğim ama elimizde var firma ismi- 30 tane fındık deposu yaptırılmış. Bu depoların boş olduğu söyleniyor. Bu konuda da bize bilgi verebilirseniz yani buradaki sorun nedir? Yani, bunlar boşsa niye boş? Buraya TMO para ödüyor mu, ödemiyor mu? Yani, bunun devletle ilişkisi nedir, ne değildir? Yani, lisanslı depo olsa, vatandaş emanete, bu firmalara bırakmak zorunda kalmasa fiyat üzerinde bu kadar şey bir baskı oluşmayacak. Şimdi, fındığı veriyorsun, adamın arzında bir sorun yok. Fındığı alıyor, kullanıyor, çikolata oluyor. Hâlâ bizim vatandaşın hesabı kesilmemiş, anlatabiliyor muyum? Ama kendi lisanslı deposunda tutmuş olsa bu mağduriyetler olmayacaktı" şeklinde konuştu.

JOKEY KULUBÜ İHALESİ

Sayıştay raporlarındaki Türkiye Jokey Kulübü tespitlerine değinen Usta, “Sayıştay raporundan gördüğüm kadarıyla 3,3 milyar lira brüt gelir var, burada ciddi bir kaynak var. Yani bunun rekabetçi bir ihale sistemiyle kim alacaksa ona verilmesi lazım. Bunun karşılığında Jokey Kulübü ne yapıyorsa o hizmeti de fazlasıyla buradan, ihaleden elde edeceğimiz gelirle biz bunu yapabiliriz. Kamunun menfaati açısından burada mutlaka rekabetçi bir ortamda yapılacak bir ihaleye ihtiyaç olduğu görülüyor" dedi.

TİGEM ARAZİLERİNİ ÖZELLEŞTİRMEYİN

TİGEM işletmelerinin özelleştirildiğini belirten Usta, Bakan Çelik'e seslenerek, “Özelleştirmeye karşı olduğum için değil ancak bir de bedelsiz olarak TİGEM arazilerinin devrine ilişkin de çok ciddi YPK kararları geçmişte geliyordu, daha sonradan bu yetki bir miktar Bakana verildi ama burada Sayın Bakanım, özellikle sizden istirhamımız, bu TİGEM arazilerine sahip çıkılması, arazi bütünlüğünün korunması ve TİGEM için aslında daha stratejik bir bakış, doğru bir strateji belirlenmesi lazım, özellikle tohum ve damızlık konusunda TİGEM'in yapması gereken önemli işler var, orada da TİGEM'in misyonunun iyi belirlenmesi gerekir diye düşünüyorum" talebinde bulundu.

10 TL'YE SUCUK OLUR MU?

Usta'nın gıda güvenliği konusunda verdiği örnekler komisyon tutanaklarında şöyle yer aldı: “Örneğin, şimdi, şöyle basit bir hesap yaptık, 1 kilogram çiğ süt fiyatı 1,4 lira, her ne kadar bir kısım arkadaşlar daha düşük olduğunu söyleseler de peynir üreticilerinin aldığı fiyatın bu olduğu söylendi bize. Asgari 10 kilogram süt gerekiyor 1 kilogram peynir yapmak için yani 12 kilogram denildiği de oluyor. Böyle baktığınızda, 14 liraya geliyor peynirin sadece süt maliyeti. Şimdi, 12- 13 liradan beyaz peyniri marketlerde bulma imkânı var, buralarda demek ki ya işte, bozulmuş, geri dönmüş, standart dışı süt kullanımı konusunda ciddi şey var.

Aynı şeyi sucukta görebiliyorsunuz yani işte, 20 liradan -10 liradan bile sucuk satılıyor da hadi onları saymayalım- sucuk satılıyor, 25 liradan sucuk satılıyor, etin fiyatı ortada; bu nasıl oluyor? O yüzden, bu denetimler önemlidir. Gıda güvenliği anlamında da aslında ürün piyasalarında ve çiftçi gelirlerinde istikrarı kazandıracak tedbirlerin alınması gerekiyor. Stok yönetiminin etkinleştirilmesi, üretim, pazarlama, tüketim zincirinde kayıpların azaltılması, üretici örgütlerinin pazara erişiminin kolaylaştırılması gerekiyor. Küresel Gıda Güvenliği Endeksi'nde 2013'te 36'ncı sıradaymışız, 2015'te 39'uncu sıraya gerilemişiz, burada da çok iyi bir durumumuz yok"