Toç Bir-Sen tarafından yapılan açıklamada dikkat çeken satırbaşları şöyle: 

“Türkiye 16 Nisan 2017 yılında yapılan referandum ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmeye karar vermiştir. Bu sürecin akabinde 24 Haziran 2018 seçimleri ve ardından yeni sistemin fiilen başlangıcı gerçekleştirilmiştir.
Süreçle beraber bakanlıklar birleştirilmiş ve 25 olan bakanlık sayısı 16’ya düşürülmüştür. Bu kapsamda yine önemli bir adım atılmış ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı tek çatı altında toplanarak Tarım ve Orman Bakanlığı kurulmuştur.

Türkiye’nin önemli ve hassas konularından toprak ve su bu sayede tek bakanlık bünyesine alınmıştır. Böylece Türkiye’nin köklü ve tarihi kurumları bir araya getirilerek bunların birbirleriyle beraber hareket etmesi hedeflenmiş ve sistemin detaylarının kurgulanması Tarım ve Orman Bakanlığı’na bırakılmıştır.

KAMUOYUNU BİLGİLENDİRİCİ RESMİ BİR AÇIKLAMA YAPILMADI 

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın; ‘Tarımda Milli Birlik Projesi’ adı altında yeniden yapılandırılacağına ilişkin basında yer alan haberlerle ilgili bakanlığımızca kamuoyunu bilgilendirici resmi bir açıklama henüz yapılmamıştır.
Üyelerimizce telefon, eposta, sosyal medya hesaplarından konu sendikamıza sorulmuş olup, yoğun talep üzerine ve medyada yer alan taslağın doğru olabileceği ön kabulüyle bu açıklamanın yapılması zorunlu hale gelmiştir.

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI MEVCUT TEŞKİLAT YAPISI 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın birleşmesi fevkalade faydalı olmuştur. Ancak, iki Bakanlık birleştirilirken bazı hususlar gözden kaçmış, bu sebeple farklı birimler hala aynı işi yapmaya devam etmektedir. Bugün itibariyle hem merkez teşkilatında hem de taşra teşkilatında yeniden yapılanma bir ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır.

HAVZA BAZLI MODELE İLİŞKİN TESPİT VE ELEŞTİRİLER

Sayın Bakanımız, zaman zaman ‘Havza Bazlı Yönetim’ anlayışına geçileceğini, havza başkanlığı kurulacağını ifade etmektedirler. Oysaki Tarım Bakanlığı’nın geçmiş dönemde yapılan tüm stratejik plan çalışmalarındaki GZFT (SWOT) analizlerinde; Bakanlığın tüm il ve ilçelerdeki teşkilatının güçlü yönü olduğu tespiti vardır. Benzer tespit mülga Orman ve Su İşleri Bakanlığı için de geçerlidir.

Var olan taşra teşkilatı ile yürütülemeyen hangi işin havza başkanlıkları aracılığıyla yönetileceğinin gerektiğinde yapay zekâ kullanılarak ortaya konulması gerekir. Aksi takdirde gerçekçi değerlendirmelere dayanmayan bir yapılanma beklenen faydayı sağlayamayabilir.

Havza bazlı yönetim modeli mevcut idari yapı bozulmadan, benzer iklim, coğrafya, üretim deseni vb. kriterlere göre iller gruplandırılıp bölgeler oluşturulabilir ve o bölgeyi koordine edecek ve yönetecek bir bölge yapılanması kurulabilir.

ÜRETİM PLANLAMASI TEK ELDEN YAPILIRSA FAYDA SAĞLAYACAK

Planlama merkezden yapılır ve taşra bu planı uygulamaktan sorumlu olur. Elbette merkezin planı yaparken taşranın ve ilgili paydaşların görüş ve önerilerini alarak katılımcı bir anlayışı benimsemesi önemlidir. Eğer üretim planlamasını taşra yaparsa ülke ihtiyacından ziyade taşrada gelir artırıcı ürünlere yönelme olur. Örneğin ülkenin mısıra ihtiyacı varken taşra şeker pancarı ekimini teşvik edebilir.

SEMERAT HOLDİNG

Özel sektörün %50, Milli Birlik Kooperatifi’nin %35, tarımsal KİT’lerin (Toprak Mahsulleri Ofisi, Çaykur, Atatürk Orman Çiftliği vb.) iştirakiyle Semerat Holding kurulacağı bilgisi mevcuttur. Holding kar amacıyla kurulur. TMO, AOÇ ve Çaykur’un kar etmekten önceki amacı piyasayı regüle etmektir. Genel kabule göre bu kurumların kar etmesi, kısaca çiftçinin zarar etmesi anlamı taşımaktadır.

