Konuyla ilgili olarak Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"4634 sayılı Şeker Kanunu gereği iki farklı şeker kotası bulunuyor. Bunlardan A kotası; yurt içi talebe göre üretilen ve pazarlama yılı içinde iç pazara verilebilen şeker miktarını, B kotası; A kotasının belli bir oranına tekabül eden ve güvenlik payı için bulundurulmak üzere üretilen şeker miktarını, C şekeri ise A ve B kotaları dışında üretilen ve yurt içinde pazarlanamayan şeker ile işlenmek üzere ihraç kaydıyla temin edilen ham ve beyaz şekeri ifade ediyor.

Son iki yıldır şeker üretiminde verimin düşük olması, şekerleme, bisküvi ve çikolata üretimi yapan ihracatçıların kullandığı 'C tipi` şekerin yurt içinden temininde sorunlar yaşanmasına yol açtı. Sorunun çözümü için dâhilde işleme rejimi (DİR) kapsamında ihracatçılara şeker ithalatı yapma izni verildi. Bu kapsamda %90`ı Fas, Brezilya ve Cezayir`den olmak üzere 2015 yılında yaklaşık 170 bin ton şeker ithal edildi.

Bu kez de ithal edilen bu şekerle üretilen şekerleme, bisküvi ve çikolataların AB`ye ihracatında sorunlar yaşanmaya başlandı. AB, kendisi ve ihracatçı ülke dışında üçüncü ülkelerden alınan bu şekerle üretilen ürünleri kabul etmeyerek, Türkiye`den gelen ürünlere telafi edici vergi uygulamaya başladı. Bu da ürün fiyatlarını artarak, AB pazarında rekabet şansını zora soktu. Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilecek C tipi şekerde gümrük vergisini sıfıra indiren Bakanlar Kurulu Kararı, AB ülkelerine ihraç edilecek şekerleme, bisküvi ve çikolatada hammadde olarak kullanılan şekerden kaynaklı sorunu gidermeyi amaçlıyor.

9 Nisan tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Şeker Kotalarının Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik ile Hammadde ve Şeker Fiyatları Yönetmeliğinde, "C" tipi şekere ilişkin yapılan yönetmelik değişikliklerinin de "C" tipi şekerle ilgili yaşanan sorunların çözümünün amaçlandığı düşünülmektedir. Yapılan değişiklikler ihtiyaç halinde fabrikaların C şekeri üretmesi konusunda Şeker Kurumuna yetki vermektedir. Ayrıca C şekeri üretilebilmesi için fabrikanın çiftçilerle yaptığı "pancar üretim sözleşmesine C pancarı üretme zorunluluğu getirmektedir.

Dünya şeker piyasasını, pancar şekerine göre daha ucuza elde edilen kamış bazlı şeker fiyatı belirlemektedir. Yurt için pazarlanabilen A tipi şekerin Türk şeker fabrika çıkış kg satış fiyatı KDV dahil 2,89 TL`dir. Yurt içinde pazarlanamayan C tipi şeker, sadece ihraç edilebilmekte veya ihracat yapan gıda üreticilerinin DİR kapsamında kullanımına izin verilmektedir. İthal edilen şekerin maliyeti, dünya fiyatları üzerine navlun ve fabrikaya teslim aşamasına kadar ki yapılacak masraflardan oluşmaktadır. Mart ayı Londra borsası fiyatları 421 ABD $/ton dur. Tüm masraflar ile yaklaşık Türkiye`ye geliş maliyeti yaklaşık 500 ABD $/ton`u bulmaktadır. Yurt içi A kotası şekerin fabrika alış fiyatı ise yaklaşık 1.000 ABD $/ton civarındadır.

Yurt içinde tüketilemeyen C tipi şekerin maliyet açısından dünya fiyatları ile rekabet edebilmesi için, C tipi şeker üretilen kota fazlası pancar düşük fiyattan alınmaktadır. Fabrikalar da üretilen fazla pancarı çiftçiyi mağdur etmemek için bir bakıma da işlemek zorunda olduğundan, çiftçi de kota fazlası pancarı başka türlü değerlendiremediği için genellikle A kotası pancarın yarı fiyatına fabrikaya vermek durumunda kalmaktadır. Hammadde fiyatı düşük olduğu için, C tipi şekerin maliyeti de düşük olmakta, bu şekeri üreten fabrikaların genelde bir zararı söz konusu olmamaktadır. Devletin C tipi şker üretimi nedeniyle fabrikaların zararını karşılaması veya sübvanse etmesi gibi bir uygulaması ise bulunmamaktadır.

Sonuç Olarak;

İklim koşullarındaki değişkenlikler pancar üretiminde verim ve kaliteyi etkilemektedir. Bu nedenle tahmin edilen miktarda üretimin gerçekleşmediği veya gerçekleştiği halde istenilen miktarda şeker üretilemediği dönemlerde sorunlar yaşanmaktadır. Yaşanan bu sorunlar dikkate alınarak Şeker Kurumunun şeker ihtiyacımıza uygun öngörülerde bulunarak planlamalar yapması, kotaları isabetli olarak belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizin ihtiyacı olan C tipi şeker miktarı 200-300 bin ton`dur. A tipi şeker ile C tipi şeker arasındaki farkın devletçe karşılanarak, C tipi şeker üretiminin yurt içinde yaptırılması, çiftçimiz ve sektör açısından yararlı olacaktır. Bu destek yerli üretimi teşvik edilmesi ve ithalatın azaltılması anlamında da önemlidir. Böylelikle dövizimiz yurt dışına çıkmamış, hem üreticimiz ve sanayimiz desteklenmiş, hem de üretilen katma değer ülkemizde kalmış olacaktır.

Şeker pancarı sağladığı yüksek katma değer, yan ürünlerin hayvan yemi olması ve tarımda sağladığı istihdam nedeniyle önemli bir tarımsal üründür. Küçük aile çiftçiliğinin FAO tarafından öneminin tekrar ortaya konduğu, gençlerin tarımsal üretim için teşvik edildiği bir süreçte, kırdan kente göçün önleyen tarımsal faaliyetlerden olan şeker pancarı üretimine gereken önem verilmelidir."