Satoğlu "Bu durum tüm dünya nüfusunu ilgilendiren bir sorun ama tarımı çok büyük ölçüde etkiliyor. Tarımsal faaliyetlerde oluşan riskin büyüklüğü karşısında özel sektör bu riski karşılama işine hiçbir zaman tek başına giremiyor. Dünyanın her yerinde bu durum böyle. Tarım sigortaları ile ilgili sistemler devlet desteği ile bazı ülkelerde 100 yıldır yürütülüyor" dedi.
Türkiye'de ise devlet destekli bir sigorta sistemi olan TARSİM'in 2006 yılında ilk poliçelerini düzenlemeye başladığını hatırlatan Satoğlu, kuraklık teminatı da dâhil olmak üzere birçok riskin TARSİM kapsamı içinde değerlendirildiğini kaydetti.
Satoğlu, TARSİM'in temel amacının da tarım ekonomisinin sürdürülebilir olmasını sağlamak olarak özetledi.
TARSİM'in 11 yıllık süre içinde üreticiye ödediği toplam hasar miktarının 4 milyar lirayı geçtiğini belirten Satoğlu, "Sisteme üreticinin 11 yıl boyunca ödediği prim miktarı ise yaklaşık 3 milyar lira. Yani sistem üreticiden 3 milyar lira alırken, 4 milyar lira hasar ödemesi yapmış. Bu haliyle üretici sistemden memnun. Çünkü verdiğinden fazlasını almış. TARSİM, dünyada tarımsigortacılığı bakımından uygulanan en başarılı model. Dünyada birçok ülkeye model olan ve danışmanlık hizmeti veren bir sisteme dönüşmüş durumda" diye konuştu.
TARIMDANHABER
Maalesef kuraklık bırakın önümüzdeki yılları bu yıl da ülkemiz için en büyük sorun. Kuraklığa bağlı sigortada Devlet katkısı çiftçimizi üzmeyecek bir orana çıkarılarak çiftçimizin kuraklık kapsamında ürünlerini sigorta yaptırmaları teşvik edilmelidir. Kuraklık dolayısıyla Kredi ertelemelerinin hazineye maliyetleri baştan poliçe bedellerindeki devlet desteğini artırarak uygulanmalıdır. Her halükarda kuraklık sigortası kapsamında ürünlerin kuraklık olduğunda kredi ertelemesine de sokulmaması gerekir. Bu uygulama çiftçimiz için en doğru olanıdır. İnşallah önümüzdeki zaman içinde yeterli yağışı alarak kuraklık sonucu sıkıntı yaşamayız. Çiftçilerimize kolaylık ve bol kazançlar dilerim.