Semerat Holding’in birkaç yıl zarar etmesi durumunda yukarıda sayılan piyasa regülasyonu ile görevli KİT’ler kapatılacak mıdır? Holding kar edemez ve zarar sürekli hale gelirse Holding kendisini tasfiye mi edecektir?

MERKEZ TEŞKİLATI YAPILANMA ÇALIŞMASI

Mevcut genel müdürlükler kapatılarak Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın altına daire başkanlığı olarak yerleştirilmektedir. Bir birimin hayvancılık, bitkisel üretim, su politikaları, ormancılık ve gıda ve sağlık konularında politika üretip uygulamayı sağlaması, izleme ve değerlendirme yapması uygun bir yapılanma olmayacaktır. SGB stratejik plana dayalı performans göstergeleri üzerinden değerlendirme ve analizler yapmalıdır. Planlayan, uygulayan, izleyen, değerlendiren birimler farklı olmalıdır.

ENSTİTÜLERİN TİGEM’E BAĞLANMASI

TİGEM kendi geliriyle giderini finanse etmektedir. Dolayısıyla bir nevi karlılık esasına göre çalışmaktadır.  Ar-Ge pahalı bir faaliyettir. Enstitüler milyonlarca TL harcayıp bazen hiçbir çıktı elde edememektedirler. Karlılık esasına göre çalışan bir kurumun hiçbir getiri elde etme ihtimali olmayan bir alana yatırım yapması düşünülemez. Dolayısıyla bu yapının finansal olarak sürdürülmesi mümkün değildir.

TAŞRA YAPILANMA ÇALIŞMASI VE MİLLİ BİRLİK KOOPERATİFLERİ

Tarım Kredi Kooperatifleri ile Bakanlığın taşra teşkilatının birleştirilme çalışması yapılmaktadır. Tarım Kredi Kooperatifi personeli İş Kanunu’na tabi iken, Bakanlık personeli DMK’ya tabidir. Tarım Kredi Kooperatifleri karlılık esaslı çalışmakta, Bakanlık ise kamu hizmeti üretmektedir. Kamu hizmeti kar gütme amaçlı sunulamaz.

MODEL OLARAK SUNULAN TARIM KREDİ'NİN SATTIĞI ÜRÜNLER DİĞER SATICILARLA FİYATLARI KARŞILAŞTIRILMIŞ MIDIR?

Bu yapılanma önerisi başta Anayasa olmak üzere kamu yönetimi anlayışına kökten aykırıdır. Tarım Kredi Kooperatiflerinin halen mevcut bölge müdürlükleri ve kooperatiflerinin işleyişi karlılık, verimlilik ve etkinlik açılarından analiz edilip değerlendirilmiş midir? Model olarak sunulan Tarım Kredi’nin sattığı ürünlerin diğer satıcılarla fiyatları karşılaştırılmış mıdır? Tarım Kredi’nin en önemli geliri, Ziraat Bankası’ndan aldığı sübvansiyonlu krediden elde ettiği gelirdir. Ziraat Bankası sübvansiyonlu kredi vermese Tarım Kredi ayakta kalabilir mi?

ÖNERİLERİMİZ 

Bakanlığın 2011 yapılanması ortak akıldan uzak bir anlayışla yapıldı, bugün yaşadığımız pek çok sorunun temelinde bu kötü yapılanma vardır. 2018 yapılanması gerçekte tam bir yapılanma değil, iki kümenin birleşmesidir.

Sık sık kurumsal yapıların değişmesi kurumsal hafızayı olumsuz etkilemekte, işlerin sürekliliğini sekteye uğratmaktadır. Ortak bir anlayışla teşkilat yapısı oluşturulmadığı için sık sık radikal değişiklikler yapılmaktadır. Yeniden yapılanma çalışması ortak akıl ve katılımcı anlayışla ve tüm tarafların fikir ve önerilerini sunabileceği bir ortamda yürütülmeli ve uzun yıllar değişikliğe ihtiyaç duymayacak şekilde tasarlanmalıdır.

Ortak akıl ve modern yönetim anlayışını hayata geçiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uygun tüm paydaşların görüşleri alınarak ortak akılla ve katılımcı anlayışla Bakanlığı yeniden yapılandıralım ve gelecekte uzunca bir süre bu konu gündemimizi işgal etmesin.

TARIM SEKTÖRÜ YENİ BİR HAYALKIRIKLIĞINI KALDIRAMAZ"


TARIMDANHABER