Tarımın ülkelerin gücünü artırmadaki en etkili alanlardan biri olduğunu dile getiren Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, stratejik bir alan haline gelen şeker pancarı tarımında güçlenmenin yolunun kooperatifçilikten geçtiğine vurgu yaptı. Pancardan şeker üretiminde dünyada söz sahibi olan Fransa, Almanya ve ABD'nin özelleştirmelerden pişmanlık duyarak, bu özelleştirmelerin üretim ve istihdama verdiği zarardan dolayı fabrikaları tekrar devletleştirmek zorunda kaldığını hatırlatan Gök, bugün Fransa'da şeker fabrikalarının yüzde 65'inin, ABD'de ise şeker fabrikalarının tamamının kooperatifler bünyesinde üretimlerini sürdürdüğünü söyledi.

21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yapan Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, temel nitelikleri ve işleyiş tarzları bakımından demokratik sivil toplum örgütleri olan kooperatiflerin, bu oluşum sürecinde, toplumun refah seviyesinin yükselmesine hizmet ettiğini, ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne de katkıda bulunduğuna işaret etti.

TOPLUMUN DEĞİŞMEZ UNSURLARIDIR

Gök, “Günümüzde ‘birlikte yaşama ve birlikte çalışma’ ilkesinin ön plana çıkmasıyla, kooperatifler, bireylerin ekonomik ve siyasal yaşama katılımlarını ve etkilerini arttıran en önemli birleşimler hâline gelmişlerdir” şeklinde konuştu. Gök, “AB ve dünya genelinde kooperatifler, ekonominin olduğu kadar toplumun da değişmez unsurlarıdır. ABD ve Almanya’da her 4 kişiden 1’i, Japonya’da ise çiftçilerin yüzde 91’i kooperatif üyesi ve tarımsal üretimin 90 milyar dolarlık kısmını kontrol ediyorlar. Tarımdan ulaştırmaya, sanayiden konuta, üretici ve tüketicilerin gücünü harekete geçiren ve daha verimli sonuçlar elde edilmesini sağlayan kooperatiflerin, ülkemizde de bu hedefe ulaşılabilmesinde önemli katkılar sağlayacağına inancımız tamdır” diye konuştu.

GEREKEN ÖNEMİ VERMİYORUZ

Bugün Türkiye’de bulunan kooperatif sayısının, dünya genelindeki kooperatif sayının yüzde 10’una tekabül etmesinin ciddi manada düşündürücü olduğunu kaydeden Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı Gök, kooperatifçiliğe uygun bir iklimin oluşturulmasında, kamu tarafından üretilecek politikaların sektör temsilcilerinin de katılımı ile bütüncül bir çerçeve içerisinde değerlendirilmesinin büyük önem arz ettiğini ifade etti.

Yeni bir dünya düzeninde Türkiye’de kooperatifçiliğin gelişimini ve her alanda yaygınlaşmasını destekleyen politikaların hayata geçirilmesinin artık bir zorunluluk olduğuna da açıklık getiren Gök, bundan sonra ki yılların Türkiye’de kooperatifçilik açısından dönüşüm ve yeniden yapılanma yılı olması çağrısında bulundu. Gök şöyle konuştu:

Kooperatif öyle denilebilir ki birlik ruhunun kalesidir. Kooperatifçiliğe güven ve etkinlik kazandırmak, toplumun pozitif algılamasını güçlendirmek, devlet olarak yeterli ve etkili bir kooperatifçilik hizmeti verebilmek için, tek görevi “kooperatifçiliğin ve kooperatif sistemin ülkemiz ekonomik ve sosyal kalkınmasına istenilen ölçüde katkı sağlamasına yönelik önlemleri almak ve hizmetin gereklerini kararlılık içinde, hızlı ve etkin biçimde yerine getirmek” olan bir kamu örgütlenmesine azami derecede ihtiyaç bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu manada şeker fabrikalarının özelleştirilme sürecinde önerdiğimiz model, işçi-üretici ve devletin içinde olduğu modeldir.