Et fiyatlarının yüksekliğinin temel besin için az olan et tüketimini daha da aşağıya çektiğini belirten Deniz, “Etin fiyatı, Türkiye'deki alım gücünün üzerinde. Et ithalatında gümrüklerin sıfırlanmasıyla atılan adımlar ve ardından Kurban Bayramı'na odaklanan et fiyatlarına ne ithalat çözüm oldu ne de bayram. Durumdan üretici de tüketici de mutsuz” ifadelerini kullandı. Federasyon Başkanı Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçmiş dönemlerde de hayvan ithalatından, işlenmiş et ithalatına birçok yöntem denendi. Oysa temel sebepler Türkiye'deki tarım ve hayvancılık politikasının olmaması, hayvancılığa verilen teşviklerin yetersizliği ve hayvan üreticinin maliyet hesabı yaparak bu işte devam etmeme tercihleri oluşturuyor. Üreticinin zararı piyasaya da yansıyor.

Geçici olarak piyasayı sakinleştirmek adına hükümetin yöneldiği canlı hayvan ithalatı ile de fiyatlardaki yükseliş engellenemedi. Geçtiğimiz aylarda Kurban Bayramı öncesinde kesilmiş karkas et ithalatına rağmen fiyatlar çok yüksek. Türkiye'de zaten düşük olan et tüketimi fiyatların da etkisiyle daha da azalıyor.”

“Tüketim seviyesi alarm veriyor”

Uzmanların kırmızı etin protein içermesi ve temel besin maddesi olması nedeniyle “sağlıklı beslenme” konusunda uyardığını da anımsatan Deniz, “Bu şartlarda gelecek kuşaklar için bu tüketim yetersizliği maalesef alarm anlamına geliyor. Tüketici fiyatı yüksek diyerek et tüketimiyle ilgili kısıtlamaya giderse, ülkenin uzun vadeli sağlık politikaları açısından sıkıntılar doğabilir. Evet, fiyatlar yüksek, ama özellikle gelişim aşamasındaki çocuğun günde 20 gr et tüketmesi gerektiği de bir gerçek” dedi.

Hükümetin, canlı hayvan ithalatı gibi yeniden politika üretmesi gerektiğini belirten Deniz, acilen piyasayı sakinleştirici yönde çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi. Deniz, Et ve Süt Kurumu'nun kilosu 3.5 avrodan ithal ettiği karkas etin piyasada 25 liradan satıldığının anımsatılması üzerine de, ithal et fiyatı ve piyasadaki et fiyatı arasında uçurumun, etin tüketiciye ulaşıncaya kadar aradaki aracılar vasıtasıyla oluştuğunu vurguladı. Deniz, “Et konusunda nedenini anlamadığımız bir spekülasyon söz konusu. Et sektöründe bir elin parmağını geçmeyen bir takım sermaye grupları et fiyatlarını istedikleri gibi belirleme yönünde manipülatif bir takım davranışlarda bulunuyor. Gıda konusunda hemen hemen her dönem farklı gıda ürünlerinde piyasaya hakim olan gruplar (mercimekse mercimek, pirinçse pirinç) manipülatif davranışları bilinen bir gerçek” diye konuştu.

“Tüketici güveni artar, kur düzelirse fiyat artışları normale döner”

Genel ekonomideki 12-13 aydır süren istikrarsız yönetim anlayışı, dengesiz göstergeler, tüketici güveninin azalması, kurun yükselmesi gibi tüm verilerde bir düzelme yaşanırsa, et fiyatlarındaki artışın da normale döneceğini belirten Federasyon Başkanı Deniz, “Et fiyatındaki artış, piyasadaki diğer gıda ürünleri ve tüketim kalemlerindeki artışlardan çok daha fazla. Gıdada her ne kadar TÜİK yüzde 10- 11 civarında açıklasa da, Tüketiciler Birliği Federasyonu olarak bizim tespit ettiğimiz mutfaktaki yangın yüzde 25'lik bir enflasyonun olduğunu gösteriyor. Tüketici dernekleri olarak hükümetle iletişim kanallarımız son bir iki yıldır ne yazı ki tamamen kapandı. Ancak basın yoluyla onlara düşünce eleştiri ve çözüm önerilerimizi ifade etmek durumunda kalıyoruz” dedi.

KAYNAK: GIDA HATTI